51. Bölüm "Eve dönüyoruz"

Start from the beginning
                                    

Kaşlarım çatıldı.

"Bir dakika... Sen Tuna'nın İstanbul'da olduğunu nerden biliyorsun hem belki başka şehiri kazandı bunu ben bile bilmiyorum."

"Sence o çocuk son olanlardan sonra üniversite kazanmış mıdır Yaprak?"

Tek kaşı kalktığında haklı olduğuna bende katıldım.

Evet o son olanlar onun için oldukça sarsıcıydı ve üniversite kazanma derdine bile girmemiştir diye düşünüyordum.

"Neyse boşver hiç bir şey olmaz . Hem Kaan'da geliyor."

"Ne!"

Diye dışardan böğüren Rüzgar'a baktım.

Bu sefer o beni çekiştirmişti.

"Kızım bak beni deli etme. Vize haftası dedin izin verdik git çalış diye , ne demek İstanbul'a Kaan'da geliyor. Sıçarım belana ha!"

Sinirlenmişti . Neden anlamıyorum. Bu son zamanlarda Emir ve Rüzgar bana karşı çok korumacıydılar ama bu beni cidden sıkıyordu.

"Neden etrafımda ki yeni insanlara açık değilsiniz size ne oluyor böyle hiç yapmazdınız?"

Diyerek isyan ettim ve ikisine baktım.

Bu sefer Rüzgar'ın sesi yükseldi.

"Ya sen benim çocukluğumsun. Herifin teki geldi yıllarca hislerinin duygularının içine sıçtı. Seni bir yılda anca toparladık götümüzü yırttık iyi ol diye. Şimdi tekrar yine bizim eski Yaprak gibi olmuşken ben hayatına pat diye yeni birisi almanı istemiyorum ."

Duyduklarım oldukça beni şaşırtmıştı.

"Tekrar incinmenden korkuyoruz Yaprak ."

Diyerek araya girdi Emir.

"Kaan sadece benim arkadaşım. Olurda hayatıma girerse bana saygı göstermek zorundasınız siz benim dostumsunuz. Yaşananları gerçekten atlattım ileride incinir miyim acaba diye düşünerek ben sevgiye kendimi kapatamam üzgünüm."

Cümlemi bitirdiğimde çalan telefonumla ekrana baktım. Gelmişti.

Rüzgar ve Emir'in yanağından öperek gülümsedim.

"Sizi seviyorum biz yokken fazla dağıtmayın."

Diyerek evden çıkmıştım. Allahım amma gergin bir güne başlamıştım yahu !

Sonunda kapıya çıktığımda Kaan gülümseyerek bana bakıyordu.

"Hazır mısınız kızlar?"

"Evet."

Diyerek karşılık verdim.

O sırada İpek munzurluk yapacakmış gibi yanıma geldi ve beni şaşırtacak bir şey söyledi.

"Ben hızlı trenle gideceğim arabayla 5 saat yol çekemem o yüzden size iyi yolculuklar tatlım."

Gözlerim kocaman olmuştu. İpek resmen beni Kaan'la bilerek baş başa bırakıp satmıştı.

Ona pis bir bakış attım ve oda bana karşılık olarak sırıttı ve gitti! Resmen gitti!

"İpek nereye gitti?"

Diyerek sordu Kaan.

"Hızlı Trenle gidecekmiş."

Göz devirdim.

"Yine baş başa kaldık desene."

Diyip gülümsedi.

Yola çıktığımızda oldukça sessiz ilerliyorduk ve sadece radyonun sesi çalıyordu. Sessizliği sonunda Kaan bozmuştu.

"Tedirgin gibisin."

İç çektim.

"Aslında hayır . Sadece uzun zaman sonra orda ki anılarımla yüzleşicek olmak canımı sıkıyor."

"Anılarınla yüzleşmek mi?"

Diyerek tek kaşı kalktı.

"Evet neredeyse 3-4 yıllık bir ilişkimi sonlandırdım desem."

Şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı.

"Seni kaybedebilecek erkekte baya gerizekalı olmalı."

İltifatına karşı gülümsemiştim.

" iki taraf içinde oldukça fazla sorun vardı diyelim ."

"Biraz bahsetmek ister misin ? Seni tanımak istiyorum."

Dediğinde dönüp bir süre yüzünü inceledim. Nasıl olsa o yola bakıyordu. Cidden yakışıklıydı.

Kendime gelmek için hafifçe kafamı salladım.

"Duygularım çok karma karışık Kaan. Böyle bütün sevgimi ona harcamışım gibi ama bir yandanda hala birisini deli gibi sevmek bambaşka bir insanla yoluma bakmak istiyorum. Çünkü o bana göre değilmiş ben bunu zorda olsa anladım. Canımı fazlasıyla yaktı. Aynı zamandada beni çok sevdi, hakkını ödeyemem ama yinede bitmek zorundaydı."

"Peki onu tekrar görsen ne olur?"

Diyerek sorduğunda düşünmeden cevabımı verdim.

"Onu takmadan kafamı çevirir gülerek geçerim. Çünkü artık onu sevmiyorum."

....

Lise Belası 2Where stories live. Discover now