"Tamam şampiyon sakin ol!" diye kıkırdadığında göz devirdim.

Tam şu an utançtan yerin dibine girmek üzereydim resmen! Tüm vücudum alev almış şekilde cayır cayır yanıyordu sanki. Burası fazla mı sıcak olmuştu ne? Uzunca derin bir nefes alıp kendimi rahatlatmaya çalıştım.

Konuyu biraz olsun değiştirmek adına "siz neden bana bakmıştınız?" diye sordum. Topu doksana atmış olmalıyım ki bir an olsun başarmıştım.

İrem lafa katılarak, "okuldan ayrıldıktan sonra Can aradı. Ece ile bir kafeye gideceklermiş siz de gelin dediler. Seni de aramış ama," derken hem son kelimeyi uzatmış hem de bakışları kısa bir an Egemen'de durmuştu. Hemen ardındansa yüzünde muzır bir gülümseme oluştu. "Artık ne konuşuyorsanız duymamışsın!" dedi imayla.

Göz devirme isteğim çoşarken zoraki kendimi frenledim. İrem'in demesi ile elim direkt ceketimin cebine gittiğinde telefonu elime alıp ekranı açtım. İrem'in de dediği gibi Can birkaç kez beni aramış fakat sessizde olduğu için duymamıştım tabi ki de!

Bildirimleri görmemle İrem'in dediklerini başımla tasdiklerken o devam etti. "İşte biz de okulun orada tekrar buluştuk. Sana geliyorduk fakat---"

"Tamam!" dedim devamını getirmesini istemeyerek. "Tamam, anladım."

Malumunuz gerisi tam da şu an ki vaziyetti!

Sessizliğe gömülen Poyraz tekrar söze karışarak, "şimdi... Gördüğümüze göre... Yani siz..." bir an ne diyeceğini bilememiş olmalı ki duraksayıp devam etti. "Çıkıyor musunuz? Sev-gili falan?" diye kelimeyi heceleyerek teleffuz ettiğinde derin bir nefes alıp dudağımı dişledim.

Ama hepimiz biliyorduk ki cevap zaten ortadaydı!

Tüm herkes susmuş vereceğim cevabı beklerken Egemen benden önce davrandı. Tam ağzımı açmış cevap veriyordum ki benden bağımsız şekilde "evet." diye bir ses duymamla bakışlarım hızla Egemen'e kaydı. "Evet, sevgiliyiz."

E ama yuh yani Egemen! Bir anda pat diye denir miydi bu böyle!

Sen alıştıra alıştıra dedin de ne oldu? Ders bitti daha ağzından bir kelime bile çıkmadı gerizekalı diyen iç sesime tam sinirleniyordum ki aslında doğru dediğinin farkına vardım. Neyse olsundu, yine de böyle pat diye denmezdi canım şimdi!

Ben kendi düşüncelerime dalmış giderken Egemen'in cevabını işitmesi ile "ay!" diye söylenen Ece ile dikkatim ona kaydı. Bir eli göğsünün üzerine gitmiş şekilde sevinç nidası atmıştı. Hepimizin bakışı ona kayınca kendini toparlasa da ben onun içindekileri biliyordum, dostlarım.

Can, duyduğu cevapla muzırca gülerek "vay be! Sen de ne hızlı çıktın be Maviş!" diye alaya aldığında göz devirdim.

"Bu hızla sana bir çarparım soluğu mezarda alırsın, Can!"

Çemkirmem üzerine keyfi daha da artan Can'a karşı öldürücü olduğunu düşündüğüm bir bakışı da ona attım ama yine ve yine etkisi olmamıştı. Hatta duramamış hızlı adımlarla yerinden ayrılıp Egemen'in dibinde gelip bir kolunu omzuna atmıştı.

"Artık eniştem mi oldun sen?" diyerek Egemen'e olabildiğince en ama en saçma soruyu atması ile sabrımı zorladığının farkına vardım. Bakışları hemen bende durduğunda ise gülüşü daha da arttı. "Maviş o zaman sen de şimdi yengem mi oldun?"

YANLIŞ NUMARA | TEXTING *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin