Bölüm bölüm diye başımın etini yediniz. Yorum yapmazsanız valla bidaha bölüm atmam 😂
Bu arada +18 yazmama gerek yok heralde. Nasıl olsa küçük olsanız bile okuyorsunuz. O yüzden baştan söyliyeyim, halvet var.
⭐
Sabah Ulaş'tan önce kalkıp duşumu almıştım. Üstüme onun gömleklerinden birini giyip, odadaki tekli koltuğa oturmuştum. Bacak bacak üstüne atmış, telefonla uğraşıyordum. Ulaş ise yatakta mırıldanıp, uyanmaya çalışıyordu. Telefonu bırakıp yanına gittim.
"Ulaş." dedim saçıyla oynayarak.
"Mmm?"
"Kalk artık."
"Hı hı."
Yan yatıyordu. Kolunu kaldırıp sıcacık göğsüne yerleştim. Sonra kafamı kaldırıp çenesini yavaşça ısırdım.
"Uslu dur." dedi gözlerini açmadan.
"Uyan artık. Canım sıkıldı." diye ofladığımda gözlerini açtı.
"Can sıkıntını geçirebilirim istersen?"
"Nasıl olacakmış o?"
Komik bir sırıtış yerleşti çehresine. Sonra hiç beklemediğim bir şey yapıp 2 parmağını içime soktu.
Parmaklarını çıkardı ve dudağıma bir öpücük kondurdu.
"Acıktın mı?"
"Evet."
"Hadi o zaman, kahvaltı saatini kaçırmayalım."
"Tamam, ben giyineyim."
Yataktan kalkacakken kolumdan tutup çekti ve dudağıma yapıştı.
"Şimdi gidebilirsin." dedi ve beni bıraktı.
Dolabı açtım ve bir şeyler giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra tekrar odamıza gittik. Ulaş balkonda Sinan'la konuşuyordu. Ben ise sıkıntıdan patlamak üzereydim. Odadaki minik buzdolabını açtım ve içine baktım. Birkaç çikolata ve bisküvi vardı. Dolabı kapatacakken belime sarılan kollarla irkildim.
"Aşkım."
"Ulaş benim canım sıkılıyor ya, yine dışarı çıkalım mı?"
Beni kendisine döndürdü ve kafasını boyun girintime soktu.
