Fatma Hanım'ın desteğini alan Keklik Gelin hırslanmıştı hemen. Madem ne kadar çok çocuk o kadar çok değer görürsün olarak algılamış, Şahin Bey'in gözlerinden Sultan Hanım'a akan sevdayı kıskanmıştı doğal olarak. O da kocası tarafından sevilen bir kadın olma anahtarının daha çok çocuk doğurmaktan geçtiğini düşünmüştü. Bilirdi bilmesine ikisinin de birbirinin sevdiğini ama Keklik Gelin de çirkin bir kadın değildi, sevilen bir kadın olmak istiyordu sadece. Suç da değildi günah da değildi ki sevilmek istemesi. Nikahlı eşiydi kapatması değildi ki Şahin Bey'in.
Fatma Hanım ve Keklik Gelin planlarını uygulamaya başlamıştı. İşe de yarıyordu Şahin Bey'i Keklik Gelin'in odasına yollamak. Önceleri evladını sev biraz da diğerleri gibi kendi odasında demişler, sonra Sultan Hanım kadar Keklik Gelin'in de hakkı var üzerinde var deyince kendince denge sağlamaya çalışmıştı Şahin Bey.
Fatma Hanım ve Keklik Gelin'in bilmediği ise konağa döndüğü günden beri Sultan Hanım eşine sevgisini göstermez olmuş, aynı odada kalsalar bile aralarındaki uçurum aşılmaz boyutlara ulaşmıştı. Bu uzaklığa kör olan Fatma Hanım, enkaz haline getirdiği kadının enkazını un ufak haline getirdiğinin farkında değildi. Sultan Hanım'ın gözlerinden taşan çığlıklara da sağır olmuştu. Tek duyan ve gören ise Şahin Bey idi. Şahin Bey görüyor ve duyuyor da olsa pişmanlık içerisinde yanlış kararlar veriyor, her verdiği kararda yine pişman olmaya devam ediyordu.
Sultan Hanım etrafına ördüğü duvarları sadece 3 kızı ve 1 oğlu ile zaman geçirirken yıkıyor, onların dışındaki herkese tekrar örüyordu. Bünyesi zayıf düşüyor olsa da fazla iş yapmasına yoruyordu bitkinliğini. Benim dünyamın Ay'ı dediği Şahin Bey gözünden gitmese de gönlünü kara gecelere bırakmıştı. Kavga etmiyor, kapris yapmıyor, laf dalaşına bile girmiyordu. Şahin Bey'den geçmiş olan kadın yavaş yavaş dünyadan da geçtiğinin farkında bile değildi ki. Bu dünyada sadece evlatlarım için yaşıyorum, başkaca bir isteğim yok derken, Rabbine bana evlat acısı tattırma diye yakarıyordu dualarında.
Keklik Gelin 2. bebeğine gebe kalmış, bu gebelik diğerleri gibi heyecan oluşturmamıştı. Bu saatten sonra kız ya da erkek olmuş Şahin Bey için önemli değildi ama Keklik Gelin için önemli idi. Keklik Gelin erkek bebek sahibi olursa kendince eksikliğini kapatacak, rüştünü ispat edecekti.
Sultan Hanım için de değişen bir şey yoktu. Yeni bebek berekettir derlerdi, ağanın evi bereketleniyordu da ya huzuru ne oluyordu? Her artan nufüs huzuru da arttırıyor muydu ki?
YOU ARE READING
Gönlümün Sultanı (TAMAMLANDI)
RomanceYarım kalan bir sevda masalı. Herkes kendinden, geçmişinden bir şey bulacak bu hikayede. Bazen hüzün, bazen öfke bazen ..... İlk yazılmaya başlandığı tarih 26 Ağustos 2014.
