Bölüm 41

930 47 16
                                    

      Bölümün kısalığı ve geç gelmiş olmasından dolayı özür dilerim . Yorumlarınızı bekliyor olacağım. Bu bölüm finalden önceki ikinci bölüm - bir bölüm daha uzattım yani 43. bölüm final- bu yüzden desteklerinizi esirgemeyin. İyi okumalar. 

        Olan biten her şeyi tam anlamıyla anlamam uzun bir zaman aldı. 

     Tepemde dikilmiş üzgün suratlar , yavaş çekimde kulağıma ulaşıyormuş gibi gelen sözcükler , babamın elini annnemin omzuna koyması ve söylenecek başka bir şey kalmadığında herkesin sessizliğe gömülmesini oturduğum yerde izledim ve bitmesini bekledim. Fakat bittiğini sanmıyordum. Nasıl bitmiş olabilirdi ki ?Olan biten her şey nasıl olup da bu kadar baside indirgenebilmişti ?

        O nasıl bu kadar erken gidebilmişti ?

         Ne yaptığımı bilemeyerek güç bela ayağa kalkıp kapıdan dışarıya çıktığımı hatırlıyorum. Annemin seslenişini uzaklardan bir yerden işitmeme rağmen koşmaya devam ediyorum. Hiçbir şey net görünmüyor . 

       Kendimi depo gibi bir yere attığımı anımsıyorum. Düşünceler hücum ediyor ve hepsi beraberinde acıları da sürüklüyor. 

     Ve ardından zaman duruyor.

    ----------------------------------------------------

        Uyanıyorum. 

          Ayaklarımın buz kestiğini düşünüyorum. Sadece düşünüyorum. İçimden etraf soğuk , her yer karanlık , burada beni bulamazlar diye geçiriyorum. Fakat bu ihtimalin çok az olduğunu biliyorum. Yine de gerçek olmayacağını bilsem bile bir şeylere sığınmak bana iyi geliyor. Tıpkı Eveleyn ' in ölmemiş olmasını dilemek gibi.

      O öldü , diyor iç sesim. Aş bunu. Toparlan !

          Ellerimi kulaklarıma sımsıkı bastırıp bu kahredici sesten kurtulmayı bekliyorum. Fakat peşimi bırakmıyor. 

       Bunca zamandır ondan nefret ediyordun ve şimdi o öldü diye üzülme lüksüne sahip olduğunu falan mı düşünüyorsun ? 

         Eğer ablana karşı kendini borçlu hissetmeseydin öldüğüne sevinirdin bile !

                Bencilsin sen. Bencilin tekisin. Asıl ölmesi gereken sensin.

             SEN ! 

            " Kapa çeneni ! Kapa o lanet olasıca çeneni ! "

               Nereden geldiğini anlayamadığım göz yaşları yüzümü ıslatıyor , hıçkırıklarımı bastırmaya çalışsamda o kadar şiddetli ağlıyorum ki bir süre sonra hıçkırıklarımın acı çığlıklara dönüşmesine izin veriyorum. Ayaklarımla karnıma baskı yaparken midem kasılıyor. Hiçbir şey hissetmiyorum. Hissetme duyularımı kaybediyorum. Bir sonra yanlızca içimdeki tarif edilemez boşluğun acısı kalıyor.

     Çığlık atmaya devam ediyorum.

           ------------------------------------------------------------------

         " Onu bulduk. " 

         Küçük bir ışık huzmesi odayı aydınlatıyor. Birilerinin seslerini duyuyor gibi oluyorum. Ne yapma gerektiğini kestiremiyorum. Kaçmalı mıyım ? Kaçmak bir yana ayağa kalkacak gücü bulabileceğimi düşünmüyorum. Beni rahat bırakmaları için onlara bağırmalı mıyım ? Ne yaparsam yapayım beni rahat bırakmayackalrdır diye düşünüyorum. Bana yardım etmelerine izin mi vermeliyim ? İzin verirsem bana yardım edebilecekler mi ? İçimdeki tarifi imkansız boşluğu doldurabilecekler mi ?

Uyumsuz | A Divergent Fanfiction 1Onde histórias criam vida. Descubra agora