Gönlümün Sultanı (TAMAMLANDI)

30. Bölüm Hanım Kim?

Yorumlar için teşekkürler 😀Hikayenin ilk bölümünde yer alan kısma çok az kaldı. Ben diyeyim 1 siz deyin 2 bölüm. Keyifli okumalar 🤗

Sultan Hanım artık 4. bebeğini taşımanın mutluluğunu yaşasa da hüzün, kırgınlık diz boyuydu hayatında. Kırgındı Şahin Bey'e... Kızgındı kaderine. Kuma ile aynı anda gebe kalmak da neydi böyle? Sanki onunla yarışır gibi algılanmak zoruna gitmişti. Yarışmayı ya da mücadele etmeyi düşünmemişti ki hiç. Asıl zor olanı yapmadığın ya da düşünmediğin şeylerle itham edilmekti. Tekrar vazgeçti sevdasından, kocasından, kendinden...
Hep vazgeçilen olmayacaktı ki, bu sefer de o vazgeçsindi. Evlatları ile zaman geçirip, ev işleri ile uğraşıyor, baskaca her şeye kapatmıştı kendisini. Ne halleri varsa görsünlerdi Şahin Bey ile Keklik Gelin. Naz mı yapacaktı taze gelin kocasına, yapsın, evin hanımı mı olacaktı Keklik Gelin, olsun ama bana bulaşmasınlar dedi. Bıraktı onları kendi haline. Sustu, sadece dili susmadı, gönlü sustu, hayatı sustu Sultan Hanım'ın.
İlk iş evin arka bahçesinde girişi olan, ama aynı binanın alt katındaki 2 odalı ardiyeye geçti. Topladı kendisinin ve çocuklarınin eşyalarını, bir güzel yerleşti. Ne Şahin Bey'in yüzünü göresi vardı ne de Keklik Gelin'in yüzünü. Nasıl olsa onu büyük konak denilen evin caddeye bakan kısmından yollayacaklardı. Gururu kovulmayı kaldıramazdı. Kendisi giderse daha kolay atlatırdı. Siz yollamadınız BEN gittim derdi. Alışırdı nasılsa.
Vazgeçen kadın sadece sevgisinden geçmedi. Kendinden geçti, kocasından geçti, evin hanımlığından geçti. Rahat rahat otursunlar artık diye düşünüyordu artık Sultan Gelin.
Şahin Bey akşam eve gelince Sultan Hanim'ın odasını boş gördü. Terk edip gitti zannetti birden. Nereye giderdi ki? Koca evinden giden kadının sonu ölümdü. Ölümü mü göze almıştı şimdi de Zümrüt Gözlüsü? Biliyordu yakmış, yıkmıştı kendi elleri ile. Ama ölümüne izin veremezdi. Sultan Hanım'ı görmediği her günü eziyet olurken, ölümünde nefes alamayan adam olurdu Şahin Bey. Bakmasın yüzüne, konuşmasın ama aynı çatının altında olduğunu bilmek de yeterdi Sultan Hanım ile.
Evin diğer odalarına da bakınca, korktuğu şey olmasın diye içten içe dua eden adam, kızlarının sesini duydu bahçede. Hızla evin merdivenlerinden inen Şahin Bey arka avludaki kızlarını görünce, dünyalar onun oldu. Gitmemişti Zümrüt Gözlüsü. Gitmemişti ama gitmekten beter etmişti. Aynı çatının altındalardı ancak, ardiyeye layık görmüştü kendisini! Aldı mesajı Şahin Bey. Senin de karının da yüzünü görmek istemiyorum , hanımlığını da istemiyorum. Kısacası gittim Senden, Şahin Bey...
Gitmişti ondan artık ne dese değişmeyecekti sonuç, en azından o beni görmese de ben görebilirim artık dedi bencilce Şahin Bey. Haketmişti, biliyordu ama elinden gelen sadece susmak oldu. Sade ve sadece sustu Şahin Bey. Bağırsa, çağırsa ne olacaktı ki? Bu sefer kabullendi Şahin Bey.
Kuma Keklik'in ise doğumu yaklaşmış, dualarında sadece erkek çocuk diliyor, eğer o da erkek çocuk veremezse ağanın onu da bırakacağını düşünüyordu. Koskoca Sultan Hanim'ı bile ardiyeye yollamıştı Şahin Bey, Keklik Gelin'e neler yapmazdı ki...
Şahin Bey yollamamıştı ama, itiraz da etmeyince yollanan, gözden çıkarılan kadın olmuştu Sultan Hanım.
Sultan Hanım ise kendince günlerini geçiriyor, kızlarına ev ve el işleri öğretiyordu. Geçmiyordu içindeki yangını bir türlü geçmeyecek gibiydi artık...