1.9

116K 6.7K 3K
                                    

Selaaam, yine ben :)

Nasılsınız bakalım ey ahali!

Günleriniz nasıl geçiyor!

Aman aman üzülmeyin mutlu olun bea,

Sizi üzenleri de parçalayın ihbvsdiuhsc

Şaka şaka...

Neysem, yeni bölümle karşınızdayım ehem...
Şu ana kadar yazdığım bölümler içerisinde sanırım en sevdiğim bölüm bu olacak gençler ;)

Sizin de sevmeniz dileği ile hadi iyi okumalar...

Eh bir de yorumlarla süslerseniz burayı bu user artık nirvanada!

Öpt<3




Ege Adamı'nın bana attığı son mesajından sonra yazacak bir şey bulamamandan dolayı görüldü yapıp çıkmıştım. Bu durum canımı sıksada biliyordum ki kendime hakim olamayıp yine özeline girebilir ve onu üzebilirdim. Ki bu bir daha yapmak isteyeceğim bir şey değildi. Hatamı anlamıştım. Ve o istemedikçe diretmeyecektim. Bu yüzdendir ki kendimi geri çekmem daha iyi idi...

Derin bir nefes alıp yatakta sağ tarafıma döndüm. Sohbetten çıktıktan sonra direkt kendimi uykuya atmıştım ama zihnimdeki düşünceler uyumamın kıyısından bile geçirmiyordu beni ne yazık ki... Saatlerdir yatağın içinde dönüp duruyor, tavanı, duvarı, kısaca odayı boş boş  izleyip duruyordum.

Mutlu olmam lazımdı, değil mi? Ama moralim bozulmuştu.

Evet, Ege Adamı beni affetmiş olsa da içimde halen bir sıkıntı vardı. Ege Adamı yine resmi, soğuk, mesafeli bir davranış sergilemişti son konuşmamızda. Ama bunlardan ziyade, asıl canımı sıkan durum ise: üzgün olması idi... Hissediyordum. Bir şey olmuştu... Onu çok tanımasam da bazı davranışlarını çözmüştüm artık. Bu da onun bir şeye canının sıkıldığına işaretti.

Yine arkadaşları ile bir sorunu olduğunu düşünsemde bir tarafım sadece bununla kalmadığı söylüyordu nedense. Daha büyüktü...

Onun hakkında bilmediğim çok fazla şey vardı...

Derin bir nefes alıp bu sefer de sırt üstü uzandım ve geceleri sırdaşım olan tavanı izlemeye başladım. Bedenime bir ağırlık çökmüştü, yorgunluğum kendisini yavaştan gösteriyordu ama gözlerim kapanmakta direniyordu. Uyuyamıyordum bir türlü...

Kendi hayatımda sadece sanal üzerinde kısmi bir etkiye sahip olan birisini bu denli düşünmem normal miydi, sizce?

Neden bu kadar önemsiyordum ki onu?

Derin bir nefes alıp tekrar sağ tarafıma döndüğüm esnada masanın üzerinde duran telefonuma gelen bildirim sesi ile dikkatim dağıldı. Bakışlarım telefonuma kaydığında bildirim ışığının yanıp sönmesi ile kaşlarımı çattım. Yine operatörlerden mesaj geldiğini düşünerek umursamayıp yatmaya devam etsemde sinir edici bildirim ışığının yanıp sönmesi yüzünden oflayarak doğrulup ayaklandım.

Telefonu elime alıp ekranı açmamla bir an ışığın gözümü almasıyla gözlerim kamaştı. Birkaç saniye sonra buna alıştığımda dikkatimi çeken ilk şey ekrandaki büyük göstergeli saat olmuştu.

YANLIŞ NUMARA | TEXTING *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin