12 | Gerçekler

4.4K 338 93
                                    

İrem içeriden gelen tıkırtılarla gözlerini araladı. Baş ucundaki telefonundan saate baktı. 8'e geliyordu. Yavaşça yatakta doğruldu.

Odadan çıktığında oturma odasına girdi. Ulaş koltuğa oturmuş, kafasını geriye yaslamıştı. Gözleri kapalıydı.

İrem'in geldiğini hissedince gözlerini açtı. İrem ise kızgın bakışlarını Ulaş'a yolladı.
Yanına doğru adım attı ve koltuğa oturdu.

"Eğlendin mi dün gece?" dedi İrem. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Ama sesinin titremesine engel olamamıştı.

"İrem."

"Benim ki de soru. Eğlenmişsindir tabii. Kimin seni ne kadar beklediği umrunda değil. Sen kendi eğlene bakarsın değil mi? Sonuçta koynuna girmek isteyen bir sürü kız var."

"Beni bu kadar düşündüğünü bilmiyordum."

İrem bıkkınlıkla nefesini dışarı verdi. "Hata bende, niye uğraşıyorum ki."

İrem kalkıp gidecekken Ulaş kolundan tutup kucağına çekti. Ani hareketle geri çekilen İrem ne yapacağını bilemedi.

Ulaş gözlerini İrem'in yeşillerine dikti. Dolu doluydu genç kızın gözleri. Ulaş çok kötü hisseti. Onun yüzündendi.

Ulaş kafasını İrem'in boynuna gömdü. Derin derin nefesler almaya başladı. İrem'in ağzından çıkan hıçkırıkla Ulaş kendini iyice suçlu hissetmişti. Bütün gece kendini merak ettirdiği yetmiyormuş gibi, bir de sabah sabah kızı terslemişti.

"Lütfen ağlama." dedi Ulaş. Kafası genç kızın boynunda olduğu için sesi boğuk çıkmıştı.

"Ben, g-gitmek istiyorum."

"Artık gidemezsin İrem. Çok geç."

"Ne?"

"Sen o hakkı kaybettin." dedi Ulaş. Kafasını kızın boynundan çıkarmıştı.

"Ne hakkı? Ne diyorsun?"

"Senden uzak durmaya çalıştım, ama sen beni kendine daha çok bağladın. Artık istesende gidemezsin."

"Na-nasıl yani?"

"Artık benimsin İrem. Kimseye gidemezsin, kimsenin olamazsın."

"Ulaş sen ne saçmalıyorsun?"

İrem kalkacakken Ulaş daha sıkı tuttu. "Gitmeyeceksin."

Ulaş'ın sert sesi İrem'i tedirgin etmişti. Ne saçmalıyordu bu adam?

Ulaş İrem'i kucağına alarak ayağa kalktı ve odasına götürdü. Odaya girince kucağından indirdi.

"Birkaç parça eşya hazırla. Gidiyoruz."

"Ne? Nereye?"

"Dediğimi yap." dedi Ulaş. Sesi yüksekti.

Ulaş odadan çıktıktan sonra İrem büyük çantasına iç çamaşırı ve kıyafet koydu. Kendi üstünüde giyindi.

Korkak adımlarla odadan çıktı. Ulaş'ın böyle bir tepki vermesine anlam veremiyordu.

"Gidiyoruz."

"Nereye gidiyoruz?"

"Sorma."

"Öykü'ye haber verseydim."

"Sonra veririz."

"Nereye gideceğimizi söylemezsen gelmiyorum."

Ulaş burun kemiğini sıkıp boynunu kütletti.

MÜPTELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin