43. Bölüm ~Küçük Bir Misafir ~

3K 231 13
                                    

Selçuk, babasının şikayetçi olması durumunda başımızın belaya girebileceğini söyleyince ona Zaid 'in babası hakkında söylediklerini tüm detayları ile anlattım. Hiç bir mahkeme bu yaştaki çocuğu alkolik bir babanın kollarına bırakmazdı. Üstelik başına gelenler de tamamen o adamın sorumsuzluğu yüzünden olmuşken! Selçuk bizimle kalabilmesi  için elinden gelen herşeyi yapacağını söyleyerek yanımızdan ayrılmıştı. Ayaz ' la birlikte tekrar Zaid'in kaldığı odaya gidip onu kontrol etmiştik. Çabuk toparlayabilmesi için ilaçlarına az miktarda sakinleştirici katılıyordu ve aldığı bu ilaçların etkisi onu bol bol uyutuyordu. Hala mışıl mışıl uyuduğunu görünce sessizce dışarıya çıktık. Koridorun başından gelen bağrışmalarla dikkatimiz bir anda o yöne dönmüştü. Adamın biri hemşireyi tartaklayarak bir şeyler soruyordu. Ayaz olaya müdahale etmek için o tarafa yöneldiğinde ben de tedirgince peşinden ilerledim. Adam belalı bir tipe benziyordu ve başının derde girmesi şu an ihtiyacımız olan son şeydi. Biraz daha yaklaştığımızda adamın "oğlumu bana göstermek zorundasınız. Ben onun babasıyım. Onu benden saklamaya hakkınız yok " diye bağırdığını duyduk. Hemşire tam ona cevap verecekken Ayaz araya girip
" hemşire hanım sorun nedir ?" Diye sordu. Hemşirenin bakışları bize döndü. Rahatlamış bir soluk aldı ve

" Ayaz bey bu adam Mehmet Zaid 'in babası olduğunu ve onu görmek istediğini söylüyor. Ancak polisler soruşturma bitinceye kadar sizin dışınızda kimsenin yanına girmesine izin vermememizi söyledi " dedi. Sözleri sona erdiğinde adam tekrar saldırgan bir şekilde hemşirenin üzerine yürüdü.

" O benim oğlum ne siz ne de polis onu görmeme engel olamaz. Hem ben babası olduğum halde yanına giremiyorken bu insanlar ne sıfatla onu istedikleri zaman görebiliyor " sözleri bittiği anda karşısına dikildim .

" Kim olduğumuzu söyleyeyim. Ben bugün Zaid 'i perişan bir halde yolda bulup hastahaneye getiren kadınım.  Neden  burada biliyor musunuz?  Çünkü sizin gibi sorumsuz bir babası olduğu için şerefsizin birisi ona tecavüz etmiş! " şaşkınlıktan irileşen gözleri bunu beklemediğini gösteriyordu. Ancak bu ifadesi öfkemi daha çok harlamıştı. 

" Şimdi karşıma geçip utanmadan o çocuğun babasıyım diyemezsiniz. Nasıl bakacaksınız o masumun yüzüne. Burada olmasına, bu kötülüğü yaşamasına siz zemin hazırlamışken nasıl utanmadan bakacaksınız gözlerine. Eğer siz gerçekten onun babası olsaydınız  şimdi böyle hastane köşelerinde değil sizin şefkatli kollarınızda olurdu. Henüz 6 yaşında bir çocuk o ! Sadece 6 ! bu yaşında annesinin güvenli  kollarından ayrılmak zorunda kalmış olması onun yaşındaki bir çocuk için yeterince ağır bir yükken, bir de yanı başındaki babasından mahrum bırakmışsınız onu. Bu da Yetmezmiş gibi nerdeyse her gün aç bırakılmış. Neden? Çünkü babası içki içmek dışında hiç bir halta yaramayan işe yaramaz bir adam olduğu için. O çocuk şu an neden burada biliyormusunuz?  Karnı aç olduğu için bakkala gidip ekmek almak istemiş de o yüzden. Karnını doyurmak isterken hayatı boyunca asla unutamayacağı bir aşağılanmayla karşılaştı. Onun yaşında bir çocuk için yaşadığı bu travmanın ne kadar ağır olduğunu anlayabilecek vicdanınız olduğunu hiç sanmıyorum. O yüzden tek bir şey daha söylemeden şimdi burayı terk etmenizi ve onu rahat bırakmanızı istiyorum. O masum çocuk artık bizim sorumluluğumuzda. Onun yanına yaklaşmanıza engel olmak için elimden gelen herşeyi yapacağım. Çünkü o masumun en muhtaç olduğu zamanda onu sahipsiz bırakan bir babanın varlığına ihtiyacı yok " söylediklerim bittiğinde hızla arkamı dönüp, koridoru koşarak geçtim ve  kendimi lavobaya attım. Dakikalardır tuttuğum gözyaşlarım artık oluk oluk akıyordu. Adamın yüzsüzlüğü sinirlerimi bozmuştu. Çocuğa bir gün olsun babalık yapmamışken şimdi bu gösteride neyin nesiydi. Olmayan vicdanını mı susturmaya çalışıyordu.

Tuvaletin kapısı iki kez tıklatıldıktan sonra Ayaz ' ın endişeli sesi kulaklarıma  doldu. Ona iyi olduğumu söyledikten sonra yüzümü soğuk su ile defalarca yıkayıp tuvaletten çıktım. Beni kollarına çekip sıkıca sardı.

~AFRA~ Where stories live. Discover now