20. Bölüm ~Düğün ~

4.1K 288 17
                                    

Ayet ayet sev beni ey yar
Dua dua kabul et yüreğine
Ancak o zaman kimsenin gücü yetmez Beni kalbinden sökmeye...

🦋

Bir vedanın beni bu kadar zorlayacağını hiç düşünmemiştim. Babamın ondan beklemediğim duygusal konuşmasının ardından babanem ve Handan ' la vedalaşmak da çok ağır gelmişti. Hayat ne garip bir döngüye sahipti. İnsan sevdiğine kavuşabilmek için , başka sevdiklerini geride bırakmak zorunda kalıyordu.

Şimdi düğünün yapılacağı mekanda bizim için ayrılan odada ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerime bir kaç dokunuş yapılıyordu. Ayaz ise bir eksik olup olmadığını son kez kontrol etmek için aşağıya inmişti. Bir kır düğünü istemiştim ve anlaştığımız organizasyon şirketi hayal ettiğimden çok daha iyi bir iş çıkarmıştı. Güneş ufak ufak yerini ay ' a devrederken karanlık yeryüzünü abluka altına almaya başlamıştı. Az sonra düğün şarkımız başlayacaktı ve ben yürüyüş yolumuzun başladığı merdivende yavaşça süzülüp beni merdivenin bitiminde bekleyen sevgiliye adım adım kavuşacaktım. Bu, organizasyon şirketinin fikriydi ve bizde çok beğenmiştik.
Handan odaya dalıp
" hadi artık birazdan başlayacak " dediğinde heyecandan kalbim duracak sandım. Terleyen ellerimi gelinliğimin eteğine sildim ve oturduğum sandalyeden usulca kalktım. Herkesin gözü üstümüzdeyken ona yürüyecek olmak beni haddinden fazla heyecanlandırıyordu. Merdivenin başına geldiğim an müzik başladı. Derin bir nefes aldım ve  ağır adımlarla indim basamakları.
Bir elimde gelin çiçeğim diğerinde annemin emaneti , ona hediye edeceğim Kuran 'ı Kerim! Bugün en  sevdiğimin hediyesini en sevdiğime emanet edecektim.  Annemin okumayı ilk öğrendiğimde bana hediye ettiği bu Küçük Kur'an-ı Kerim artık benim sevdiğim adama hediyemdi. Üstüne onun isminin yazıldığı güzel bir kılıf yaptırmıştım ve kitabın ilk sayfasına onun için küçük bir not bırakmıştım . Ne zaman görür bilmiyordum ama günler önce içimden gelen bir kaç satırı onun için karalamıştım.

Bütün basamakları bitirdim ve işte şimdi tam karşısındaydım. Basamakları ininceye kadar birbirimizde kenetli olan bakışlarımız artık daha yakındı. Elimdeki Kur'anı Kerimi öpüp alnıma koydum ve ona uzattım. Hiç tereddüt etmeden aldı ve o da tıpkı benim gibi öpüp alnına koydu.

" Herşeyi olan birine ne alınır bilemedim, o yüzden sana annemin bana hediyesi olan bu Kur-anı hediye etmek istedim. Ona benim için iyi bak olur mu " dediğimde bana bir adım daha yaklaştı ve gelinliğin izin verdiğince yakınıma gelip alnımdan öptü.

" Senin için bu kadar kıymetli olan bir şeyi bana emanet etmen benim için çok değerli kelebeğim, teşekkür ederim. Ona çok iyi bakacağımdan emin olabilirsin " dedikten sonra Kuran 'ı Kerimi ve gelin çiçeğimi yanı başımızda dikilen Handan' a emanet edip el ele kalan yolu tamamladık ve pistin ortasına kadar geldik. Göz ucuyla davetlilere baktığımda hepsinin hayran bakışlarla bizi seyrettiğini fark ettim ve bu durum heyecanımın daha da katlanmasına neden oldu.  Dans şarkımızın tekrar başa dönmesiyle ilk dansımız başlamıştı. Gözlerim gözlerinden bir an olsun ayrılmadan Tarkan 'ın seslendirdiği "beni çok sev "isimli şarkının sözlerini onun için tekrar ediyordum. O ise dilimden dökülen her sözcükte sessiz yeminler veriyordu geceye inat pırıl pırıl parlayan kömür karası gözleriyle. Şarkı bittiğinde kulağıma usulca yaklaştırdığı dudaklarından dökülen " sen de bu kalbe çok iyi geldin kelebeğim. İyi ki geldin " sözcükleri içimi sıcacık etti ve o an gözlerim, gözlerine  en samimi tebessümünü sundu.

Dansımız boyunca devam eden havai fişek gösterisi nikahımız kıyıldığında sona erdi. Hayatımızın en güzel ve en anlamlı evetlerini herkesin huzurunda verdikten sonra imzalarımızı attık ve şimdi elimde artık bir olduğumuzun ispatı olan aile cüzdanı ile gözlerim dolu dolu ona bakıyordum.

~AFRA~ Where stories live. Discover now