44. Bölüm ~Yetiştirme Yurdu ~

2.8K 220 7
                                    

Küçük misafirimiz rutin hayatımıza neşe getirmişti. İki gündür bizimle birlikteydi ancak biz hala ona yetiştirme yurdundan bahsedememiştik. Herkes bu küçük adamı çok sevmişti. Tarık babam bütün boş zamanlarını onunla oyun oynayarak geçiriyordu ve Zaid ' de bu durumdan hiç şikayetçi değildi. Çok iyi anlaşmışlardı. Birlikte vakit geçirmeyi ikisi de fazlasıyla seviyordu. Tarık babaya onunla bu kadar güzel ilgilendiği için  minnettardım. Zaid yavaş yavaş yaşadığı kötü şeylerin izlerinden sıyrılıyordu farkındaydım. Çocuk olmanın güzel yanı buydu sanırım. Güzel şeyler yaşamaya başladığında karşılaştığın kötü durumları çabucak unutabiliyordun. Ben Zaid kadar kolay atlatamamıştım onun başına gelenleri. Bu yaşta bir çocuğun böylesi bir kötülüğü yaşamak zorunda kalmış olmasını hala kabullenemiyordum. Ancak önemli olan başına gelenlerin onun yaşamında derin izler  bırakmamasıydı ve sanırım ona sunduğumuz sınırsız sevgi sayesinde omuzlarındaki bu yükü almayı başarıyorduk. Attığı kahkahalara bakılırsa Tarık babamla yine  eğlenceli bir şeyler yapıyorlardı. Mutfakta onun için neşeli kurabiyeler hazırlıyordum ve bütün evde yankılanan kahkahaları kulaklarımı dolduruyordu.
Belime sarılan kollarla düşüncelerimden sıyrıldım. Artık bu ani sarılışları irkilmeme neden olmuyordu. Çünkü o gelmeden muhteşem kokusu burnuma  doluyordu ve ben garip bir şekilde görmesem de varlığını yakınlarımda hissedebiliyordum.

" Babam yine coşturdu küçük mavişi duyuyor musun seslerini?  Nasıl da eğleniyorlar" dediğinde ona gülümseyerek karşılık verdim.

" Duymaz olur muyum. Baksana kahkahaları bütün evde yankılanıyor.  Tarık babama minnettarım. Onun sayesinde yaşadığı kötü şeyleri unutuverdi yavrucak " cümlem bittiğinde kollarının arasında  yüzünü görecek şekilde döndüm.

" Artık yetiştirme yurdundan ona  bahsetmemiz gerekiyor öyle değil mi ?" diye sorarken gözlerimde ve sesimde hüzün kırıntıları vardı. İki günde bu güzel çocuğun varlığına fazlasıyla alışmıştım ve gittiğinde en az onun kadar bende zorlanacaktım buna emindim. Ayaz nemlenen gözlerime uzun birer öpücük bıraktı.

" Biliyorsun kelebeğim yasal olarak burada bizimle kalması mümkün değil. Bu bir kaç günü de savcı ve çocuk psikoloğu ortak bir karar alarak Zaid  için iyi olacağı kanısıyla kabul etti. Doktoru sıcak bir aile ortamı ona yaşadığı travmayı daha çabuk unutturabilir dedi . Neyseki haklı da çıktı. Burada bizimle olmak ona gerçekten iyi gelmiş görünüyor. Ancak bugün son gün sende biliyorsun. Yarın onu yurda teslim etmemiz gerekiyor. O yüzden bir şekilde bugün onunla konuşmamız lazım. Psikoloğu bugün yine gelecek. Bu konuyu onunla birlikte daha sağlıklı bir şekilde hallederiz diye düşündüm ve akşam yemeğinde bize eşlik etmesini rica ettim " dedi. Ona burukça gülümsedim.

" İyi düşünmüşsün sevgilim. Umarım bu durum onu fazla sarsmaz. Bizimle kalması fikri ne kadar doğruydu bilmiyorum. Bize çok alıştı ve bu ayrılık onu çok üzecekmiş gibi hissediyorum " dediğimde beni kolları ile sıkıca sardı.

" Haklısın meleğim bize çok alıştı. Keza biz de ona fazlasıyla alıştık. Şüphesiz bu ayrılık her iki taraf içinde biraz sarsıcı olacak . Ama sen üzülme yurt müdürü ile konuşacağım ve hafta sonları onu evimizde misafir edebilmek için  gerekli izinleri almaya çalışacağım " söylediği şeyden sonra kafamı göğsünden kaldırıp gülümseyerek yüzüne baktım.

" Bu mümkün mü?  Yani en azından haftanın iki günü onu alabilir miyiz gerçekten? " diye heyecanla sordum.

" Koruyucu aileler yurtlardaki çocukları haftanın bazı günleri misafir edebiliyor. Eminim bu konuda bize de aynı anlayışı göstereceklerdir" dedi. Parmak uçlarımda yükselip yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. Bu mükemmel adam her seferinde hüznümü mutluluğa dönüştürmeyi başarıyordu.

~AFRA~ Where stories live. Discover now