VİSAL

20

20.Bölüm

- DÜZENLENDİ

---------

Okula geldiğimde direkt sınıfa çıkarak sabah erken uyanıp uykumu tam almamış olmam ve açık hava ile bastıran uyku yüzünden derste ölü gibi olacağım için cam kenarı en arka sıraya oturarak hocanın gözüne batma ihtimalini en aza düşürdüm. Kumsal sınıfta değildi ki çoktan gelmiş olmaları gerekiyordu fakat bu kişi Kumsal olduğu için geldiği gibi diğerlerini de peşine takarak yakışıklı çocuk kesmeye, kendi tabiriyle 'gözlerini mutlu etmeye' gitmişte olabilirdi. Uykum daha ağır bastığından dolayı Kumsal'ın nerede olduğunu düşünmeyi bir kenara bırakıp sırayı cama yaklaştırarak sırtımı duvara yaslayıp ayaklarımı oturak yerine uzattım. Yerime iyice yerleşerek rahat bir pozisyon bulduktan sonra uyumayı sonraya erteleyerek çantamdan bana şiiri sevdiren Özdemir Asaf'ın Lavinia adlı şiir kitabını çıkardım ve kitap kapağında gözlerimi gezdirerek o mükemmel hissin içime yayılmasına izin verdim. Özdemir Asaf, kısa cümleler ile karşısında ki kişiyi etkisi altına alabilen, birçok duyguya aynı anda kucak açtırabilen yegâne insan. Ufak bir tebessüm ile sayfaları karıştırarak rastgele bir sayfa açtım ve okumaya başladım.

SENİ SAKLAYACAĞIM

Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde
Şarkılarımda, sözlerimde.

Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.

Sen göreceksin duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.

Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.

Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.

Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.

Bir gün, tam anlatmaya...
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım...
Anlayacaksın.

Her birimiz ister istemez bir şeylere geç kalmıyor muyduk? Bazılarımız işe geç kalıyordu, bazılarımız okula, bazılarımız ise Özdemır Asaf'ın da anlatmaya çalıştığı gibi hayata. Ben aşkla Özdemir Asaf'ın mısraları sayesinde tanıştım, acı ve keder bulaşmış o mısralar sayesinde. Lâkin o mısralar bünyesinde; ümitsizliklere rağmen aşka olan sadakât, karşılığı olmamasına rağmen sevgiliye olan bağlılık, imkansızlıklara rağmen kaybedilmeyen umudu da barındırıyordu. Ne demişti Özdemir Asaf, 'Yaşayacaksın gözlerimde'. Nasıl bir sevgiydi ki bu uğruna şiirler, kitaplar yazıldı, nasıl bir sevgiliydi ki bu bir çift gözde ömür boyu yaşadı.

Kapının açılması ile gözlerimi daldığı yerden ayırarak kapıya baktığımda Oğuz'la birlikte sınıfımızın haşerelerinden biri olan Alperen'in içeri girdiğini görünce saate bakma gereksinimi duydum. İlk dersin yarısına gelmiştik ve sınıfın yarısından çoğu da dışarıdaydı. Pencereden bahçeye baktığımda Kumsal aşağıda bankta oturmuş telefonu ile ilgileniyordu. Miraç ile Oğuz'u göremesem de Kumsal'ın yanına inmek için ayağa kalkarak sınıf kapısına yöneldim ve sınıftan çıkarak merdivenlerden indim. Dış kapıdan çıktıktan sonra tekrar merdivenlerden indikten sonra Kumsal'ın yanına, banka oturdum.
Yanına oturmamla dedikodu yapmaya başladı.

" kanka hani şu C sınıfındaki sıska Filiz var ya işte onunla F sınıfındaki Atasay sevgiliymiş. Allah'ım o çocuk o kıza nasıl baktı hala anlamış değilim. Neyse ondan sonra D sınıfındaki Ufuk 10. sınıflardan biriyle çıkıyordu ya kız bunu terk etmiş . Şimdi Allah'ı var kız bayağa güzel fakat Ufuğun kızla çıkma nedenini duyunca çok saşıracaksın. Bu Ufuk arkadaşları ile iddiaya girmiş önlerinden geçen beşinci kızı tavlayacakmış. Beşinci geçen kız da bu kızmış işte yakın arkadaşı ne kadar yapma dese bile Ufuk kızın peşinden bayaga koşmuş en sonunda ikna edince ise bu da kızdan hoşlanmaya başlamış. Tabi bu hicbir şeyi söylememiş ama Ufuğun salak arkadaşları kıza gerçekleri söyleyince kızda bunu terk etmiş. Vallahi çok iyi yapmış benim içimin yağları eridi ama Ufuğu görmem lazım var ya bir hafta içinde resmen çökmüş. Kızın peşinde köpek gibi dolanıyor fakat kız yüz vermiyor. Neyse onu da geç bizim bu fizik hocası var ya geç- "

" Kumsal bir durda motorun soğusun. Hem şuan hiç dedikodu dileyecek havamda değilim "

" O zaman bu tarz benim yapalım. Önümüzden geçen herkese beş üzerinden puan veririz "

" salak mısın? Bak ciddi ciddi soruyorum. "

" eee ne yapayım sana da hiçbir şey beğendiremiyorum. "
Biraz durup etrafıma bakındım. Boş voleybol sahası dikkatimi çektiğinde aklıma gelen fikirle Kumsal 'a dönerek fikrimi sundum.

" voleybol oynayalım " Kumsal da onaylayınca bizim sınıftaki kızları çağırdık ve top alıp oynamaya başladık.
Biraz oynadıktan sonra zil çaldığında ikinci dersinde boş olmasının verdiği rahatlık sayesinde oynamaya devam ettik. Elif topu bana kaldırdığında tam smaç basacaktım ki Oğuz'un

"Almiraaagğğ kankağğğ "
Diye böğürmesiyle dikkatim bozuldu ve
top sert bir şekilde erkeklerin oynadığı yere gitti. Daha ne olduğunu kavrayamadan o taraftan gelen acı bir inleme ile ilk yaptığım şey ise Oğuz'a dönüp

"Allah seni alsın Oğuz. Allah seni bildiği gibi yapsın Oğuz. Kabız ol da sıçama, ishal ol da tutama emi Oğuz "
Demek oldu. Bence çokta yerinde bir karardı.

○○○○○