ŞEHADET

21.bölüm

Yusuf'dan

Eda üzerine eşofman takımını giyip banyodan çıktı . Yüzünü temizlemiş , saçlarını tarayıp tepesinden topuz yapmış. Bu haliyle çok tatlı görünüyordu. Ah be Eda, ben onunla birşeyler paylaşalım bana alışın diye çabalarken,o benimle iyi iki dost olacağını düşünüyor. Şimdilik Eda ban aşık olana kadar mecburum bu duruma katlanmaya. Bana birden aşık olmasını bekleyemem . Peki ben nasıl ona böyle sırıl sıklam aşık oldum . Bana sorduğu soruya söyle cevap verseydim. Çünkü seni seviyorum ve senden uzak kalmıyorum. Sana yakın olmak sana dokunmak. Seni hissetmek istiyorum desem sanarım operasyonu falan boş verip arkasına bile bakmadan kaçar dı.

Beni arkadaşı olarak görüyor bunu biliyorum . En azından abisi gibi görmüyor bu da birşey herhalde. Diğer türlü işim daha zor olacaktı. Ben onu sarıp sarmalarken içimden geçenleri yada gözlerine baktığımda hissettiklerimi bir anlasa, bence herşey daha kolay olur.

Birde şu Efsun meselesi var . Bu işin hayatımı bu kadar zorlayacağını hiç sanmıyordum. Şimdi Efsun'a artık herşeyin bittiğini ve Eda'yı sevdiğimi söylesem. Nasıl bir tepki vereceğini aşağı yukarı biliyorum.

Eda bana aşık olupta herşeyi kabullene ne kadar hiç birşey söylememek en iyisi. Ortalığı karıştırmanın anlamı yok .

Eda ayakta dikilmiş benim onu seyrettiği gibi oda güzel gözlerini dikmiş bana bakıyordu.
"Gel bakalım. " Diyip yorganı kaldırdım. Eda tereddütle bir yorgana bir bana baktı. "Hadi Eda sadece sarılıp uyuyacağız ben sana hatta masal anlatıcam uykunun gelmesi için."

Eda yine gamzelerini çıkarıp gülümsedi o gamzelerini öpücüklere boğmak ve ısırmak istiyorum . Eda iyiki aklımı okumuyor. " Bak şimdi merak ettim sen masal anlatmayı biliyormusun?"

Yatağa uzandı ,aynı emanet gibi. Sanki en ufak hatam da kaçamak ister gibiydi. Beline uzandım ve yan dönüp Eda'yı kendime çektim. Göğsüme başını koyup . " Annem biz küçükken çok anlatırdı. Ama ben sana onları değil sadece benim bildiğim bir masalı anlatıcam. " Eda şuan pek rahat değildi bende ona yardımcı olmak için elini tutup belime sardım. Bu sayede oda bana sarılmış oldu. Önce topuz yaptığı saçlarını tek hamlede çözüp saçlarının göğsüme dağılmasını sağladım . Saçlarına bir öpücük bırakıp. " Böyle daha iyi ". Eda yaptıklarıma hiç bir tepki vermeden bana uyum sağlıyordu. Bir elimle saçlarını okşarken diğer elimle de bende ona sarılıp başladım anlatmaya . " Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir delikanlı varmış. Delikanlının ailesi çok uzak diyarlara taşınmaya karar vermiş. Bu delikanlı istediği meslek için yaşadığı ülkede kalmaya karar seçmiş ve ailesiyle gitmemiş . Gel zaman git zaman ailesi yeni bir aile ile tanışıp arkadaş olmuş . Bu ailenin de tatlı mı tatlı güzel mi güzel cesur mu cesur bir kızı varmış . Delikanlı nın kız kardeşiyle çok iyi arkadaş olmuşlar ve sürekli görüşmeye başlamışlar. Delikanlı arada ailesini ziyarete gittiğinde ailesi sürekli bu güzel kızdan bahsedermiş. Delikanlı bu yüzden bu kızı çok merak edermiş. Ama bir türlü karşılaşamamışlar.

Delikanlı sürekli bu kızı düşünüyormuş. Acaba nasıl biri diye kafası bununla meşkulmüş . Bir gün telefonla konuşmuş güzel kızla. Sesini duymuş. Sesi sanki çok güzel bir melodi gibi içine işlemiş delikanlının. Delikanlı ona artık gizemli kız diye hitap eder olmuş içinden. Aradan uzun yıllar geçmiş ve Gizemli kızın yolu delikanlıyla kesişmiş . Ama delikanlı ,gizemli kızın simasını bilmediği için tanımamış. Ve ona biraz sert davranmış . Delikanlıyı sürekli olarak sinirlendiriyormuş. Delikanlı bilmeden bazen kalbini kırıyor sonradan pişman oluyormuş.

Bir gün bu gizemli kızın bu delikanlı ya işi düşmüş. Ve delikanlı çok iyi ve fedakâr birisi olduğu için onunla evlenmek istemiş. Kızda kabul etmiş bu evlilik belli bir zamana kadar sürecekmiş . Delikanlı nikah sırasında kızın sırrını öğrenmiş ve gıcık kızın aslında gizemli kız olduğunu anlamış . Nihayet yıllardır bekledi anın geldiğini de o zaman farketmiş. Nikahlarından sonra kız hala gıcıklık edip delikanlı yı kızdırma ya devam
etmiş. "