11. Bölüm

4.3K 207 2
                                    

Sultan Hanım her gece farklı bir kabusla uyanıyordu doğuma az kalan zamanlarda. Kabuslarında ise Şahin Bey'in ondan yüz çevirdiğini görüyor, onu sevmediğini söyleyerek uzaklaşıyordu, sevdiği, diğer yarısı, kocası.
Hayra yormaya çalışıyor ama olmuyordu işte. Ciğerine bir sızı saplanıp, kalıyordu Sultan Hanım'ın. Kötü bir şeyler olacağı içine doğuyor ama anlamlandıramıyordu bir türlü.
Düşündükçe yavrusu da hissediyor, sancılanıyordu. Bağıramıyor, sesini çıkartamıyordu. Ayıptı zaten gebe kadının nazlanması, sesinin çıkması. Büyükleri edep adap öğretmişti gençlerine. Ağrısını, sancısını dayanamayacak durumda olduğunda ancak beyine hissettirmeye çalışabilirlerdi. Beyi anlayabilirse ne ala... Anlayamazsa o zaman kötüydü işte. Bu sebepten bir çok genç anne bebeği ile bu dünyadan göçüp gitmişti. Sıklaşan sancılarla uğraşırken, çarşafı ısırarak sesinin duyulmamasına uğraşıyordu Sultan hanım.
Şahin Bey bir garipliğin olduğunun farkındaydı. Gebe hanımı bu gün pek solgundu. Odaya girdiğinde hanımının halini görünce ne yapacağını bilemedi. Sultanı kan ter içinde kalmış, çarşafı ısırıyordu. Yanına yaklaştığında ise oturduğu yerin ıslak olduğunu farkedip, hızla odadan çıkıp, ablasına haber verdi. Ebeyi çağırması için kahyayı yolladı.
Ebe geldiğinde daha bir rahatladı Şahin Bey. Sultanı da yavrusu da sağ salim çıksın başka bir şey istemiyordu Şahin Bey.
Zordu beklemek dışarıdaki için de içerideki için de. Ellerini açıp yalvardı yaradana:
" Allah'ım onları bana bağışla." ....

Gönlümün Sultanı (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin