Teşekkürler

80.1K 1.6K 930
                                    

Herkese Merhaba :)

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir :)

Uzun ve yorucu bir kitabın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Final bölümünü yazarken bir hayli duygulandım ve üzüldüm. Karakterlere o kadar çok alışmışım ki  size bunu anlatamam. 

İlk yazdığım zamanları hatırlıyorum da öylesine yazmaya başlamıştım. Canım sıkılıyordu ve vakit geçirmeyi hedefliyordum. Zamanla kitap yazmak bana o kadar iyi gelmişti ki artık can sıkıntısına değilde bir amaç uğruna yazmaya başladım. 

Yeri geldi günlerce bölüm atmadım yeri geldi arka arkaya bölüm yazdım ama hepsi sizin içindi. Kitap okundukça ve yeni okurlarla tanıştıkça daha çok hırslandım. Arkadaşlarımla kitap hakkında konuştum. Olay örgüsünü elimden geldiğince oturtmaya çalıştım. Kısacası kitabı yazmak için çok çabaladım. 

Bunları yazarken bile yüzümde gizle yemediğim bir tebessüm var. Yazmak bana iyi geliyor ve artık benim için hayattaki amaçlarımdan biri oldu. 

Bazı zamanlar kendimi kötü hissettim. Bilgisayarın başına geçtim ve yazdım. Yazdıkça kendimi ifade edebildim. Sonuç olarak bugünlere kadar geldim. Daha doğrusu sizinle beraber geldim. Siz olmasanız ben olmazdım. Siz okumasanız ben yazmazdım. 

Finale gelecek olursak da bu önceden planlanmış bir şeydi. Kimileri kitabın sonunu beğendi kimileri hiç beğenmedi ama kurgu gereği böyle olması gerekiyordu. 

Ben hayatta kimsenin çok iyi olduğuna inanmadım ve Çağrı da bence bunlardan biriydi. Bade'yi sevdi bunda hepimiz hemfikiriz ama Çağrı'nın sevgisi Bade var olduğu sürece devam etti. Nitekim Bade öldükten sonrada sevgisi de hiç var olmamış gibi yok oldu. Belki Bade ölmeseydi ikisinin güzel bir geleceği olabilirdi ama maalesef olmadı. 

Çağrı hiçbir zaman kötü karakter olmadı ama sizin sandığınız kadar da iyi değildi. Tolgay ise pişmanlığı yüzünden Bade'de takılı kaldı. Bade'yi seviyor olabilir ama onun en büyük sorunu vicdan azabı. Vicdan azabı yüzünden Bade'yi unutamıyor ve hayatına devam edemiyor. Bu yüzden her gün mezarını ziyaret ediyor. 

Gelelim kitabımızın ana karakterine. Bade'yi anlamak ve yazmak benim için çok ama çok zordu. Bir kızı anlamak ve onun ağzından yazmak beni bir hayli yordu. Sonuç olarak ben bir erkeğim ve bir kızı ne kadar anlayabilirim ki? O yüzden kimi yerlerde hatalarım olmuş olabilir veya size saçma gelmiş olabilir ama ben her şeye rağmen güzel bir iş çıkardığımı düşünüyorum. 

Kendinize çok iyi bakın. Umarım başka kitaplarımda da hep beraber oluruz. Bu ara biraz dinlenmeye ihtiyacım var. O yüzden sadece Soluksuz Tutku'yu yazacağım ama ilerleyen zamanlar da yeni kitaplar olacaktır. 

Sizi seviyorum. Sağlıcakla ve sevgiyle kalın :)

P.H

ZindanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin