3.5

110K 5.4K 1.5K
                                    

Selaaam yine ben :)
Dedim, hazır bugün tatile girmişiz
rahatız yaz bir yebe Darkgghost, yolla!

Nasılsınız bakalım?
Nasıl geçti haftanız?
Karneler nasıl yahu? :)

İyi okumalar...
Yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Çok öpt<3



Öğle teneffüsüne çıktığımızı belirten alışık olduğum zil sesi sayesinde İlker hoca dersi bitirdi. Onun bitirmesi ile ben de toparlanmaya başladım. Sıramın üzerindeki kitaplarımı kapatıp eşyalarımı düzenledikten sonra ayaklandığım esnada Ece de benimle beraber ayaklanmıştı zaten. Kısa sürede sınıftan dışarı çıktığımızda direkt kantine yöneldik.

"Ne yani şimdi? Siz baya baya görüntülü konuştunuz. Aylar sonra yüzünü gördün?"

Ece'nin sorusu ile gözlerimi devirip derince nefeslendim. Sabah okula gelir gelmez dün Ege Adamı yani namı değer Egemen ile sonunda yüz yüze konuştuğumuzu anlatmış ve kısaca neler konuştuğumuzu özet geçmiştim. Tabi Ece'ye anlatırken de o anları tekrar tekrar zihnimde canlandırdığım için içimi garip bir heyecan kaplıyordu. Gerçi aklımdan çıktığını da söyleyemezdim.

Bugün yine konuşmak istiyordum. Her ne kadar onunla yüz yüze konuşmak beni aşırı germiş olsa da aynı zamanda çok güzel bir andı. Öyle ki zamanın bile ne denli çabuk geçtiğini anlamamıştım bile. Canlı canlı, her hareketini izleyerek onu dinlemek beni fazlasıyla mutlu ediyordu. Öyle ki saatlerce onunla konuşabilirdim sanırım.

Bunu düşünmemle gülümsedim. Nihayet kantine giriş yaptığımızda, "Evet, Ece. Daha kaç defa demem gerekli sana?" diyerek kenara koyulan tabldotlardan iki tane alıp birisini Ece'ye verdim. Kenarda oluşan kısa kuyrukta sıraya girdiğimde o da peşimden gelip arkamda durdu.

"Vay be!" dedi sırada ilerleyip yemekleri alıp kenara geçtiğimizde. Yavaş adımlarla her zamanki yerimize gittiğimde peşimden gelip karşıma oturdu. "Yani bizim aylardır Ege Adamı diye bildiğimiz kişinin ismi Egemen çıktı şimdi, öyle mi?"

Kafamı sallayıp, "aynen o şekil." diyerek çorbadan bir yudum aldım.

"Hala şaşırıyorum buna."

"Bir de beni düşün. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi." diye söylenip güldüm. "Gerçi Ege Ad--yani Egemen'den de bu beklenirdi."

"İsmine bir süre alışamayacak gibiyiz." diyerek güldü.

"Biraz öyle olacak sanırım." diye mırıldanıp çorbadan bir yudum daha içtim.

Ece ile aramızda oluşan kısa sürelik bir zamanda yemek yeme odaklansam da istemsiz Egemen'i düşünüyordum. Dünkü konuşmalarımız, bana dedikleri, gülüşü, sesi... Aklımdan çıkmıyordu bir türlü. Bunları düşünmemle de heyecanlanıyordum. Ah, cidden!  Fazlasıyla dengemi alt üst ediyordu bu çocuk! Birisinden hoşlanmak gerçekten garip bir histi. Ama mutluydum.

Derin bir nefes alıp soluklandım. Ece, "peki nasıldı ya görünüşü? Nasıl birisi? Tipi falan? İyi miydi?" diye bana soru yönelterek aramızdaki sessizliği böldü. "Kimmiş bu Egemen ben de merak ediyorum."

YANLIŞ NUMARA | TEXTING *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin