35 | Boşanalım

3.2K 305 306
                                    

Yorumlarınızı okurken çok keyif alıyorum. Harikasınız :)

Yatak odasına çıktığım gibi kendimi yatağa attım. Sinir oluyordum.

Sabah uyandığımda yanıma baktım ve gözlerimi devirdim. Ulaş yoktu. Yatakta doğruldum ve telefonumu açıp aradım.

"İrem ben şir-"

"Dur tahmin edeyim," diyerek sözünü kestim. "Erkenden bir toplantın var o yüzden çıktın. Çünkü başında bir ton iş var."

"İrem." dedi isyankar sesiyle.

"Neyse ya, kolay gelsin sana."

Telefonu kapatıp yataktan kalktım ve İkra'nın yanına gittim. Yatağında oturuyordu.

"Annecim, günaydın." diyerek yanına oturup yanağından öptüm.

"Güyaydın."

"İyi misin prensesim? Hasta mısın?" diyerek ateşine baktım.

"Hasta deyilim."

"Ne oldu o zaman?"

"Babamı özledim. Neden hiç eve gelmiyoy?"

Bakışlarımı yere çevirdim. Saçımı kulağımın arkasına atıp ona döndüm.

"Annem, babanın işleri çok yoğun bu aralar. Hemen bitirmeye çalışıyor."

"Doyum günüme bile geymedi. Çok mu önemyi?"

Kucağıma alıp öptüm ve saçlarını okşadım.

"Bak ne diyeceğim, gel biz seninle kahvaltı hazırlayalım. Öykü teyzenle Aras gelecek."

"Aaaa oluuur!"

Kucağımdan inip aşağı doğru koştu. Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa girdim.

Güzel bir kahvaltı hazırladım. Kısa bir süre sonra kapı çaldı. İkra'yla birlikte açtık.

"Hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk." dedi Öykü içeri girerek.

Uyuyan Aras'ı koltuğa yatırıp yanına düşmesin diye yastık koyduk.

Kahvaltı yaparken aklım hep Ulaş'taydı.

"İyi misin sen?"

Kafamı iki yana salladım.

"Ayye ben doydum, odama gidicem."

"Tamam annecim."

İkra odasına çıktığında Öykü bana döndü.

"Ne oldu?"

"Ulaş," dedim ve duraksadım. "Bu aralar çok sorumsuz. Ve bizi çok ihmal ediyor."

"Doğum gününe bu yüzden gelemedi yani."

"Bilmiyorum."

"Sabah erkenden gidiyor, gece de geç geliyor. Dün akşam tartıştık baya."

Masadaki elimin üstüne elini koydu.

"Eminim o da böyle olsun istememiştir. Belli ki şirkette bazı sorunlar var. Ulaş her şeyi telafi eder."

"Bilmiyorum," diyerek omuz silktim. "Çok farklı davranıyor. İkra'ya karşı çok soğuk, bana da öyle."

"Olur mu öyle şey? Vakit ayıramadığı içindir o. Canını sıkma, her şey yoluna girer."

"Sanmıyorum."

"Ne demek sanmıyorum?"

"Öyle işte." diyerek omuzlarımı düşürdüm.

Kapı çaldığında masadan kalkıp açtım.

MÜPTELAOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz