31. Bölüm Kumanın Bebeği

3.5K 193 20
                                    

Yorumlarınız için teşekkürler. Keyifli okumalar ...          

       Keklik Gelin, doğumun yaklaştığını anlayınca Sultan Hanım'dan yardım istedi. Bir taraftan yardım istemesem mi, bebeğime zarar verir mi diye düşünürken, diğer taraftan kimden yardım isteyecekti ki başkaca? Kimseleri yoktu ki ikisinin birbirinden başka? Kuma da olsalar mecburlardı birbirlerine.

        Kumasının sesini duyunca, anladı bu işin de kendisine kaldığını Sultan Hanım. Gitti yardımına koştu kumasının. Haticesini de ebeyi çağırmaya yolladı. Ne olur ne olmazdı. Ya beceremezse? Anaydı Sultan yahu, bilirdi ananın kendi yavrusuna merhametini, kuması da olsa o da analığı tadacaktı ilk kez. Hem mutludur hem de hüzünlüdür şimdi diye düşündü. Mutludur  ana olacak, hüzünlüdür ya yavruma bir şey olursa korkusu vardı şimdi Keklik Gelin'de.

     Keklik Gelin'in tek korkusu evladına bir şey olması değildi. Ya erkek doğuramazsam?  Acımaz bana Şahin Bey! Ben Sultan gibi de değilim ayakta kalabilmek için onun kadar dirençli,dik duramam ki... Kapının önüne konulma korkusu daha büyüktü şimdi. Ağa'nın göz bebeği olma fırsatı varken, ayak ucu olmak zordu onun için şimdi. Bal gibi de biliyordu ki aşık falan değildi Şahin Bey Keklik Gelin'e.  Babasının zoru ile kendisini kuma aldığını, Şahin Bey'in sırtında bir kambur olduğunu, geldiği günden beri ne Sultan Hanım'ın yüzü gülmüştü ne de Şahin Bey'in.             Biliyordu bu ailenin huzurunu bozan tek kişi idi. Kuma idi işte. İstenmeyen ve hiç bir zaman  istenmeyecek kişi idi. Şahin Bey'in evinin karabasanıydı Keklik Gelin.Mutluluklarına gölge gibi düşmek istememişti ki  Keklik Gelin. Ama sonucu değiştirmiyordu. Sultan Hanım'ın gözündeki yaştı Keklik Gelin. Yüreğindeki sevdanın bedduasını almıştı Keklik Gelin.  Kızların bile yüzündeki gülümsemeler solmuştu; anne ve babasını aynı sofrada bile göremiyorlardı ki...

        Doğum yapmak üzere olan bir kadının içinden geçen cümleler bunlardı işte. Bal gibi de bulunduğu durumu biliyordu ve artık kendisini kandıramıyordu. Her kadın bebeğini dünyaya getirirken ölüm korkusunu yaşar. Ölüm söz konusu olduğunda ise insanoğlu hep dürüst olur. Belki son seferdir ve bir daha fırsatım olmaz diye düşünür. Son zamanlarım olabilir şu anlar diye düşünen bir çok anne olmuştur . Analar aslında rahmine düşen bebeğin cinsiyetini ilk andan beri hissederler. Hissetmişti Keklik Gelin de evladının cinsiyetini...

   Ondandı bu itirafları sadece kendine. Belki bu sözleri bir  Sultan Hanım'a söylemeyi , ondan helallik almayı nasip ederdi Allah. Sebebi olduğu kadının neler yaşadığını şu anda yaşayarak öğreniyordu Keklik Gelin.  Zor bir doğum olmuştu, ama yavrusunu kucağına alabilmişti işte. Kundağa sarıp Sultan Hanım'ın besmele ile kucağına verdiği bebesinin kokusunu içine çekti. Sormadı  bile bebesi kız mı olmuştu , erkek mi olmuştu?  Bebeğinin kokusunu alınca anladı ki ; analar bebelerinin kokusunu alınca onları her şekilde sahipleniyordu. Ne olursa olsundu bundan sonra. Yavrusunu kucağına almak için bile her şeye katlanırdı gayri Keklik Gelin. İşte şimdi tam ana olmuştu kendince Keklik Gelin.

Gönlümün Sultanı (TAMAMLANDI)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora