2.4

107K 5.7K 2.7K
                                    

Selamm yine ben geldim falan filan jhowdvuho
Şu girişi yapmayı çok seviyorum ya uff ihbefvbi

Öhöm, neyse!

Nabersiniz bakalım?
Neler yaptınız?
Haftanız nasıl geçti?

Umarım güzel ve iyi geçmiştir ^^

Neyse fazla uzatmadan bölüme geçeyim ben en iyisi ;)

İyi okumalar...

Taslağı ben yaptım geriye güzel yorumlarınızla süslemek size kaldı,
eksik etmeyin lütfennnn

Öpt<3






Öğle teneffüsünün habercisi olan güzel melodinin nihayet ıssız koridorda yankılanması ile, ard arda iki saatlik matematik ve fizik dersi sonrasında adeta beyni alev alan bana bir kurtarıcı görevi üstlenmişti! Ölüyordum, dostlarım! Kurtarın beni! Bu nasıl işkencedir, insafsızlar! Omzumu ve başımı dibimdeki duvara yaslamış şekilde boş boş Aysu hocanın tahtaya çizdiği garip şekilleri izlerken tek düşündüğüm Aysu hocanın şu an giydiği kazağı nereden almış olabileceği idi. Acaba kaça almıştı? Kesin pahalıdır! Lanet olası çok güzeldi ve ben fazla fakirdim.

Ben çok mühim düşüncelere dalmış şekilde dersin geçmesi için vakit öldürürken nihayet öğle arasına girdiğimizi belirten zil sesini duymamla fişek gibi canlandım. Sonunda be! Şükür kavuşturana! Zili duyduğum kısa saniyelik zaman diliminde eşyaları yalan yanlış toparlayıp ayaklandım hemen.

Tahmin edeceğiniz üzere deli gibi açtım ve burada daha fazla oyalanıp zaman kaybetmek istemiyordum! Sonuçta, bir dakika bir dakikadır! Değil mi?

Hızla ayaklandım ve çağırmak için Ece'nin oraya baktığımda onu masasında göremememle kaşlarım çatıldı. Her şey yerli yerindeydi ama kendisi yoktu. Neredeydi bu kız? Nereye kaybolmuştu birden? Hızla sınıfı tarasamda ortalıkta göremedim. Acaba derste dışarı çıktı da ben mi fark etmemiştim?

"Daha ne duruyorsun geri zekalı? Yarım saattir seni bekliyorum gelsene hadi! Yemekler soğuyacak şimdi!"

Ben içeride oyalanmaya devam ederken birden Ece'nin sesini duymamla kapıya çevirdim bakışlarımı. Ece yarım şekilde kapıdan içeriye eğilmiş bana gel işareti yapıyordu. Ne ara çıkmıştı bu kız dışarı?

Sıraların arasında hızla sıyrılıp yanına giderken "ne ara çıktın sen?" diye sordum.

Omuz silkip tam olarak dışarıya çıktığında direkt hızlı adımlarla yanına vardım.

"Sen melul melul Aysu hocayı süzerken sıvıştım aradan." deyip bana döndü ve kolumdan tutup peşinden sürükledi beni. "Neyse, hadi hızlı ol ya! Bitecek şimdi yemekler!"

Güldüm. Bir şey demedim ve hızlı adımlarına uyum sağlayıp kantine doğru ilerledim ben de. Evet gençler, Ece ile benim yemek aşkımız çok farklıydı. Görüyorsunuz, anlatmaya gerek yok!

Karnımdan gelen gurultular eşliğinde kantine giriş yaptığımızda Ece yan taraftan aldığı iki tabldottan birisini bana verip ileride az kuyruk olan sıraya ilerdi. Peşinden de ben gittim. Sırayla her yemekten alıp direkt en sevdiğim kısıma attım kendimi. Tatlılar... Enfes! Hepsinin arasından en sevdiğim olanı yani tel kadayıflı muhallebiden alıp sıradan çıktım. Ece çoktan işini hallettiğinden oyalanmadan her zamanki masamıza gidip yerleştik.

YANLIŞ NUMARA | TEXTING *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin