3

7.3K 324 77
                                    


3. Bölüm

-DÜZENLENDİ

---------

Bu sabah o nadide olaylardan biri oldu ve ben hem erken hem de kendiliğimden uyandım. Evet evet kesinlikle şaşırılması gereken bir olay bu. Çünkü normal şartlar altında annemin başımda iki saat dikilip benden bıktığını ay pardon dilim süğüştü beni ne kadar sevdiğini(!) ve daha bir sürü şey söyleyerek en sonunda ise beni yataktan iterek uyandırması lazım. Benim gibi uykuya düşkün bir insanın böyle uyanması normal değil. Saf saf etrafa bakınıp her sabah rutinim olan halı desenini incelerken en sonunda yataktan kalkmayı akıl edebildim. E buna da şükür.

Yatağımı toplayarak lavaboda elimi ve yüzümü yıkayıp, dişlerimi firçaladım. Saçlarımı tarayarak salık bırakmış, gardıroba yönelerek okul formam ile mor sweatimi çıkarıp giyindikten sonra önceden hazır olan çantamı da alarak aşağı indim. Mutfağa baktığımda annem kahvaltıyı daha yeni hazırlıyordu. Yanına gidip yanağına öpücük kondururken bir yandan da doğradığı salatalıktan aşırmakla meşguldüm.

"Günaydın kız zilli"

"Vallahi bana gün aymadı herhalde çünkü rüya görüyorum yoksa senin erken kalkman gibi bir imkan yok " kendini cimcikleyen anneme bayık gözlerle bakıp bu sefer de domates aşırmaya başladım. Bir yandan da homurdanmayı eksik etmiyordum.

"Komik "

"Hangi dağda kurt öldü de sen erken uyandın"

"Bilmiyorum ama açıkçası bende şaşırdım. Neyse ben kaçar"

"Kız dur bir şeyler ye bari. "

"Anne ben ne zaman sabah erken saatte kahvaltı yaptım da sen gördün? Midem almıyor, erken saatlerde bir şeyler yiyemiyorum. Okulda yerim ben "

"Tamam hadi dikkatli git. Allah'a emanet ol "

"Sende annem "

Birbirine dolanmış olan kulaklığımı binbir zorlukla açarak telefona taktıktan sonra geçen gün bulduğum ve kusma isteği getirene kadar dinlenecekler listesine eklediğim bir şarkıyı açarak etrafımı izleyerek yola koyuldum. Aslında Oğuz, Kumsal ve Miraç ile birlikte giderdik ama ben erken gittiğim için onlar hala uyuyordur, bu yüzden onları hiç rahatsız etmeden yoluma devam ettim. On dakikalık bir yolculuktan sonra vardığım okul bahçesinde benle birlikte bir kaç kişi tek vardı. Sınıfıma gidip çantamı sırama bıraktıktan sonra daha ortalarına yeni geldiğim ve aşırı derecede beğendiğim kitabımı da alarak kantine gittim. Her ne kadar aç karına sağlıksız olsa bile canım çok istediği için nescafe almış, bahçede ki ücra köşelerden birinde olan banka oturnuştum. Sıcak nescafemden bir yudum aldıktan sonra yanıma koyarak soğumaya bırakıp kitabıma devam ettim. Ara sıra kahvemi yudumlayıp kitabımı okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamasam da öğrenci zilinin çalması ile boş karton bardağı çöpe atıp direk sınıfa geçmektense bizimkilerin orda olacağını düşünerek kantine ilerledim. Kantin kapısından girerken etrafta göz gezdiriyordum , bizimkileri ararken Aras Barkın ile göz göze geldim. Aras Barkın, namı değer Buzlar Prensi. Okulda ona bu lakabı takmışlardı çünkü genellikle insanlara karşı mesafeli ve soğuk tavırları olan biriydi. Onu ve arkadaş grubundan olan bir çocuğun okula geldikleri yılda iki üç defa ya görülürdü ya da görülmezdi. Arkadaş grubunda ki kızlar ve bir diğer erkek ise genellikle okulda karşılaştığım fakat pek muhabbetim olmayan kişilerdi. Onlar ile benim bir alakam olmasa bile Miraç ve Oğuz'un onlar ile arkadaş olmasından dolayı biz de ister istemez aynı ortamda bulunuyor, aynı masaya oturuyorduk. Bizimkiler de şu an o masaya oturuyordu ki bu sırada öğretmen zilinin de çalmasıyla herkes ayaklandı ve sınıflarına gitmeye başladı. Ben ise olduğum yerde yani kapının yanında durup kantinde oturan arkadaşlarımın gelmesini bekliyordum . Miraç, Oğuz, Kumsal, Hayat Öykü ve Çağrı ayaklanıp kantinden çıkarken Gökhan ve Aras oturmaya devam ettiler. Onları umursamazken diğerlerine selam verip arkadaşlarım ile sınıfımıza doğru ilerlemeye başladık. Bizimkilerin neden erken gittin temalı konuşmasını dinlerken telefonumun titremesi bunu bozmuştu. Gelen mesaja baktığımda dün ki şu bilinmeyen numaraydı ki bir sürü mesaj vardı ve ben yeni görüyordum.

05**:Günaydın Efulim

05**: neden erken gidiyorsun okula?

05**: aç kahve içme çok sağlıksız.

05**: daha ne kadar orada duracaksın acaba

05**: iyi dersler Efulim

Umursamaz bakışlarım telefondayken mesajların hepsine görüldü atıp bilinmeyen numarayı engelledim.

○○○○

VİSALWhere stories live. Discover now