19

7.8K 162 81
                                    

Bölümler düzenlenmiştir.

İyi okumalar beynilerim!

Eve vardığımızda Burak hariç herkes koşuşturma içindeydi. Yalan. Tek koşuşturan Tuğçe, Büşra ve bendim. Tamam Burak'tan böyle bir şey bekleyemezdim ama Oğuz ve Bartu cidden hiç yardım etmiyordu.

"Börekler hazır mı?" Büşra mutfağa doğru koşarken bağırdığında Bartu kafasını koltuktan kaldırdı.

"Börek mi?" Bartu'yu dinlemeden konuyu değiştim.

"Burak üstüne doğru düzgün bir şey giysene ya!"

"Ulan eve geldiğimizden beri rahat vermedin."

"Ne yapayım? Kadını ilk defa göreceğim."

"Aslında endişelenmekte haklısın, annem kesin seni beğenmeyecek." Dudağımı büzdüm.

"Off, evet ya."

"Salaksın." Dediğinde göz devirip masayı kurmaya devam ettim. Şuan onunla didişecek zamanım yoktu.

"Bardaklar!" Mutfağa doğru uçup bardakların olduğu dolabı açtım. Neyseki bu evde eşya vardı. 7 bardak aldım. Yemeği Burak'ın annesi ve babası, Burak, ben, Berk, Büşra ve Oğuz'la yiyecektik. Aslında Tuğçe ve Bartu'ya da katılmalarını teklif etmiştim defalarca ancak Tuğçe kabul etmemişti, aile yemeklerini sevmediğini söylemişti. Bartu ise onunla gidecekti ve birlikte pizza yiyeceklerdi. Yani benden çok daha şanslıydılar.

"Biz çıkıyoruz, hadi görüşürüz."

"Bana börek ayıracaksınız değil mi?" Tuğçe'nin ardından bağıran Bartu'ya hareket çekmemek için kendimi zor tuttum.

"Sana o kadar yardım et dedim değil mi? Git evinde yap böreğini!" Tuğçe gülüp Bartu'nun omzuna vurdu.

"Pis karı." Diye tısladı ve havalı gözükmeye çalışarak çıkışa doğru ilerledi.

"Görüşürüz Tuğçe, bana şans dile."

"Bana da!" Büşra da bağırdığında Tuğçe elini kalbine koydu ve yukarı bakarak birşeyler söyledi.

"Diledim gençler hadi eyvallah." Tuğçe kapıdan çıkarken bardakları tepsiye dizdim ve olabildiğince hızlı yürüyerek mutfaktan yemek masasına doğru ilerledim. Tabakların yanlarına bardakları dizmeye başlarken bir tanesi elimden kayıp düştü. Etrafa saçılan cam kırıklarıyla geriledim. Güzelim bardak gitmişti.

"Of ya."

"Sen elleme." Burak koltuktan kalktı ve eğilip kırılan camları toplamaya başladı. Hızlıca tepsiyi mutfağa götürdüm ve süpürgeyi getirdim. Burak'ın çöpe attığı kırıkların arkasından kalan minik parçaları hızlıca süpürdüm.

"5 dakikaya buradalarmış." Dedi Oğuz telefonuna bakarken. Bu kadar rahat olmaları sinirimi bozuyordu. Masayı kontrol etmeye devam ederken gözlerim Burak'a kaydı. Eline bakıyordu. Yanına yaklaştım ve elinde ne olduğuna baktım.

"Elini kesmişsin!" Elini kapattı.

"Küçük bir sıyrık sadece. Sen git yemekleri falan hazırla." Diyerek başından savdığında elini ellerim arasına aldım. Parmaklarını açıp kesiğe baktım. Biraz kanıyordu ama bakınca içim acımıştı. Biraz kötüydü yani.

"Burak pamuk falan koy bari. Bana diyorsun mikrop kapmasın diye sonra sen yapmıyorsun." Sözümü kesen kapı ziliyle gözlerimi korkuyla kapadım.

"Allah'ım sen yardım et." Üzerimdeki elbiseyi aşağı doğru çekiştirdim ve kapıya doğru giden Burak'a yetiştim.

" Üzerimdeki elbiseyi aşağı doğru çekiştirdim ve kapıya doğru giden Burak'a yetiştim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bad At Love [Z.M]Where stories live. Discover now