×7×

415 35 3
                                    

Bölüm Şarkısı;Marina - Savages

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

Bölüm Şarkısı;
Marina - Savages

×

Mary korkudan afallamış bir şekilde uzun bir süre durduktan sonra kendini ancak toplayabildi. Ve yerdeki gazeteyi eline aldı.

Bunu hemen saklaması gerekiyordu, atmalıydı- hatta yakmalıydı. Annesi görürse ya da daha beteri babası görürse onlara ne diyecekti? Tanıdığı birinin ölüm haberinin olduğu gazetenin odasında ne işi vardı? Özellikle de o tanıdığı birisi haftalar önce deli gibi hoşlandığı çocuksa...

Ellerinin titremesine engel olamıyordu. Beyninde bin tane yıldırım aynı anda çakıyordu. Bunu nereye koyacaktı? Dolaba koysa annesi görürdü, yatağın altına da saklayamazdı. Çalışma masasındaki çekmecelerden biri- hayır, orada da bulabilirler, diye düşündü. Yatak bazasının arasına saklayabilirdi belki. En azından bir süre orada onu kimse bulamazdı. Çöpleri atma günü gelene dek orada tutar, sonrasında da gazetenin ve Bill'in siyah beyaz yüzünün çöp poşetinin içinde çöp arabasına girişini izlerdi.

Gazeteyi elinde iyice katlayıp bazanın arasına dikkatle sıkıştırdı. Belli olmaması için de çarşafı sıkıştırarak arayı kapattı. Annesi Bill'in yüzünü hiç görmemişti zaten, o bulursa kolayca bir bahane uydurabilirdi belki. Ama babası onun yüzünü görmüştü. Umarım yüzünü hatırlamıyordur, diye geçirdi içinden. Nefes nefese yatağa oturduğunda bütün dünyası dönmeye başladı. Bunu ona kim yapmıştı? Yoksa Victor'un bir parmağı olabilir miydi? Olamaz, diye düşündü. Orta yaşlı bir adamın böyle bir şey ile nasıl bir bağlantısı olabilirdi ki? O adam onun hayatını kurtarmıştı, birinin bedenini parça parça kesip işkence yaparak öldürebilecek biri değildi. Ya da Mary öyle umuyordu.

Yatağına uzandı. Midesi bulanıyordu. Bu da neydi şimdi, yoksa kendini suçlu mu hissediyordu? O alçak bunu hak etmişti, öldürülmeyi hak ediyordu. Ama bunun ucunun, Bill'in cinayetinin, bir şekilde kendisine dokunduğu düşüncesi Mary'nin midesini bulandırıyordu.

Neler düşünüyorsun? Biri öldü ve senin düşündüklerin bunlar mı? Bill öldü. Bill. Öldü. Tanrım...

Kendisiyle bir ilgisi olduğunu düşünüyordu. Nedenini bilmiyor fakat boğazındaki yumru sebebiyle içinde bir yerlerde bunun kendisine bağlı bir şey olduğu hissine kapılıyordu.

Benim yüzümden öldü, dedi. Başını hızla salladı, sanki düşünceleri beyninden bu şekilde atabilecekmiş gibi. Gazetelerde ve televizyonda gördüğü onca cinayet haberini hatırladı; kadınların ve genç kızların tecavüz edildikten sonra cesetlerinin çöp poşeti gibi bir kenara atıldığı onca cinayet haberleri... Kendisi de o haberlerden birinde konu başlığı olabilirdi. Peki eğer öyle olsaydı, Bill de böyle hisseder miydi? Yatağına uzanıp midesinin bulanmamasını umarak kendini suçlar mıydı Mary'nin ölümü için? Tabii ki de umursamazdı. O hâlde neden Mary umursuyordu?

Şeytanın BahçesiDove le storie prendono vita. Scoprilo ora