6. Bölüm ~Korkutan Çiçek ~

5.4K 347 11
                                    

"Nereye bakıyorsun sen öyle "  Handan'ın aniden gelen sesi ile bir an irkildim ve elimi üst damağıma bastırıp arkama döndüm. 

" Beni korkuttun " dediğimde mahçupca yanıma yaklaşıp beni kucakladı.

" Özür dilerim kuzum, dalgın olabileceğini düşünemedim. Neye bakıyordun öyle dikkatli dikkatli? "

" Hadi gel odama geçelim, şu üstümdekileri değiştireyim herşeyi anlatacağım " dedim. Odama geçtik ve Handan ' a sabah holdingte uyuyakaldığım andan itibaren, tüm yaşananları anlattım. Ara sıra kahkahalara boğulup beni sinir etse de bu tavrını görmezden geldim. O benim annemden sonra ki tek sırdaşım ve yol gösterenim olmuştu. Ondan hiçbir şeyi saklamazdım, tabi o da benden saklamazdı. Biz birbirimizin hiç sahip olmadığı kız kardeşleri olmuştuk ve ben ona sahip olduğum için gerçekten çok şanslıydım. O gölge yüzünden sinirlerim öyle gerilmişti ki gözlerimi kapattığım an yine kabus göreceğimi adım gibi biliyordum. O yüzden Handan' dan benimle uyumasını rica ettim ve tabiki beni kırmadı . Tarık amcalar da kılamadığım yatsı namazını eda ettikten sonra yatağa girdim.  Ve Handan ' la birbirimize sıkıca sarılıp uykunun kollarına teslim olduk.

🦋

Ayaz' dan

Sabah odama geçerken gözüm istemsiz olarak onun odasına kaydı. Son zamanlarda bunu yapmaktan kendimi alamıyordum. Güne onun gülen gözleri ile başlamak daha pozitif hissettiriyordu. Başını koltuğuna yaslamış , gözleri kapalı bir şekilde öylece duruyordu. Yüzünde huzursuz bir ifade vardı ve ağzının içinde birşeyler mırıldanıyordu. Kararsız adımlarla odasına girdim. Bir kaç adımda yanına yaklaştım. Sanırım uyuyakalmıştı ve bir kabus görüyordu. Bir kaç defa omuzunu dürtüp seslendim ancak beni duymuyor gibiydi . Sonra bir anda beni içine çeken okyanus gözlerini açtı ve ben daha ne olduğunu anlamadan bağırıp tüm gücüyle beni yere itti. Normal şartlarda o küçücük bedeni ile bunu yapması imkansızdı. Ancak korku dolu gözlerine o kadar dalmıştım ki, bir an boş bulunduğum için beni yere devirmesi çok kolay olmuştu. Sert bir şekilde düştüğüm için başımı dolabın kenarına çarpmıştım. Gözlerim hala onun üzerindeydi. Nefes nefese bir halde önce kapıya sonra Zeliha hanım ' ın şaşkın bakışlarını takip ederek yerde boylu boyunca yatan bana baktı. Beni yerde gördüğü an okyanusu andıran o mavi gözleri öylesine hayretle büyüdü ki , yaptığı şeyin ancak farkına vardığını anladım. Onu bu kadar bilinçsiz hareket etmeye itecek ne görmüş olabileceğini oldukça merak etmiştim. Asistanımın yardımı ile yerimden kalktım ve odama geçip oturdum. Zeliha ' nın getirdiği buz torbasını kafamın arkasına koyarken gözlerim yine ona takıldı. Odanın ortasında hala bıraktığım gibi dikiliyor ve gözlerini üzerimden ayırmıyordu. Mahcup olduğu her halinden belliydi. Yavaşça hareketlendi ve ağır adımlarla odama gelmeye başladı. İçeri girdiğinde tam karşımda durdu. Başı önde elleri ile oynuyordu. Gergindi. Onu tanıyalı çok kısa bir süre olmasına rağmen gergin olduğunda elleri ile oynadığına defalarca şahit olmuştum. Zeliha' ya çıkmasını söyleyip ona oturması için karşımdaki deri koltukları işaret ettim.Bir süre sessizce bekledi, bende onu izledim. Sonra mahcup bir şekilde özür diledi. Yüzüme bakmıyor olması canımı sıkıyordu. O okyanus gözleri görmek istiyordum. Ama bu küçük kadın inatla bakışlarını benden kaçırıyordu. Neden yaptığımı anlamadım ama önündeki sehpaya oturup çenesini tutarak ,yüzünü yukarı kaldırdım. Ellerim tenine değdiği an titrediğini hissettim. Ben ise bu küçücük temasla dahi tepe taklak oldum. Bu kızda çok başka birşey vardı. Beni kendime dahi yabancı kılan birşey. Gözünden akan bir damla yaşı gördüğümde içimde bir yerin sızladığını hissettim ve dayanamayıp gözünden süzülen o tek damlayı elimle yakaladım. Uzaklaşmak için kendini geri çektiğinde, saniyeler önce yüzünde gezinen elim havada asılı kaldı. Titreyen sesi ile tekrar özür diledi ve başını yine öne eğdi. Onun bu şekilde karşımda başını eğmesi hiç hoşuma gitmiyordu.

~AFRA~ Where stories live. Discover now