35

5.8K 152 139
                                    

Bölümler düzenlenmiştir.

İyi okumalar beyniler!

Eve gidiyorduk artık. Ormandaki huzurlu evimize dönüyorduk.

Antalya'daki tatilimizin huzurlu ve mutlu olacağını düşünmüştüm ancak maalesef pek de öyle olmamıştı. İçimdeki ürpertici his hep benimle beraber gelmişti. Bu lanet oyundan sıkılmıştım artık. Önceden sıradışı bir hayat yaşamayı hayal ederdim ancak şimdi bunun kötü bir fikir olduğunu düşünüyorum. Ben sıradışı bir hayat istemiyordum. Ailem ve arkadaşlarımla yaşadığım normal bir hayat istiyordum. Bu kadarı fazlaydı.

"Bugün Arya'nın doğum günü." Başımı aşağı yukarı salladım. Sürekli yatıp uyusamda kendimi çok yorgun hissediyordum. Bunun ciddi bir sorun olabileceğini biliyordum ama en azından bu ay daha fazla hastane görmek istemiyordum.

"Bir parti yapabiliriz. Eğer istersen." Burak cümlenin sonunda omzunu silkip birkaç saniye için bana baktığında gülümsedim.

"Olur." Konuşmak için bile halim yoktu. Sadece eve gidene kadar uyumak istiyordum. Başımı cama dayayıp kollarımı göğsümde bağlarken gözlerimi kapattım. Uyumak için güzel bir zamandı. Saat gece 3tü. Neden bu saatte gittiğimizi merak ediyorsanız sebebi Burak'a 1 akşam daha Antalya'da kalırsak çıldıracağımı söyleyip gitmemiz için ısrar etmemdi. Bu saatler yola çıkmak için en güzel saatlerdi benim için. Arya da uyuyordu. Araba da çok ses çıkarmıyordu. Burak uykusu olmadığını idda ediyordu. Her şey gayet güzeldi. Patatesler de arkamızdan arabalarıyla geliyorlardı. Bizim dışımızda pek fazla kişi yoktu otoyolda. Bu güzeldi. Ama en güzeli Burak'ın arabayı hızlı sürmesiydi. Diğer patatesler de hızlı kullanıyordu ancak şuan en önde giden bizdik.

Gelen esneme sesiyle Burak'a döndüm. Uykusu mu gelmişti?

"Burak?"

"Ezgi."

"Uykun mu var? İstersen sen diğerlerinin arabasına geç Aylin falan kullanır arabayı onların uykusu yok."

"Benim de yok."

"Esniyorsun."

"Merak etme uyuyakalmayacağım. Arabada siz varken asla."

"Sürmek zorunda değilsin. Bartu'nun arabasına bin Tuğçe de buraya gelsin o kullanabiliyor."

"O marul beyinli piçin arabasına binip canımı tehlikeye atamam."

"Haklısın. Oğuz?"

"O pezevenk beni öldürmek için kendini feda eder. Üstelik sizi kimseye emanet edemem. En azından ben buradayken."

"Peki. Keyfine bak Burak." Başımı cama yaslayıp gözlerimi kapattım. Pek rahat bir pozisyon değil kabul ediyorum ama gerçekten çok uykum var ve şuan hiçbir şey umrumda değil. Uykuya dalacağım sırada kulağıma dolan ağlama sesiyle ağlamak istedim.

"Şşş anne uyuyor." Burak Arya'yı susturmaya çalışırken başımı camdan kaldırdım ve arka koltuktaki Arya'ya baktım. Korkmuş olmalıydı. Arka koltuğa uzanıp bebek koltuğundaki kemerleri açtım ve onu kaldırıp kucağıma oturttum.

"Tamam bebeğim bir şey yok." Arya ağlamaya devam ederken dudağımı büzdüm.

"Bana ver." Burak konuştuğunda demek istediği şeyi anlamamıştım.

"Ne?"

"Arya'yı bana ver." Birkaç saniye düşünüp ne kadar köyü olabileceğini ölçtükten sonra Arya'yı Burak'a verdim. Tek eliyle araba sürmeye devam ederken diğer eliyle Arya'yı kucağında tutuyordu.

Bad At Love [Z.M]Where stories live. Discover now