15

2.7K 173 86
                                    

15. Bölüm

-DÜZENLENDİ

-----

Araba durduğunda geldiğimiz eve baktım. Resimdekinden de ihtişamlıydı . Teker teker arabadan inerek bahçeye ulaştık. Kocaman bahçeyi ayağımda ki topukluların etkisiyle zar zor bitirerek biz daha çalmadan orta yaşlarda bir kadın kapıyı açtı. Üstünde ki elbiselerden dolayı yardımcı olduğunu düşündüğüm kadın kapıyı tamamen açıp bize yol verdi ve içeri girmemizi sağladı. Kadın eliyle yön vererek

" beni takip edin "
demesiyle kadını takip etmeye başladık. Biraz ilerledikten sonra büyük bir salona geldiğimizde ben etrafı incelerken kadın konuşmaya başladı.

" siz böyle buyrun Aylin hanım birazdan burda olacak. Aylin hanım gelene kadar bir şeyler içmek ister misiniz? " Kadının konuşması bittiği gibi Çağrı ve Oğuz aynı anda konuşmaya başladılar . Onlar istediklerini sayarken yardımcı kadın gözlerini kocaman açmış şaşkın bir şekilde onlara bakıyordu. E normal bir tepkiydi zaten bu. Sinirlendiği belli olan Aras gür bir sesle " yeter susun " diyip kadına dönerek konuştu.

" teşekkürler bir şey istemiyoruz " giden kadının ardından Çağrı ile Oğuz'a ters bir bakış atarak sinirle nefesini verdi. Çağrı ve Oğuz bir kaç defa ağızlarını açıp kapattıktan sonra önlerine döndüler. Sanırsam itiraz edeceklerdi ama cesaret edemiyorlardı. Odaya sessizlik hakim olurken bu sessizliği topuklu sesi böldü. Kafamı sesin geldiği yöne çevirdiğimde yüzümü buruşturmadan edemedim. Çakma sarı saçlarını savura savura gelen boya küpüne bakıp bir kaç saatliğinede olsa bu kıza nasıl katlanacağımı düşünüyordum .

" merhaba ben Aylin "

Diyerek hepimize hitaben konuştu ve hepimizle tokalaştı .

"isterseniz hiç beklemeden yemeğe geçelim "

Diyen Aylin'e Oğuz ile Çağrı hevesle başını salladı. Herkes onaylayınca masaya geçtik.
Yemekler servis edilirken Aylin herkesle konuşup kaynaşmaya(!) başladı . Bana da arada soru soruyordu ona kısa cevaplar verip geçiştiriyordum . Vallahi gerginlikten önümde duran ve ağız sulandıran tavuğu bile canım istemiyordu. Durum o derece vahim anlayacağınız. Biraz zaman geçince gerginliğimde yavaş yavaş geçmeye başladı. Aylin aslında iyi kızdı ama hem salaktı hem çakma süs bebeği gibiydi ki bu yolunmuş gibi duran çakma sarı saçlarından anlaşılabilir hem de Cingöz'ün kızıydı. Sohbet ede ede yemek yenirken kapı çaldı . Adının Yasemin olduğunu öğrendiğim yardımcı kadın yanımızdan geçerek kapıyı açmaya gitti .
Hepimiz kapıya doğru bakarken içeri Meriç Kaygusuz girdi. Evin fotoğraflarına bakarken Meriç Kaygusuz'unda fotoğrafını da göstermişlerdi. Aylin hemen ayağa kalkıp

" hoşgeldin babacım "
Diyerek boynuna sarıldı. Bizde bu sırada ayağa kalkmıştık. Meriç Kaygusuz'da Aylin'e sarılıp erkeklerle tokalaştı . Sıra kızlara gelince teker teker ellerimizin üstünden öpüp yılışık bir şekilde gülüyordu. Yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tutup gülümsemeye çalıştım. Selamlaşma faslı bitince bizden izin isteyip yukarı çıktı. Planı uygulamaya daha zaman vardı. Lavaboya gitmek için ayağa kalktım.

" lavabo ne tarafta" Aylin bana dönüp gülümseyerek konuştu.

" üst katta sondan üçüncü kapı " Kafamı sallayıp yukarı çıktım . Lavabonun yerini bildiğim için direk girdim ve elimi yüzümü yıkayıp lavabodan çıktım.
Merdivenlerden inince susadığımı hissedip merdivenin hemen yanında olan ve gerçekten gördüğüm mutfağa yöneldim. Mutfağa girdiğimde kimsenin olmadığını görmemle masada duran suyu iki saat arayıp anca bulduğum bardağa boşaltarak içtikten sonra bahçeden gelen sesin sahibinin Cingöz olduğunu anlamakla merak ederek oraya yöneldim. Bahçe kapısına yaklaştığımda buranın arka bahçe olduğunu fark ettim. Bahçede Meriç Kaygusuz telefonla konuşuyordu. Biraz durup işimize yarayacak şeyler diyebilirim düşüncesiyle konuşmasını dinledim. Arada bir etrafı kolaçan ediyordum ki telefon dinlerken yakalanırsam sıkıntı çıkabilirdi. Meriç Kaygusuz' un dediklerini duyduğumda iyiki durup dinlemiştim dedim.

VİSALKde žijí příběhy. Začni objevovat