43. Beklenmedik Haber

340 21 0
                                    

"Ben de bir portakal suyu alayım"

"Peki efendim başka bir isteğiniz?"

"Yok teşekkürler"

Garsona da siparişimizi verdikten sonra Selimin bakışlarını bir an üstümde hiss ettim ona taraf dönünce göz göze geldik. Bakışları hala üzerimdeyken bana

"Hayatım.." dedi

"Efendim canım"

"Sen sabahları kahve içerdin nolduda birden bire meyve suyuya karar verdin?"

Bu gün cumartesi olduğundan işimiz de olmadığı için dördümüz birlikte kahvaltı için şık bir kafeye gelmiştik. Dördümüz derken ben, Selim, Elif ve Aras'dan bahs ediyorum.

Elif : "İnanamıyorum sana, hani dün akşam söyleyecektin? Hala söylemedin mi?"

Elif dehşet içinde bana bakarken Arasla Selimin de bakışları Elif konuştuktan sonra tamamen bana döndü.

Selim : "Neyi söylemedin?"

"Hiç bir şey ya, boş ver"

Elif : "Ya sen şaka mısın? Onunda bilmeye hakkı var Eylül. Delireceğim ya hala hiç bir şey diyor"

"Elif zamanı değil sonra"

"Hayır efendim bence gayet zamanı hatta sen gecikdin bile. Zaten bu akılla gidersen karnın burnunda olunca sen söylemeden de her kes her şeyi öğrenir zaten"

Elifin konuşurken hamile olduğumu ağzından kaçırmasıyla birlikte gözlerimi kapatıp dudağımı ısırdım. Daha sonra gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladığımda Aras şok olmuş bana bakarken Selim hala olayı kavrayamamıştı.

Bir kaşını kaldırdı inanmayarak bana baktı

"Sen.... Ha-ha...hamilemisin?"

Hafiften başımı salladım.

Selim sevinmişe benzemiyordu belkide hala şok içerisindeydi. Tabi bunu benim ona söylemem daha doğru olurdu ama o cesareti kendimde bir türlü göremiyordum.

"Selim?... İ-i... İyimisin?"

Gözlerini usulca kapatıp tekrar açtı ve yine göz odağı ben oldum.

"Peki neden? Neden bana söylemedin Eylül?"

"Bir türlü fırsat olmuyordu ki, sen hep holdingdeydin. Ben ise şirkette ikimizde eve geç saatlerde yorgun geliyorduk. Nasıl söyleye bilirdimki?"

Selim bakışlarını sertleşdirdi

"Peki kaç aylık?"

Atarlı Prenses Where stories live. Discover now