29 | Beklemek

3.7K 327 64
                                    

Çok beklediniz biliyorum. Kusura bakmayın.

Satır arası yorum istiyorum.

"Vay be, demek bütün gece bekledin ha?"

"Aynen. Bütün gece kapıda bekledim. Ama sonuç? Yok." dedi elindeki ütünün buharını havaya basarken.

"Zamana bırakın sizde. Her şey üst üste geldi. Yaşadıklarınız pek normal değil." dedi Öykü. Bir yandanda camın önündeki çiçekleri suluyordu.

"Haklısın."

Ütü yapmaya devam ediyordu İrem. Sabaha karşı eve gelip uyumuştu. Sonra kahvaltı yapmışlardı. Şimdi de bütün gece olan biteni anlatıyordu.

"Ee, sizin Sinan'la aranız nasıl?"

"İyi. Her şey normal ilerliyor işte."

Kafasını sallayıp işine devam ettiğinde Öykü'de telefonunu alarak kendini koltuğa attı. Sonra birden yattığı yerden doğruldu.

"Lan!"

"Noldu?"

"Sinan kızın biriyle cafede oturuyor."

"Oha!"

"Bana dersim var demişti."

"Sen nerden biliyorsun cafede olduğunu?"

"Oturduğu kız fotoğraf atmış. Ama Sinan'ın fotoğraf çekildiğinden haberi yok sanırım. Kameraya bakmıyor."

"E tamam işte."

"Ne demek tamam İrem? Bana dersim var dedi. Peki ben şimdi onu arayıp ağzına sıçmaz mıyım?"

Öykü Sinan'ı aradı. Daha konuşmasına fırsat vermeden lafa girdi.

Hazır mısınız? Geliyor.

"Sen ne yalancı bir adamsın! Sen ne üçkağıtçı bir insansın! Madem beni aldatıcaksın haber versene gerizekalı! Allah seni kahretsin! Utanmıyorsun değil mi? Doğmamış çocuklarının anasını üzmeye utanmıyorsun! Sen ne alçak bir insansın ya? Bana yalan söyleyip orda burda geziyorsun. Kim o kadın? Allah'ım yani göz var nizam var beni aldattığın kadın o mu? Bende seni zevkli biri sanırdım. Bari benden güzel olsaydı. Bir dakika ya, daldım gittim ben. Pislik herif! Cayır cayır yan öbür tarafta inşallah!"

İrem dudağını ısırıp gülmemeye çalışırken Öykü Sinan'ı dinliyordu.

"Açıklayabilirsin demek? Açıkla hadi. Açıkla!"

Bir süre karşı taradı dinledi Öykü.

"Kapat Sinan. Seni görmek istemiyorum." Telefonu kapatıp sehpaya koydu ve koltuğa oturdu.

İrem Öykü'yü hep neşeli gördüğünden duruma hiç bu kadar ciddi bakmıyordu. Ütünün fişini çekip Öykü'nün yanına gitti.

"Kuzum."

"İlk defa İrem. İlk defa bana yalan söylediğini görüyorum."

"Belki yanlış anlamışsındır. Daha dinlemedin bile."

"Bizim bu çektiğimiz ne böyle ya? Bu erkeklere hiç güvenemeyecek miyiz?"

Hiçbir şey diyemedi. Sonuna kadar haklıydı ona göre.

"Ben dışarı çıkacağım biraz. Hava almak istiyorum." dedi koltuktan kalkarak.

"Tamam canım."

Odasına doğru gittiğinde İrem'de ütü masasını ortadan kaldırdı ve mutfağa geçti. Canı sıkılıyordu. O yüzden tatlı bir şeyler yapmak için malzemeleri çıkardı.

MÜPTELAWhere stories live. Discover now