41 | İkinci Şans

4.2K 373 435
                                    

Bölümlere bir süre ara vereceğim. Hani şu bir türlü yapamadığım sezon finali gibi düşünün. Sizi seviyorum

🌙

Bir anda uykumdan sıçradım. Yüzüm, gözlerimin altı terden su olmuştu. Yüzümü sıvazladım ve saçlarımı geri attım. Nasıl bir rüya görmüştüm? Daha doğrusu rüya değil, kabustu.

Ulaş'ın beni aldattığını rüyada bile görmek canımı acıtmıştı. Öykü'yle konuştuklarımız bilinçaltıma yerleşmişti. Ama eve gelir gelmez kendimi yatağa atmıştım.

Bir anda yatak odasının kapısı hızla açıldı. Ulaş anında yanıma gelip yatağın ucuna oturdu.

"İrem iyi misin?"

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. "İyiyim, kabus gördüm sadece."

"Ne gördün? Sen çok bağırınca bende korktum."

"Önemli bir şey değil," dedim ve yüzümü sıvazladım tekrardan. "Sen yat."

"Emin misin?"

"Eminim, git yat." dedim sertçe.

"İrem neden yanında olmamı istemiyorsun? Bu kadar mı nefret ediyorsun benden?"

"Evet nefret ediyorum. Beni ve kızımı saçma bir sebepten dolayı bıraktığın için, sana deliler gibi aşık olduğumu bildiğin halde beni üzdüğün için, kızımı ağlattığın için senden nefret ediyorum." dedim her kelimeyi bastıra bastıra söyleyerek.

"Bak-"

"Yeter. Gerçekten yeter. Ulaş evde ne kadar eşyan varsa al ve git."

"Ne?"

"Duydun işte, git. Sabah olmadan git. Artık seni evimde istemiyorum. Her şeyini topla git."

"Peki! Bak ben nasıl alıyorum her şeyimi!" diyerek ayağa kalktığında bende kalktım. İkra'nın odasına doğru yürümeye başladığında önünü kestim.

"Çocuğumu alamazsın!"

"Her şeyini al git demedin mi?"

"Her şeyini al dedim, her şeyimi al demedim!"

"İrem neden zorluyorsun? Neden ömrümün sonuna kadar seninle evli kalmak zorundaymışım gibi davranıyorsun?"

Göğsüne vurup ittirdiğimde birkaç adım geriledi.

"Hani çok seviyordun? Hani ölüyordun? Kaçırdın sen beni! Bağlandım sana dedin! Artık senden uzaklaşamam dedin! Ne değişti ya! Ne değişti?"

"Bir şey değişmedi!"

"Ya niye bıraktın o zaman? Niye boşandın?"

Gözlerini kaçırdı. Kaşlarımı çatıp ona bir adım yaklaştım.

"Benim bilmediğim bir şey mi var?"

"Hayır yok."

"Ulaş doğru söyle bana. Sen birdenbire böyle değişmezdin. Tanıyorum seni. Hem yalan söylediğin zaman gözlerini kaçırırsın."

"Bir şey yok, gerçekten." dedi kısık sesiyle.

Elinden tutup yatak odasına götürdüm. Kapıyı sertçe kapattım ve Ulaş'ı kapıya yasladım. Bana şaşkınca bakıyordu. Hemen yanında duran anahtarı çevirdim ve kapıyı kilitledim.

"Ne yapıyorsun?"

"Anlatacaksın!" dedim ve anahtarı alıp kapının altından attım.

"İrem ne yaptın!"

MÜPTELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin