MÜPTELA

8 | Kıskançlık

"Gözlerinin müptelasıyım."

Cevap veremeden telefonum çaldı. Öykü arıyordu.

"Efendim Öykü?"

"Nerdesin kız sen? Sokak köpeği gibi bütün gün geziyorsun."

"Yemek yedik Ulaş'la. Sahildeyiz."

"Kızım sizin nasıl bir anlaşma şekliniz var? Hem çocuk beni yatağa atmak istedi diyorsun, hem de yemek yiyorsun."

"Tabii tabii. Gelirken tatlı alırım." dedim. Ulaş'a belli etmek istemiyordum.

"Konuşamıyorsun değil mi? Sürüüün."

"Bende öpüyorum tatlım."

"Bak bak nasıl da kıvırıyor. Zilli seni."

"Görüşürüz."

Telefonu hızlıca kapatıp çantama koydum. Ulaş'a döndüm. Ensesini kaşıyıp konuştu.

"İstersen eve bırakayım."

"Olur."

Arabada ilerlerken Ulaş bir pastanenin önünde durdu.

"Niye durduk?"

"Öykü tatlı istememiş miydi?"

"Haa. Evet."

"Ne alayım?"

"Sen değil, ben alıyorum."

"Benim olduğum yerde kadın hesap ödemez."

"İşinize gelince erkeksiniz, işinize gelmeyince kadın ve erkek eşit."

Bu sefer ben onu mal gibi bırakmıştım. Kadınım diye hesap ödeyemeyecek miydim? Bal gibide öderim.

Tatlıyı aldıktan sonra arabaya bindim. Ulaş bana bakıyordu. Ama sanki bir değişik bakıyordu.

"Ne bakıyosun sen yine deli deli?"

Derin bir nefes aldı. "Asi ve dik başlı oluşun var ya."

"Eee?"

"Yok bir şey."

Önüne dönüp arabayı çalıştırdı. Ne ima etmişti ki?

Evin önüne geldiğimizde arabadan inip Ulaş'a teşekkür edip yukarı çıktım.

Eve girdiğimde Öykü banyodaydı. Bende odama girip üstümü değiştirdim. Şort ve göbeği açık bir tişört giymiştim. Evimiz çok sıcak oluyordu.

Kapı çaldığında çıplak ayaklarımı sürüye sürüye açmaya gittim.

"Ulaş?"

Ulaş sesli bir şekilde yutkunup boynunu kütletti.

"Noldu?"

"Ta-tatlıyı arabada unutmuşsun."

"Haa. Alıyım. Sağol."

"Görüşürüz o zaman."

"Bekle sizede tatlı koyayım. Ya da dur, Sinan'ı çağır hep birlikte yiyelim.

"Rahatsız etmeyelim."

"Ulaş salak salak konuşma. Üç öğün bizim evdesiniz zaten. Boşuna kira ödüyorsunuz."

"Haklısın." diye sırıttı. Bakın sırıttı. Neden sırıttı? Çünkü mal. Sırıtmaya bayılıyor.

"Bekliyorum."

Kafasını sallayarak karşıya geçti. Bende kapıyı kapatıp tatlıyı mutfağa koydum. Öykü'de banyodan çıktı.

"Geldin mi?"