3. Bölüm~Anlaşma ~

6.5K 394 13
                                    

Bu sabah güne heyecanla başlamıştım. Bugün, aylardır üzerinde çalıştığımız şu otel projesi için Arap müşterilerimiz gelecekti. Tam iki saat sonra onlarla toplantımız vardı ve eğer herşey yolunda giderse anlaşma bugün imzalanacaktı. Sevgili patronumun talebi üzerine sunumu ben yapacaktım. Çünkü proje bana aitti ve dediğine göre bir başkası detaylara benim kadar hakim olamazdı. Aslında sadece ana taslak bana aitti. Bir çok kısmı diğer çalışma arkadaşlarımla birlikte oluşturmuştuk. Ancak bay buz prens böyle istiyorsa yapacak birşey yoktu.

Aynada son kez görüntüme bakıp memnun bir şekilde gülümsedim. Tam bu esnada Handan her zamanki gibi paldır küldür odama daldı. Beni baştan ayağa süzdükten sonra elini çenesinin altına koydu ve bir modacı edası ile etrafımda dönüp yorum yapmaya başladı.

" Hmm beyaz gömlek, siyah sade bir etek ve kombinle uyumlu eşarp, sıradan bir iş kadını kombini, ama çok hoş görünüyorsun. Yalnız küçük bir eksiğin var, dur bekle hemen geliyorum. " dedikten sonra hızla kendi odasına geçti. Saniyeler sonra elinde renkli küçük taşlardan oluşan bir kolye ile geri geldi. Kolyeyi gömleğimin üzerinden boynuma taktı. Kolye sade görüntüme bir parça hareket katmıştı.

" Böyle daha iyi oldu , işte şimdi tamamsın. Yalnız gözlerini biraz daha ortaya çıkarmak için hafif bir göz makyajı yapabilirdin. " dedi. Ona tebessüm ettim ve,

" Teşekkür ederim canım ama farkında mısın bilmiyorum görücüye çıkmıyorum. Bu bir iş toplantısı "dedim. Ardından ceketimi ve çantamı alarak çıkışa yöneldim.

" Biliyoruz heralde iş toplantısı olduğunu ama sen de biliyorsun ki bu sıradan bir toplantı değil , bu araplarla yapılacak bir iş toplantısı "
dediğinde ona döndüm.

" Eee, yani n'olmuş araplarla yapılacaksa... " Bana çözemediğim garip bir bakış attı.

" Kuzum sen harbi safsın" dedi bilmiş bir ifadeyle. " Araplar dünyanın en zengin insanları bilmiyor musun? Biri seni beğense fena mı olur. Düşünsene bir Arap prensinin karısı olsan mesela, mükemmel olmaz mı ? " Yine hayal dünyasında yolculuğa çıkmış olan sevgili kuzenime ters bir bakış attım.

" Evet muhtemelen 8. yada 9.karısı olurum. Gerçekten de mükemmel olur .Handancığım seni hayal kırıklığına uğratmak istemem ama bir Arap prensiyle evlenmek hayallerinde ki kadar mükemmel bir şey olmayabilir. Adamlar gördükleri bütün güzel kadınlara nikah kıyıyor. Bir haremde yaşamak benim açımdan pek de hoş bir fikir değil. Üstelik hatırlatayım, toplantımız Arap prensiyle değil. Gelecek olanlar sıradan iş adamları " ona cevap verirken aynı zamanda hafif topuklu siyah stelettolarımı da ayağıma geçirdim. Portmantoda asılı duran arabamın anahtarını aldım ve her gün gelenek haline gelen babaanemin dualarla bizi uğurlama senfonisini de gercekleştirdikten sonra , nihayet evden çıkabildik. Toplantı saat 10' da yapılacaktı. Ancak erkenden gidip , son kez herşeyin üzerinden geçmek istiyordum. O nedenle Handan her ne kadar sitem etse de 8 ' de Holding de olmak için erkenden yola çıktık. Kahvaltı yapmamıştık o yüzden yolda atıştırmalık birşeyler alıp holdinge geldik. Handan kendi katında indi. Bense odamın bulunduğu yönetici katına çıktım. Çok heyecanlı ve gergindim. Araplardan ziyade o buz prensin karşısında sunum yapacak olmak beni haddinden fazla geriyordu. Adam fazla mükemmelliyetçiydi ve ben onun karşısında kesinlikle hata yapmak istemiyordum. Üstelik bu anlaşma holding için çok önemliydi. Tarık amcanın bana olan güvenini boşa çıkarmak istemiyordum.

" Günaydın Afra hanım " diyen Zeliş ' in sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Ona dönüp tebessüm ettim ve

" Günaydın Zeliş sende mi erkencisin ? " diye sordum. Tam o anda buz prensin odasından gelen kükremeyle ikimizde yerimizde sıçradık. Sabah sabah sorunu neydi bu adamın?

~AFRA~ Where stories live. Discover now