26

2.4K 147 366
                                    

26. Bölüm

-DÜZENLENDİ

--------

Tarih çalışırken telefonuma üst üste gelen bildirimlerle dikkatim dağılmıştı . Ekran kilidini açsamda uygulamaya girmeye üşenerek bildirim çubuğundan baktığımda anonimden 13 mesaj olduğunu görünce telefonu sessize aldım ve tekrar deftere dönerek ders çalışmaya çalıştım. Son sınıf olmanın zorluklarından biri de sınav stresiydive biran önce sınava girip yapabildiğimin en iyisini yaparak gyzel bir üniversite tutturmak istiyordum. Onuncu sınıftan beri temel yeterlilik ve alan yeterlilik için gerekli olan tüm konulara çalışmış ve çok sayıda test çözerek pekiştirmiştim. Eksik konum olmaması ve yeterince test çözmüş olmanın verdiği refah ile ders çalışmayı azaltmış, hem kendimin hem de beynimin dinlenmesine olanak sağlamıştım çünkü biliyordum ki kendimi çok fazla sıkarsam normalde çok rahat yapabileceğim şeyde zorlayacak veyahut yapamayacaktım. Uzun bir süre tarih çalışmanın etkisiyle beynim sulanmaya başlamıştı. Telefonu elime alarak bildirimlerden gelen mesajlara bakınca anonimin bayağa sinirlendiğini anlamıştım. Tamı tamına 32 mesaj vardı ve hepside ondandı. Fazla önemsemeden kafamı sıraya yaslayarak gözlerimi dinlendirmeye başlarken sınıfta tek olmanın verdiği rahatlıkla daha bir yayıldım sıraya.
Sınıf kapısının açılmasıyla gözlerimi araladığımda yeni uyanmanın verdiği sersemlikten kurtulmak için gözlerimi avuşturarak içeri kimin geldiğini anlamak amacıyla kapıya baktım. Tanımadığım bir kız yanıma yaklaşarak elindeki zarfı sırama bıraktıktan sonra hiç konuşmadan dışarı çıkıp kapıyı kapattı. Sıramdaki zarfa anlamsızca bakıp elime alarak açmış, okumaya başlamıştım.

" Lila ya mesajlarıma cevap verirsin ya da o stokladığın çikolatalı süt ve çikolataların hepsi okula ben tarafından bağışlanmış olacak. Bence bunu istemezsin."

Ne? Ah kalp krizi geçirmek üzereyim. Benim ne emeklerle stokladığım
çaklıtlarımı, çaklıtlı sütlerimi nerden biliyor acaba bu ? Onları Kumsal bile bilmiyordu. Acil durum için sakladığım çikolatalarım, kıymetlilerim. Elim ayağım titremeye başlarken beklemeden anonime yazdım.

Almira: 1- sen onları nerden biliyorsun?

Almira: 2- sana onları bağışlama hakkını kim verdi?

Almira: 3- cevap verdim de eline ne geçti?

Anonimsişey: 1- seninle ilgili her şeyi biliyorumdan ne anlıyorsun?

Anonimsişey: 2- kendim verdim.

Anonimsişey: 3- seninle konuşuyorum .

Almira: aferin iyi yapıyorsun

Anonimsişey: tebrikler bizden 5 kg bok kazandınız.

Bir süre cevap beklesemde gelmeyince umursamayıp telefonu kapattım. Bir süre sonra sınıftakiler ellerinde süt ve çikolata ile gelmeye başladıklarında Kumsal elinde ikişer tane sür ve çaklıt ile gelip birer tanesini de bana verdi. Hayretle Kumsal'a bakarak verdiklerini elime aldım. Benim tanıdığım Kumsal hayatta bana bunu almazdı. Merakla Kumsal' a hitaben

" hayırdır Kumsal ? Sen birisine hayatta birşey ısmarlamazdın. Hangi dağda kurt öldü? " dedim.

" aşk olsun Almira . Cimri miyim ben? Ayrıyetten bunları kantin kapısında dağıtıyorlardı. "

" ya sen cimri olur musun hiç? Alt tarafı beleş mezar bulsan içine girersin yada acıkmamak için sıçmıyorsun. Kesinlikle cimri değilsin "

" off sus be.Al da zıkkımlan."

Çikolata ve sütü elime alıp
" Hangi enayi çikolata dağıtır ki? "
Diyerek yemeye başladım. Sonradan aklıma anonim ve yaptığı tehdit gelince yediğim çikolata boğazımda kaldığında öksürük krizine girdim. Aceleyle telefonu bularak anonime mesaj attım.

Almira: lütfen bu dağıtılanların benim çikolatalarım olduğunu söyleme.

Anonimsişey: peki o çikolataların senin olduğunu söylemem.

Almira: rüyanın en güzel yerinde çişin gelsinde uyan da korkudan tuvalete gidemeyerek gece boyu kıvran inşAllah

Sinirle yerimde tepinip bağırırken birisinin ' Almira ' ' Almira kızım'
' uyansana Almira' diye seslendiğini duyuyordum ama kim olduğunu idrak edemiyordum ki en sonunda üstüme dökülen su ile yerimde sıçradım ve karşımda sinirle bana bakan Almanca hocası olan Mahmut Hocaya bakıp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Hiç bişey anlamadığım için yanımda gülmemek için kendini sıkan Kumsal'a dönüp kafamı iki yana salladım ve aynı anda göz kırptım. Omuzlarını silkerek gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdığında anlamaz bakışlarımı hocaya yönlendirdim. Mahmut Hoca kafasını iki yana sallayıp sırasına doğru giderken Kumsal'a dönüp

" ne oldu ? "
Diye sordum. Kumsal ise gözlerini hocadan ayırmadan sorumu yanıtladı.

" sınıfa geldiğimde uyuyordun. Ben de uyandırmadım, biliyorsun bu hoca da biraz cins. Geldiği gibi seni uyandırttı bana, kusura bakma su için. "
Ne yani? O gördüklerimin hepsi rüyamıydı?
Mutlulukla gülümserken saçlarımın ve üzerimin bir kısmının ıslak olduğunu fark ettiğimde hocadan lavaboya gitmek için izin alarak sınıftan çıktım. Saçımı kabarmaması için elimle tararken koridordan dönerek aşağı kata inmeye başladım. Sessiz koridorda lavabolara doğru ilerlerken müzik odasının önü ne geldiğimde içeriden gelen tanıdık sesle merakıma yenik düşerek aralık olan kapının yanına sindim. Hafifçe aralıktan baktığımda içeridekinin geçenlerde tek hücresi dahi bulunmayan Oğuz sayesinde kafasına top attığım Toprak olduğunu farkettim. Dinlemeye devam ederken düşündüğüm şey milleti gizli gizli dinlemeye çok alışmış olmamdı.

" Dediğin gibi sürekli olarak takipteyim"

"....."

"Merak etme hiçbir sıkıntı yok"

"....."

"Kapatmam lazım şuan her an birisi gelebilir"

"......"

"Görüşürüz"

Toprağın hareketlenmesi ile hızla olduğum yerden ayrılarak kendimi tuvaletlere atmıştım.

•••••••••••

VİSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin