ÖLÜ DENİZ.

6.6K 405 132
                                    

-Cam kırıldı! Deniz! Deniz!

-Duru yere yat! 

-Evi tarıyorlar !!

-Korkma. Yanındayım. Çıkacağız buradan.

Gelen çığlıkla uzandığım yerden dönüp baktım. Cam kırıkları üstüne dökülmüştü. Sürünerek yanına gittim. Yaralanmamış olması gerekiyordu.

Adını sesleniyordum fakat tepki vermiyordu. Sırt üstü çevirip yüzüne baktım gözleri kocaman açılmıştı fakat konuşmuyordu. Şoktaydı.

-Yaralandın mı? Duru cevap ver!

Cevap vermiyordu. Kendi hayatımı bir kenara bırakıp ona odaklanmış durumdaydım. Hamileydi! Zarar görmesine izin veremezdim. Yüzüne hafif bir tokat attığımda ağzından kaçan hıçkırıkla rahatladım.

-Yaralandın mı?

-Hayır.. hayır acı yok. Deniz çok korkuyorum. Kollarıma sarıldığında bende karşılık verdim. Onca kurşun sesi yüzünden bağırarak iletişim kuruyorduk. Hızlıca telefonumu çıkartıp darwı aradım. Kapalıydı. Kaşlarım çatıldı. Başına bir şey gelmiş olabilir miydi? Panikle çırpınan kalbim bana yardımcı olmayacaktı. Bunun bilinciyle bir kaç saniye kendime gelmeyi bekledim.

Ardından güvenilir olduğunu bildiğim baş komseri aradım. En hızlı şekilde intikal edeceklerini söyledi. Ama biliyordum yetişemezlerdi. Yetişemeyeceklerdi.

Duruyu çekiştirerek koltuğun arkasına bıraktım. Duvarlar delik deşik, odanın içi duman altıydı.

-Bırakma b..beni.

-Şş sakin ol. Silâhımı almam gerekiyor. Sadece bir kaç saniye ver bana.

Gitmemi istemiyordu. Bunu yüzünden okuyabiliyordum. Fakat silahımı almak zorundaydım. Nihayetinde eve gireceklerdi eninde sonunda.

Yüzünü avuçlarımın arasına alarak, göz yaşlarıyla sırılsıklam olmuş yanaklarını okşadım.

-Bana güven. Sadece bir kaç saniye.

-Dikkatli ol.

Yerde sürünerek merdivenlere doğru yöneldim.

Odam üst kattaydı. Üst kata daha ağır atışlar yaptıklarını tahmin ediyordum duyduğum seslerden. Başka şansım yoktu.

Koltuğun yanından taşan cam sehpaya isabet eden bir kurşunla durunun attığı çığlık beni kendime getirdi. Ateşin ve darwın yanında zayıf görünüyordum. Kalp yaralarım her defasında halsiz bırakıyordu. Fakat güçlüydüm. Dayanıklıydım.

Derin bir soluk bırakıp ani cesaretle koşarak merdivenleri çıktım. İnceleme fırsatı bulamadım. İki silahım vardı. Mermileri cebime koyup ikisinide alarak çıktım odadan. Üst katta olmam daha doğru olurdu, lakin duru aşağıda savunmasız bir şekilde beklerken bunu yapamazdım. İlkti bu. Birini korumam gerekiyordu. Hatta iki. Onca kurşun sesiyle yankılanan evimde aptal bir düşünceye gülümsemek benim yapacağım çılgınlıkta bir işti.

Merdivenlerden seri adımlarla inip duruya bakındım.

-DENİZ !

Hızla kafamı ona çevirdim. Bu aptal kız neden üzerime koşuyordu?
Gözümü alan ışıkla neler olduğunu hızla kavradım, fakat hareket edecek zamanım kalmamıştı.

Üzerime atlayan duruyla beraber yere çarptık. Çarpma anımızla orantılı duyduğum fazla yüksek ses beynimde yankılandı. Bir kaç saniye geçmemişti ki kırık canlardan siyah üniformalı adamlar girmeye başladı içeri. Çelik kapım kurşuna tutulmuş nihayetinde yeri boylamıştı. Öyle yüksek sesle çarptı ki neredeyse kollarımı durudan çekip kulaklarıma bastıracaktım.

Uzak Dur [bxb]Where stories live. Discover now