×12×

299 28 0
                                    

Bölüm Şarkısı;Halsey - I Walk The Line

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.

Bölüm Şarkısı;
Halsey - I Walk The Line

×

Göz açıp kapayıncaya kadar hafta sonu çoktan geçmiş ve Mary bir pazartesi sabahına daha uyanmıştı. Fakat onun için pazartesileri sıkıntı ile değil, neşe ile geçiyordu. Çünkü bugün dersi vardı ve bu da Victor ile konuşabileceği anlamına geliyordu.

Her zamanki gibi sabah kalktı, duşunu aldı, anne ve babası ile kahvaltı yaptı ve onları işe yolcu ettikten sonra çantasını alıp Victor'un evinin kapısını tıklattı. Kapının açılmasını beklerken kolyesini ince kazağının altından çıkardı ve özellikle görünmesi için düzeltti. Victor'un görmesini istiyordu. Ne de olsa, onun hediyesiydi. Beğendiğini, takdir ettiğini, taktığını ve takacağını bilmeliydi.

Mary'nin ikinci kez tıklatmasına gerek kalmadan kapı açıldı ve Victor'un gülümseyen yüzü göründü. "Günaydın." dedi kapıyı sonuna kadar açıp Mary'nin girmesine izin vererek.

"Sana da günaydın." diyerek girdi içeriye, Mary.

"Doğum gününü kutlayacak fırsatım olmadı. O yüzden, geçmiş doğum günün kutlu olsun."

"Teşekkürler. Hafta sonun nasıldı?" Mary ceketini ve ayakkabılarını çıkartarak salona girdi. Onu bütün bir hafta sonu görememişti ve ne yaptığını merak ediyordu.

"Yapılacak birkaç işim vardı. Seninki nasıldı?"

İşin vardı demek... "Gayet iyiydi. Her zamanki şeyleri yaptım." diyerek omuz silkti.

Victor onun çaprazındaki tekli koltuğa oturup arkasına yaslandı. Gözlerinin Mary'nin boynuna kaydığını görünce Mary görmüyormuş gibi yapıp gözlerini kaçırdı.

"Hediyemi bulmuşsun."

Mary istemsizce kolyeyi tuttu. "Ah, evet. Hangi ara koydun çantama bilmiyorum ama, çok güzel. Çok beğendim, teşekkür ederim."

"Bir diğer yeteneklerimden biri de insanların çantalarına gizlice hediye koymak."

"Bana da öğretmelisin o hâlde."

Victor'un gülümsemesi daha da yayıldı. "Sen ne zaman istersen." dedikten sonra kalktı ve mutfağa yöneldi. "Her zamankinden mi?"

Bu sefer Mary de kalkıp onun yanına gitti. "Hayır. Bu sefer senin içtiğinden istiyorum."

"Emin misin? Sert kahve için henüz genç değil misin?"

"Ah lütfen," dedi Mary belini tezgaha yaslayıp onun yanına ilişirken. "Artık küçük bir kız değilim. Gördüğün gibi, on yedi oldum."

Bu lafın üstüne Victor güldü. "Pekâlâ büyük hanım, siz nasıl isterseniz." dedikten sonra kahve makinesine iki kişilik kahve koydu. "Bugün daha enerjik görünüyorsun?"

Şeytanın Bahçesiحيث تعيش القصص. اكتشف الآن