×13×

291 32 1
                                    

Bölüm Şarkısı;Melanie Martinez - Pity Party

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm Şarkısı;
Melanie Martinez - Pity Party

×

1 Yıl Sonra

Mary on sekiz yaşına girmişti.

Birkaç ay önce kutladığı doğum günü geride kalmış, artık tam anlamıyla yetişkin olmuş ama hayatında değişen herhangi bir şey hissetmemişti. Bir yıl önceki korkuları hâlâ devam ediyordu, üstelik doğum gününden bu yana daha da artmış ve daha beter bir hâle gelmişti.

Yakın zamanda üniversite başvurularına başlaması gerekiyordu. Bu konuda heyecanlıydı. Hem de deli gibi heyecanlıydı. Çünkü sonunda hayatı başlamak üzere gibi hissediyordu. Buradan uzak, şehir dışındaki bir üniversiteye kabul edilmek, onun için sonunda buradan gitmenin altın biletiydi. Ve bu şansını iyi kullanmada kararlıydı. O yüzden buradan en uzakta, kaç üniversite varsa, hepsine başvuru mektubu yazmıştı. Neredeyse yirmiye yakın başvuru mektubu çalışma masasının çekmecesinde gönderilmeyi bekliyordu.

"Mary, tatlım. Uyandın mı?"

Kapısının tıklatıldığını duyunca oturduğu sandalyeden ayağa kalktı. "Evet, birazdan aşağı inerim, anne." Önünde serili mektup zarflarına son bir kez baktı. Altın biletlerim. Ve hepsini geri çekmecesine koydu.

Aşağı indiğinde anne ve babasının mutfakta sohbet edişlerini duyabiliyordu. Yanlarına gelip çoktan hazırlanmış olan kahve makinesinden bir fincan kahve doldurdu kendine.

"Anne, bugün arabayı ödünç alabilir miyim?" dedi, tost makinesine iki dilim ekmeği yerleştirirken.

"Neden tatlım?"

"Son üniversite başvuru mektubumu da bitirdim. Bugün onları postalamak istiyorum."

Anne va babası masanın üzerinden birbirlerine bakış attılar. "Henüz kasaba merkezine tek başına gidecek kadar ustalaşmadın, küçük hanım." dedi babası, okuduğu gazeteden gözünü ayırmayarak.

"Baba, kaç aydır çalışıyorum. Hem sen de yanımdaydın, büyükannemlerin evine kadar sürebiliyorum. Neredeyse aynı mesafe."

"Olmaz Mary, babanın dediği gibi tam ustalaşmadın. Hem zaten bugün arabaya benim ihtiyacım var. Patronumu bir yere bırakmam lazım."

Mary gözlerini devirdi. "O adama daha ne kadar katlanacaksın anne? Sana kölesi gibi davranıyor."

"İyi para ödediği sürece katlanmak zorundayım. Biliyorsun, bu aralar para sıkıntımız var."

"Biliyorum." dedikten sonra Mary kızarmış ekmeklerini de alıp masaya oturdu. "O zaman iş çıkışı sen götür beni. Mektupları postalamam lazım."

"Mektupların bekleyebilir."

"Hayır bekleyemez baba. Kabul edilmek istiyorsam erkenden postalamam lazım."

Şeytanın BahçesiWhere stories live. Discover now