×34×

218 26 3
                                    

Bölüm Şarkısı;Dorothy - Wicked Ones

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm Şarkısı;
Dorothy - Wicked Ones

×

Mary yeniden ailesini görme umudu ile bindi Victor'un özel uçağına. Saatler geçmiyor gibi geliyordu. Yol boyunca adamın yüzüne bakmadı bile. Hiçbir şey yemedi, içmedi, konuşmadı... Sadece bulutları izledi. Tek düşünebildiği ailesiydi.

Uçaktan indiler ve onları bekleyen araca bindiler. Lower Slaughter diye bir yeri hayatında hiç duymamıştı. Ama arabayla yanlarından geçtikleri eski ve paslı tabelalar kasabayı doğruluyordu.

Hava klasik İngiltere havasıydı; soğuk, kapalı ve kasvetli. Yağmuru çağıran gri bulutlar her yerdeydi. Evini hatırlattılar Mary'e. Tüyleri diken diken oldu. Gittikleri yolun kenarlarında sonsuzluğa uzanıyorlar gibi görünen tarlalar, ağaçlar ve yıkık dökük taş evler vardı. Ancak biraz zaman geçtikten sonra içinde oturulacak kadar sağlam evler görünmeye başladı. Gittikçe daha sık görünüyorlardı. Sokaklarda tek bir hareketlilik bile yoktu. Camlardaki perdeler kapalı, insanlar solgun yüzlüydü. Ölü bir kasaba gibiydi burası. Yaşayan bir mezarlık hissini veriyordu.

"Tuttuğun adam nasıl bulmuş ailemi?" diye sordu Mary, göz ucuyla yanında oturan kocasına bakarak.

"İnsanlara sorarak bulmuş." diye cevap verdi Victor, bir çırpıda.

Ama Mary ailesine düğün davetiyesini vermek için gittiğinde konuştuğu adam ailesinin nerede olduklarını kimsenin bilmediğini söylemişti. Bu düşünce midesinde tuhaf bir ağrıya sebep oldu. Tedirginlik. Mary'nin içinden hiç atamadığı o iğrenç duyguydu bu. Başını çevirip etrafı izlemeye devam etti. Küçük evler gözden kayboluyordu artık. Her geçtikleri yerde biraz daha az görünmeye devam ettiler. Şimdi ise kocaman evler kendilerini göstermeye başlamıştı. Büyük ve görkemli taş evler belli aralıklar ile yolun kenarında duruyorlardı.

Araba nihayet fren yaptı ve şoför dışarı çıkarak kapıları açtı. Mary arabadan inerken şoför de bagajdan onun valizini çıkarıyordu. Genç kadın arabanın etrafını dolaştı ve kocaman bir arazinin içinde tek başına dikilen görkemli malikâneye baktı. Aklı karışmıştı. "Ailem böyle bir yere sahip olacak kadar zengin değildi." dedi.

"Evet, değildi."

Mary başını çevirip arkasında duran Victor'a baktı. "Victor?"

"Üzgünüm, Mary."

Tam o anda, Mary ne olduğunu anlayamadan arkasından uzanan eller ve beyaz bir mendil parçası yüzünü kapladı. Saniyeler içinde bilincini kaybetti ve Victor'un kollarına düştü.

...

Gözlerini açtığında bir yatak odasında, yatakta uzanıyordu. Pencerenin dışında hâlâ hava aynıydı. Ama odanın karamsarlığı dışarının karamsarlığından daha beterdi.

Şeytanın BahçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin