20 | Londra (+18)

6.5K 318 181
                                    

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum :)

İrem'den

Alınlarımızı ayırdıktan sonra yanağına hızlı bir tokat attım. Afallamıştı.

"Noldu ya?"

"Gerizekalı! Ben ne kadar korktum sen biliyor musun?"

Sonra kocaman bir gülüş kapladı çehresini. Yüzümü avuçları arasına aldı.

"Bende çok korktum, özür dilerim."

"Hadi yine iyisin pislik. Kıyamıyorum sana." dediğimde saçlarımdan öptü.

"Bir an önce gidelim, yoksa valizin biraz daha orta yerde durursa çalacaklar."

Kıkırdadım ve valize doğru yürüdük. Londra sokaklarında el ele yürüyorduk. Valizi Ulaş'ın kaldığı otele bıraktık.

Güzel bir göl kenarına geldik. Hava güzeldi.

"Ya bulamasaydın beni?"

"Bulurdum, çünkü ben hep bu zamanı bekliyordum."

Alnımdan öptü. "Sen benim en büyük şansımsın."

"Sende benim en büyük çaresizliğimsin."

Akşam olmaya başladığında otele doğru yürürken telefonum çaldı. Öykü arıyordu.

"Nerdesin kızım sen? Bindin mi? İndin mi? Uçak mı düştü? Rötar mı yaptı? Pilot kalp krizi mi geçirdi? Hostes bayıldı mı? Havaalanını Yunanlar işgal mi etti? Kaçırdılar mı seni? Hemen polisi arıyorum! Sinan! Çabuk 110'u ara! İrem'i kaçırmışlar! Allah'ım yaban ellerde nasıl bulacağız? Sen yardım et Allah'ım."

"Öykü nefes al!"

"Kızım sen bizi öldürecek misin? İnsan indim diye haber vermez mi?"

"İndim."

"İnanmıyorum!"

"Öykü sakin ol, kimse beni kaçırmadı. Ayrıca polisin numarası 110 değil!"

"Siktir et şimdi polisi, sen nerdesin? Napıyorsun?"

"Ulaş'layız."

"Oha amına koyim! Ne çabuk buldunuz lan birbirinizi?"

"Aşk işte."

"Bende Sinan'a aşığım, ama peluş oyuncakların içinde onu bulamıyorum."

"Tamam Öykü tamam. Kapat artık."

"Ha siz başbaşa kalacaksınıızzzz."

"Müsaadenle."

"Tamam, ama çok yaramazlık yapmayın."

"Bana diyene bak, dün gece sesten uyuyamadım."

"Duvarlar ince kızım, biz ne yapalım?"

Cevap verecekken Ulaş telefonu elimden aldı.

"Öykü, senin sevgilin yok mu kızım? Gidin biraz salak salak şeyler yapın. Hadi kapattım."

Telefonu kapatıp bana verdi. Kahkaha patlattım.

"Sen dün gece ne sesinden uyuyamadın?"

Hiçbir şey demeden kolundan sürüklemeye başladım.

"Boşver ya, çok önemli değil. Bak şurda dondurma var. Hadi gel alalım." diyerek kolundan tutup dondurmacıya götürdüm.

~

Ulaş'ın kaldığı otel odasındaydık. Ben balkondan dışarı bakarken Ulaş yemek saatini kaçırdığımız için yiyecek bir şeyler almaya gitti.

MÜPTELAWhere stories live. Discover now