20. Hafıza Kaybı

1.4K 131 3
                                    

Sabah Elifin sesiyle uyandım.

"Eylül uyaan"

"Ne oldu Elif ya ne bağırıyorsun?"

"Eylüül sana çok güzel bir haber vericem"

"Ne oldu ya çatlatma insanı"

"Eylüül Selim uyanmış normal odaya almışlar"

"Nee?? Gerçektenmi?"

"Evet canım gözün aydın"

Elif bana sarıldıkdan sonra şükr etdim.

"Allah'ım şükürler olsun sana"

Tam 1 haftadır selim yoğun bakımda. Ama şimdi uyandı. Ve iyileşdi.

"Elif hadi o zaman hastaneye gidelim"

"Tamam canım.  Zaten Arasda orda"

Elifle konuştuktan sonra odama gidib üstümü değiştim. Siyah pantolonumla beyaz kısa tişörtümü giyindim.

Saçlarımıda at kuyruğu yaptım. Ayakkabı olarak da siyah Nike'lerimi giyindim. Ve tabiki son olarak telefonumu alıb cebime sokdum.

"Eliiif hadi...Ben hazırıım"

"Tamam Eylül geliyoruum"

Elif gelince onun giyindiklerine bakdım. Oda tulumb giyinmişti. Ve ayakkabısıda spor ayakkabılardı.

Evden çıktıktan sonra taksiye bindik. Malum ikimizinde arabası burda değil. Hastaneye gelince taksinin parasını ödeyib içeri girdik.

İçeri girince danışmaya yakınlaşıb selimin kaldığı odanın numarasını öyrendik. Daha sonra asansöre binip 5 ci katta indik.

Biraz ilerledikten sonra odayı bulduk. Ve içeri girdik. İçeri girince Arası gördük. Selimin yatağının yanındakı koltukta oturuyordu.

Selime baktığımda bana bakıyordu. Ama bakışları başkaydı. Her zaman ki gibi bakmıyordu. Sanki... sanki beni tanımıyormuş gibi.

Hemen yanına gidib elini tuttum.

"Selim? Nasılsın canım?"

Selim bana boş-boş bakmaya devam ediyordu. Ve hiç bir şey söylemiyordu.

"Selim? Canım neden konuşmuyorsun?"

Bu durum beni korkutuyordu. Bana boş-boş bakıyordu.

"Selim beni korkutuyorsun. Konuşsana...ne olur bir şey söyle"

Selimin söylediği şey beni yıkmaya yetti.

"Sen kimsin?"

Kendimi toparlayıp konuşdum

"Selim şaka mı yapıyorsun?"

"Sizi hatırlamıyorum. Kimsiniz? Beni nerden tanıyorsunuz?"

"Seliim gerçekten beni hatırlamuyor musun?"

"Hayır."

O sırada içeri doktor girdi. Ben hemen doktorun yanına gidib fransızca konuşmya başladım.

Konuştuklarımı bir tek Aras anlıyordu. Çünkü fransızca biliyordu. Ama diğerleri anlamıyordu.

Doktorun bana söylediği şey ile ikinci kez kafama kaynar sular döküldü sanki..

Aynı şeyi Arasda yaşadı qaliba. Çünkü şok olmuş vaziyyetde Selime bakıyordu.

O sırada Elif konuştu.

"Ne oldu yaa biriniz de bir şey söyleyin"

"Eliiif.."

"Evet Eylül söyle artık. Selimin durumu nasıl? Ne söyledi doktor?"

Atarlı Prenses Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin