21

2.4K 163 35
                                    

21. Bölüm

- DÜZENLENDİ

-------

Topun gittiği yöne baktığımda esmer uzun boylu bir çocuğun kaşını tutarak sinirle bu yana baktığını gördüm. Adımlarım benden bağımsız bir şekilde oraya doğru giderken ne yapacağımı bilmez bir şekilde çocuğun önünde durdum. Gözlerimle hızlı jir hasar kontrolü yaptığımda pek bir şey olmadığı için rahat bir nefes vererek ellerimi birbirine kenetleyerek

" Özür dilerim gerçekten istemeden oldu"

Dedim. Tabi hem suçlu hem güçlü familyasına dahil olan Oğuz her lafa dahil olmasa olur muydu? Tabii ki de hayır. Maydanoz olmasa bir tarafı kurtlanırdı mazallah.

"Ay bir de bilerek olsaydı Almiraşkım çocukcağızın kaş, göz mahvoldu. Yakışıklı bir şeyde hani açıkçası ben onun yerinde olsam yüzümü sigortalatırdım. Kız bu da yapmış olmasın vallahi mapushane köşelerinde çürür gidersin. Yazık olur gençliğine, güze-"

Miraç sinirler Oğuz'un ensesine vurarak susmasını sağlamış çokta iyi yapmıştı yoksa biraz daha sakin kalamayıp her an olduğum yerden Oğuz'un üzerine alçak uçuş yaparak atlayabilirdim. Gözümü Oğuz'dan çekerek önüme döndüğümde çocuk tek gözünü açarak bana baktı ve kaşındaki elini çekti. Gözlerim eline kaydığında parmaklarında kan görmemle direk kaşına bakmamla kanadığını fark etmem bir olmuştu. Vücudumu saran huzursuzluk ile vicdanımı bir nebze rahatlatmak adına çocuğa hitaben

" kaşın kanıyor. Bence hastaneye git ve pansuman yaptır "

Dedim fakat karşılığında
" önemli degil. Küçük bir şey zaten hastaneye gerek yok " cevabını almam ile oflamıştım. Hadi ama ne nazlanıyorsun, git pansumanını yaptır işte.

" bak ben rahat edemem. Bari okul revirine git " Dememle kafasını sallayarak arkadaşlarına bir şeyler diyerek aheste aheste okula doğru yürümeye başladı . Bende peşinden annesini takip eden civcivler gibi giderek okula girdim. Revire geldiğimizde görevlilerin burada olmadığını fark ettiğimizde hala adını bilmediğim şahısın

" malzemelerin yerini biliyor musun? Ben pansuman yaparım da"
Demesiyle malzemeleri teker teker çıkardım. Oğuz sağolsun yine başımızı belaya soktuğu bir gün bana burayı düzenleme cezası verilmişti bu yüzden eşyaların yerini bulmak zor olmamıştı. Elimdekileri alarak pansumana başladığında yanda duran sandalyeye oturarak işini bitirmesini beklemeye başladım. Pansumanı yarılarken aynadan bana bakarak

" bu arada ben Toprak "

Dedi. Demek adı Toprakmış, güzel isim. Karşılık olarak ufak bir tebessüm eşliğinde konuştum .

" bende Almira " " onu biliyoruz "
Diyerek Oğuz'un adımı böğürmesine gönderme yaptığında gözlerimi kaçırıp

" tekrar özür dilerim "

Dedim. By halime gülümserken

" önemli değil "
Diyerek işine döndü. Odaya hakim olan sessizliği telefonuma gelen bildirim böldü. Sahi nedense artık telefonum hep aktif, yani eskiden ölsem haberleri olmazdı şimdi telefon susmuyor. Kolit ekranını açarak bildirim panelinden baktığımda mesaj anonimdendi . Peki biz buna şaşırdık mı? Hayır. Mesajın tamamı görünmediği için uygulamaya girerek mesaja baktım.

Anonimsişey : oradan çıkmak için sadece bir dakikan var.Süren çoktan başladı.

Allah'ım sen beni al ya. Vallahi al çünkü ya ben bu dünyada fazlalığım ya da bela mıknatısıyım. Şimdi şurada akıllısı beni bulmaz delisi dibimden ayrılmaz diyerek ayaklarımı yere vura vura ağlamak istiyordum.
Bi salın beni ya bi salın.

○○○○○○

VİSALWhere stories live. Discover now