5.9

102K 4.5K 2.5K
                                    

Selaaam :)

İyi okumalar

Çok öpt<3

Seri adımlarla okul bahçesine girmemle daha soluklanamadan binaya doğru ilerledim. Aynı zamanda da belki bizimkiler okul bahçesindedirler diye etrafa bakarak ilerliyordum. Ama görüşüme tanıdık bir simanın girmemesi ile etrafa bakınmayı kesip birkaç basamağı da atlatarak binaya girdim. Adımlarımı yavaşlatıp aylak aylak sınıfa doğru ilerlemeye başladığımda ise her zaman yaptığım gibi yine ve yine sabahın bu saatinde beni uyandırıp okula getiren bu hayata sövdüm!

Merak etmeyin sizin yerinize de sövdüm. Rica ederim!

Bıkkınca nefeslenip bizim sınıfın olduğu kata varmamla aklımda dönüp duran daha zaman var kaç, as okulu diye dolaşan düşünceyi bir kenara atıp yavaş adımlarla sınıfa doğru ilerledim. Biliyorsunuz, istediğim yere kaçsam bile yolun sonu yine annemdi! Çiğ çiğ yerdi ki bu isteyeceğim bir şey değil! Bu düşünceye hayali bir şekilde göz devirdim ve asaletimden asla ödün vermeyerek adımlarımı hızlandırdım.

Çok geçmedi ki birkaç dakika sonra sıramda olmuştum bile! Tabi saniye geçmedi ki Ece de benim dibimde!

Tek omzumda takılı duran çantayı elime alıp sıraya koyarken omzumun üzerinden de Ece'ye bakıp göz devirdim. Ağzı kulaklarına varacak kadar açılmış gülümseyerek bana bakıyordu. Haline bakılırsa yapacağımız konuyu daha şimdiden anlamıştım bile! Onun bu haline kısa bir göz gezindirip derince soluklandım ve ona doğru döndüm.

Ve daha bir şey dememe izin bile vermeden tahmin ettiğim gibi Ece yine Eceliğini yapmıştı bile!

Heyecan ve merak karışımı bir sesle "biz gittikten sonra beraber miydiniz? Ne yaptınız? Nereye gittiniz? Nasıldı? Bir şeyler oldu mu peki? Hani, benim de bilmem gereken güzel bir şeyler falan..." diye soluksuz bir ton soruyu önüme bıraktığında, şaşkınlık ve hayret dolu bakışlarımla ona baktım.

Dakika bir gol bir bu hız nedir koçum bir sakin ol!

"Ee ama yuh yani Ece! Sana da günaydın!" diye iğneleyici şekilde konuştuğumda dediklerime sadece göz devirmiş ve bir yerlerine bile takmamıştı. Derdi başkaydı onun. Bu haline ben de göz devirdim.

"Asıl sana yuh Mavi ya! Tüm gece meraktan çatladım resmen kızım! Çat-la-dım! Sırf o güzel zamanlarınız bozulmasın diye," derken hem elleri ile tırnak işareti yaparak asıl kısıma vurgu yapmıştı hem de çarpık bir gülüş sunmuştu. "Mesaj dahi atmadım ben. Bak bu kısmın altına çizgi çekiyorum! Mesaj dahi! Delirdim! Delirdim! O yüzden hemen anlat! Çabuk!" diye merakla söylendiğinde onu bir yerlerime bile takmadım!

Ece'nin dedikleri ile aklım çok minik, böyle küçüçük bir an güzel zamanlar kısmında dün geceye kaymış olup içimi tatlı bir hissiyat kaplamış olsa da bu düşünde içinde dalıp gitmeden hızla kendimi toparladım. Yoksa bu işin içinden çıkamazdım, biliyordum! Derin bir nefes alıp boğazımı hafifçe öksürüp temizlediğimde sahte sinirle Ece'ye baktım. O ise saf bir merakla bana bakıyordu! Bu haline tekrar göz devirmeden edemedim! Ne çok göz devirmiştim ya!

"Maşallah Ece bakıyorum yine formundasın! Sabah sabah bir dur kızım ya! Bir kendime geleyim soluklanayım ne bu merak!" diyerek sırama geçtiğimde Ece de direkt önümdeki sıraya kurulmuştu.

YANLIŞ NUMARA | TEXTING *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin