Bad At Love [Z.M]

44

Bölümler düzenlenmiştir.

EVET BEKLEDİĞİNİZ BÖLÜM GELDİ.

Sizi çok sevdiğim için direkt bölüme geçin diye buraya uzun paragraflar yazmıyorum.

İyi okumalar beyniler!

"Burak kapıya bakabilir misin?" Salonda Arya'ya yemek yedirirken mutaktaki Burak'a seslendim.

"Bakarım." Mutfaktan çıkarken kapıya adımladığında bakışlarım kapıya döndü. Patatesler içeriye doluşurken iç çektim. 1 saniyemiz ayrı geçmiyordu.

"Kraliçe'm, nasılsın?" Bartu koltukta yanıma hoplarken elimdeki tabağı sehpaya bıraktım.

"İyiyim Marul'um sen nasılsın?"

"Dışı güzel, içi çürük bir muz gibiyim."

"Ne oldu?" Diğerleri de gelip koltuklara dağılırken Bartu cevapladı.

"Muzlu pudingim (Tuğçe) benimle konuşmuyor."

"Neden?"

"Bilmiyorum." Omuz silkip dudağını büzdüğünde gözlerim Tuğçe'ye kaydı. Bana baktığını fark ettiğimde gülümsedim.

"Naber Ezgi?" Son olarak salona Cem de girdiğinde gülümseyerek ona cevap verdim.

"İyi senden?"

"İyi." Dedi gülümseyerek. O da koltuğa oturduğunda tekrar Bartu'ya döndüm ve elimi omzuna koyup iki kere hafifçe vurdum.

"Merak etme, ben Tuğçe'yle konuşurum."

"Sağol Kraliçe'm."

"Rica ederim." Dedim gülümserken.

Sermin teyze telaşla salona gelirken konuştu.

"Lavabodaydım açamadım kapıyı kusura bakmayın."

"Önemli değil Sermin teyzeciğim." Dedim gülümseyerek. Sermin teyze yeni yardımcımızdı. 42 yaşında tatlış, sevgi dolu bir teyzeydi.

Aklıma komik bir şey geldi sizinde mi geldi yoksa? :D

"Ezgi kızım ben Arya'yı uyutayım istersen?" Kucağımda gözleri yorgunlukla kapanan Arya'ya baktım.

"İyi olur Sermin teyzeciğim." Sermin teyze kucağımdaki Arya'yı alırken gülümseyerek ona baktı ve merdivenlerden çıkmaya başladı.

"Çok şirin bir kadın." Dedi Aylin gülümserken.

"Aycan'a ne oldu? Hani şikayet etmişti sizi?"

"Burak şikayetini geri çekmesi için tehdit etti. Kabul etmeyince-" Burak sözümü kesip kendisi devam etti.

"Ezgi'yi üstüne saldım. Sonuç olarak hala hastanede. Şikayetini de geri aldı."

"Helal olsun." Diyen Cem'e elimi iki kez kalbime vurup başımı eğerek (eyw duruşu .d) cevap vermiştim.

"Şaşırdık mı?" Diyen Yiğit'e Büşra cevap verdi.

"Hayır." Ona sırıttım.

"Kırıldım şuan. Keşke bizi de çağırsaydın." Diyen Aylin'e dudağımı büzdüm.

"O sırada kendimde değildim."

"Aman, o sürtük sürünsün de gerisi önemli değil." Derin'i başımla onayladım. Gözlerim sessiz sedasız oturan Tuğçe'ye kaydığında Burak'a baktığını fark ettim. Burak'ın gözleri ise telefonundaydı. Anladığım kadarıyla biriyle mesajlaşıyordu.