5 .bölüm

22 4 2
                                    

Eda'dan

Ayşem'le konuşmam bittikten sonra dersliğe gittim. Hocamız benimle birlikte olan on kişiye gayet güzel ve akıcı bir şekilde ders anlattı. Bu sınıfta tanıştığım kişilerin benim hayatımda önemli bir yeri olacağını hissetmiştim.

Hele Hakan , inanılmaz  bir adam okulu bitirmesine bir sene kalmış . Adım ona kadar gitmiş ," o çömez sen misin ? "Dediğinde ,çok gülmüştüm. Hocalarımızın bize katkısı çoktu. Ama onlarla pratik yapmamız çok az dı. Bu  bu yüzden kendi aramızda bir gurup kurduk . Beş kişilik gurubumuz daki herkez le çok iyi anlaşmıştım. Sürekli beraberdik ve asla Türkçe konuşmuyorduk . Bazen Rusça bazen İngilizce arasıra Arapça ve Hakan'ın sayesinde öğrendiğim birkaç kelimeyle Almanca . Kafamı tamamen boşalttım ve dil öğrenmeye adadım kendimi .


Yaz tatili bitip yeni dönem başladığında artık kendimi burda yanlız hissetmiyordum. Bir birinden harika beş arkadaşımla güzel bir gurup olmuştuk . Onların son dönemi olması, bu harika gurubun dağılacanı
bilmeme rağmen yinede mutluydum onlarla tanışmaktan .

Muhteşem beşli olarak bana çok şey öğretmişlerdi. Hatta bir ara dışarı bile çıktık hep beraber. En küçükleri ben olduğum için hepsi tarafından şımartılıyordum. Erkekler abi olarak sahip çıkıyorlar. Kızlar ise abla olarak koruyorlardı .Gerçi benim pek korunmaya ihtiyacım yoktu ama olsun sevilmek güzel bir duygu .

Derslerden sonra gurup olarak takıldığımız için herkesin dikkatini çekiyordu özellikle , Efsun'un. Sürekli bir laf atma peşindeydi beni üzecek bir açık arıyor gibiydi. Ama beni hiç birinin etkilemediğini görünce hemen başka bir hamlede bulunuyordu .

Onun bu halleri beni eğlendirmekten başka bir şeye yaramadı. İstediğini alamadığındaki o surat ifadesi muazzam dı. Bu dönem gayet iyi ve rahat geçerken tek düşüncem babamın hala beni affetmemiş olmasıydı. Annem her aradığım da aynı şeyi söylüyordu . Birgün telefon geldi . Annem heyecanla o muhteşem haberi verdi ."Eda kızım baban nihayet ikna oldu yavrum . Seninle barışacak gibi değil ama eve gelmene izin verdi ."

" Anne sen ciddimisin nasıl oldu bu? "

" Sorma kızım, başkasının felaketi bizim işimize yaradı ."

" Anne kötü birşey mi oldu? "

" Yok kızım en azından bizim için değil . Deli Harun varya , hani bizim köylü ."

" Evet, hatta benim yaşımda kızı var ."

" O kız geçenlerde babasının istemediği biriyle kaçmış . Bir haftadır yoktu ortada. Mahalle bu dedikodular çalkalanıyordu. Dün oğlan getirip babasının kapısının önüne atmış , bütün mahalleye de ilan etmiş bağıra çağıra (ben temiz kız diye sevip kaçırdım ama kızın bozuk çıktı başkasının artığını ben karım diye evime almam )demiş .Bütün Herkese rezil oldular ."

" Ay çok kötü olmuş anne ya üzüldüm şimdi bu duruma , ama kendi düşen ağlamaz derler ne diyeyim ."

" Öyle kızım . İşte bizde bunları duyunca. Açtım ağzımı yumdum gözümü . 'Sen okumaya gitti diye kötü yola düşecek . Başına bir iş gelecek derken, kızımız okuyor diye kötü ilan ettin . Bak ev kızı dediğin kişiler neler yapmış sen öpte tepene koy kızını. Namusuyla okuyor , senin kızın da böyle olsa iyimi olacaktı. Ders al bey affet kızı bir senedir eve gelmiyor
yavrum .' Diye başının etini yedim . Oda en sonunda dayanamayıp . Benimle muhattap olmasın ama eve gelebilir dedi . Bu hafta sonu gel kızım çok özledim. "

" Tamam, annem gelicem hadi kendine iyi bak ."

Ciğerlerime derin bir nefes çektim. Hemen Ayşem'i yeni aldığı cep telefonundan arayıp haber verdim.
"Alo canım, babam ambargoyu kaldırmış. Hafta sonu ordayım buluşuruz değil mi ?"

ŞEHADETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin