20-Şah-Mat(Final)

374 25 43
                                    

Merhaba arkadaşlar bu güzel Çevirin sonun gelmiş  bulunmaktayız. Biraz gecikti whatpadd hesabıma giremedim en sonunda hesap açmak zorunda kaldım  Bunu çevirirken gerçekten çok eğlendim benim için çok özel bir kitap. Yazara bunun için teşekkür ederim özellikle dizin desteğiniz  en önemlisi oydu bende sizinle heyecanlanıyordum yorum da yapınca sizler mutluluk hormonu kaynıyordu her yer dkskcjlsd bunun için tekrardan çok teşekkür ederim sizi seviyorum  başka kurgularda görüşmek üzere kendinize dikkat edin 😍❤️

İyi okumalar ❤️
** 

Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes verdim. Koltuğuna geçene kadar arkamı dönüp yüzüne bakamamıştım. Babanız ile en son karşılaşmanızda kafasında bardak kırdıysanız bu oldukça normaldi tabi. Koltuğa oturduğunu çıkan deri sesinden anlayınca kasayı yavaşça kapattım ve arkamı döndüm. Kıstığı gözleri ve bakışları oldukça korkutucuydu. 

"Neden oturmuyorsun?" 

Elleriyle koltuğu gösterdiğinde bunun bir soru değil, emir olduğunu anladım. Üstümdeki ceketi düzelttim ve emredildiği üzere karşısına oturdum. Odada boğazımı temizleme sesim ve onun parmaklarıyla masada tuttuğu ritim dışında ses yoktu.

Tabi biraz daha konuşmak yerine parmaklarıyla o sesi çıkarmaya devam ederse, bu sessizliğin bozulacağından emindim. Sinirimi bastırmak adına kafamı başka bir şeye odaklamaya çalışıyordum. Mesela az sonra başıma neler geleceği gibi. Her halükarda, odaklanabileceğim hiçbir şeyin güzel bir yanı yoktu. 

"Görüşmeyeli uzun zaman oldu." 

Keşke öyle kalmaya devam etseydi. Cevap vermeden devam etmesini bekledim. Biran önce buradan kurtulmak dışında bir isteğim yoktu. 

"Geri gelmek istemezsen seni zorlamayacağım, ama dönmen hepimizin yararına olacaktır." 

Sakin ses tonu ve her zamankinden farklı konuşma tarzı beni şaşırtmıştı. Bu cümleler onun kuracağı türden değildi. Daha önce yaşadıklarımız düşünülürse, beklediğim son şey beni böyle karşılamasıydı. Altında başka bir neden olması olasıydı, yine de benden ne tür bir çıkarı olabilirdi ki? 

"Neden? Tekrar bana psikolojik işkence yapman için mi? Ya da hakaret etmeden günlerin güzel mi geçmiyor?" 

Alayla güldüm ama aynı zamanda korkuyordum. Bu cesareti onun sakin tavrından elde etmiştim ve ne kadar uzun süre koruyabileceğimi bilmiyordum.

"Şu anda böyle düşündüğünü biliyorum, ama ileride düşüncelerin değişecek ve bana teşekkür edeceksin." 

Elimde olmadan güldüm ve kafamı iki yana salladım. Ona teşekkür edeceğimi düşünüyorsa oldukça yanılıyordu. 

"Pardon da, baba (!), sana ne için teşekkür edeceğim?" 

"Benim şu anki konumuma nasıl geldiğimi merak ediyor musun? Hiçbir şey kolay elde edilmez Luhan. Çevrendeki kaç insan senin kadar güçlü bir konuma sahip olacak biliyor musun, kimse. Çünkü seni hepsinden daha güçlü hale getirdim. Benden sonra şirketimiz senin olacak, işte o zaman dediklerimi anlayacaksın. Pişman olacağın bir şey yapmadan önce iyice düşün." 

Şaşkınlıktan donup kalmıştım. Her zaman yaptığı şeyleri yapmıyordu ve en tuhaf tarafı, benimle ilk defa insanmışım gibi konuşuyordu. Ne düşüneceğimi bilmiyordum. Şirket benim olacaktı,  benim de geleceğimi düşünmem gerekiyordu. Eğer ailemi tamamen bırakırsam ne yapabilirdim ki? Aklımda bir planım bile yoktu. Kısa süreli şeylerde kurtuluş bulmuştum ve gözüm yeni açılıyordu. 

"Şimdi bana buraya neden geldiğini söylemek istemezsen anlarım, ama senden istediğim şey kendine bir soru sorman. Diğer insanlarla kendini kıyasladığın zaman, olduğun kişiden en kadar memnunsun? Bak, sana iyi bir babalık yapamamış olabilirim, ama sana çok iyi bir eğitmenlik yaptım. Gözüm asla arkada kalmayacak çünkü senin şirketimizi çok daha ileriye taşıyacağını biliyorum. Başarılısın, zekisin ve en önemlisi her şeyle mücadele edebilecek kadar güçlüsün. Kabul et ya da etme, bunların hepsini bana borçlusun." 

SATRANÇ/HUNHAN Where stories live. Discover now