24. Bölüm ~Yaķınlaşma~

4.1K 297 10
                                    

Üç gündür namaz vakitleri dışında yataktan kalkmama izin vermiyordu. Evet Ayaz Karahan, tam üç gündür benim için işe gitmiyor ve bir bebek gibi benimle ilgileniyordu. Aramızda geçen onca şeyden sonra bu durum benim açımdan geleceğe dair umut vericiydi. Her ne kadar duvar gibi ifadesiz ve bir buz kütlesi kadar soğuk olsa da benim için bunu yapmış olması bile, sevgisine muhtaç kalbimin yeniden kanat çırpması için yeterliydi.

Bugün kendimi daha iyi hissediyordum. Aysel abla dönmüştü ve sevgili kocam hastalığım nedeniyle günlerdir evden idare ettiği işlerini toparlamak için bugün holdinge gitmişti. Mutfağa indiğimde Aysel abla defalarca arayıp beni sorduğunu söylemişti ve bu sözler yüzümde adeta çiçek açtırmıştı. Beni merak etmesi hoşuma gidiyordu. Bugün onu görmeyi çok istiyordum ve salonda oturup gelinceye kadar beklemeye karar vermiştim. Bu üç günde varlığına o kadar çok alışmıştım ki bu sabah işe gittiğini öğrendiğimde kendimi boşluğa düşmüş gibi hissettim.

Öğlenden sonra annemden bana kalan evimize gidip biraz temizlik yapmayı düşünüyordum. Oraya en son düğün günü gitmiştim ve bıraktığımızda oldukça dağınıktı. Aysel abla yeni toparlandığım için Ayaz'ın bu duruma kızacağını söylese de kendimi iyi hissediyordum ve bugün o evde olmayı çok istiyordum. Annemi özlemiştim ve varlığını hissetmeye ihtiyacım vardı. Anılarımızla dolu o evde tüm benliğimle yanımda olduğunu hissedebiliyordum.

Planladığım gibi öğleden sonra eski mahalleme gitmek üzere hazırlanmış ve evden çıkmıştım ki , ıslandığım gün bana anahtarı getiren genç adamın siyah lüks bir araba ile kapıda dikildiğini gördüm. Beni görünce hemen toparlandı ve,

"Buyurun Afra hanım " diyerek binmem için arabanın arka kapısını açtı. Ona anlamaz gözlerle baktığımı fark edince açıklama yapmaya başladı.

" Ayaz bey beni sizin özel işleriniz için görevlendirdi efendim. Bundan sonra ihtiyacınız olduğunda sizi istediğiniz yere ben götürüp getireceğim"  Ayaz'ın bunu neden yaptığı açıktı. Ancak ona bugün dışarı çıkacağımı söylememiştim. Büyük ihtimalle Aysel abla ile konuşmuş olmalıydı. Caner 'e teşekkür edip arabaya bindim. Ayaz o gün taksiye binmeme sebebimi ona söylediğimde çok kızmıştı. Bu kızgınlık tabi ki kendisineydi. Koskoca Karahan Holdingin tek varisi Ayaz Karahan' ın eşi, parası olmadığı için taksiye binememiş ve yağmurda sırılsıklam ıslanmıştı. Bu bir erkek için özelikle de onun gibi varlıklı bir erkek için gurur kırıcı bir durumdu. Bu arabayı ve özel şoförü o nedenle göndermiş olduğu açıktı.

Verdiğim adrese kısa sürede ulaşmıştık. Caner'e isterse gidebileceğini, işim bitince onu arayacağımı söyledim ancak bekleyeceğini söyleyip arabada kaldı. Arabadan çıktığım an telefonuna sarıldığını gördüm. Muhtemelen Ayaz ' a haber verecekti. Onun bu herşeyi kontrol altında tutma isteği beni yoruyordu.

Kapıyı açıp içeri adım attığım anda anılar zihnime üşüşmeye başlamıştı. Annemle dolu anılarımın olduğu bu evde artık hayatımdaki en önemli yere sahip olan adamın da izleri vardı . Mesela şu küçük odada dini nikahımız kıyılmıştı ve Allah katında karısı olmuştum. Dudaklarının sıcaklığıyla ilk bu odada tanışmıştım . Onu bu küçük odada kabul etmiştim gönül yuvama. Tüm günahlardan arınıp bu odada helali olmuştum.

Kapısında dikildiğim odayı arkamda bırakıp kendi odama ilerledim. İşte çocukluğumun en güzel yıllarını geçirdiğim bu odada üstümde beyaz gelinliğimle karşılamıştım onu.  Kollarında hayat bulmak için mutlulukla uçmuştum güzel yuvamdan. Uçmayı yeni öğrenmiş kanatlarımı paramparça edeceğini bilmeden, coşkuyla kanat çırpmıştım kollarına...

🦋

Bir kaç saatlik işten sonra kapıyı kilitleyip çıktım. Bu süre içinde Caner 'in kapıda bekliyor olduğu düşüncesi beni huzursuz etmişti. Böyle şeylere alışkın değildim. Birilerinin küçük bir çocukmuşum gibi  gününü peşimde heba etmesi bana göre bencillikti. Ama bizim hayatımızda son söz Ayaz Karahan'a aitti. Ve ona göre böyle şeyler çok olağan ve gerekliydi.

~AFRA~ Where stories live. Discover now