BSKAD Özel bölüm

1.2K 83 28
                                    

-Framing Hanley - Alone in this bed 

...

Herkesi zamanı geldiğinde nefesinden yakalayacak bir bitiş… Kimini yatağında, kimini yangında, kimini savaşta, kimini ise bir trafik kazasında… Bu bilinmezlikler içindeki tek gerçek; Giden için son, kalan için başlangıç ya da tam tersi… Kalan için acıların başlangıcı. Gidenin sesini kulaklarında hala duyan, canlı ama yaşamayan bir beden. 

Jaleen'in cansız bedenini, morluklarla dolu vücudunu, kurumuş dudaklarını; insanın kanını donduran o odada, morgda gördü annesi. Nefes almayı unutmuştu. Beyninin içinde yankılanan çığlıklara cevap veremiyordu. Sadece, hastaneden adımını dışarı atmayı başarabilmiş, arabaların asla durup soluk bile almadığı bu caddede adımını kaldırımdan indirir indirmez kendini bir arabanın altında bulmuştu. İçini kemirip tenini yakan bu istek, sevgilisine ve kızına bir an önce kavuşma isteğiydi. Kızının bedeninin bulunduğu hastanenin tam önünde can vermişti Yoon...

'Oyun'un bitişinin üstünden tam 2 hafta geçmişti. Prens çoktan akrabalar tarafından alınıp sahiplenilmiş, Jaleen'in doğup büyüdüğü, yüzlerce anısının bulunduğu ev, kilitlenip kapısı mühürlenmişti. Çevredeki insanlar bu evde yaşanan ardarda 3 ölümün lanetli olduğunu söylüyordu ve polise kapatılması konusunda baskıda bulunuyordu. Polisler bu evde izlerine rastladıkları Kai'nin bir seri katil olduğunu söylediği zaman, bazı insanlar evlerini terkedip başka yerlere göç etmeye başlamıştı. Bu ev, bu cadde ve bu mahalle hiç olmadığı kadar ölüm kokuyordu.

"Ölümü ilk defa,

Bu kadar yakın hissediyorum, kendime.

Bir dost, bir arkadaş gibi."

Ve sevdiği kızın sonsuza dek koruyucu prensi olacağına dair kendine söz vermiş Kai... Hayatını şekillendiren ölüm arzusunu sevgilisini mutsuz ettiği için sandıkların içine saklayan Kai...
Sevgilisinin hissettiği gibi kaza günü iç kanama geçiriyordu. O arabanın altından çıkarılmaya çalışan iki beden de ölüme yakındı. Kai baygındı. Her ihtimale karşı getirilen ambulansa hemen bindirilmiş ve hastaneye götürülmüştü. Bilinci yerinde değildi ve Kai 2 haftayı komada geçirdi. Söylediklerini kendinden başkası duyamıyordu. Eğer uyanık olsa yemin edebilirdi, hastalığı olmasa da gördüğü rüyalar yüzünden ölebilirdi! Bütün rüyalarında Jaleen vardı ve mutluluktan ölmekten korkuyordu.

Kai'nin hislerini en iyi bilen kişi doktoruydu. Onun ilk geldiği gün bilinçsizce yalvarışına şahit oluşu Kai'yi uyandırmak için daha çok çabalaması gerektiğini hissettiriyordu.

"Onu bırak beni al birlikte gidelim.. Aradığın can değil mi işte al benimkini.. Ona dokunma ölüm, onun yaşaması lazım.. daha görecek çok şeyi var.. ölmeyi hakeden kişi benim, o masum... götürme onu.."

Kai yaşamak istiyordu, rüyalarında yaşamayı delicesine istiyordu. Jaleen'le lisede tanışmış aşık olmuşlardı, tam da Kai'nin olmasını istediği gibi. Uyanmak istemiyor gibi bütün çabalara tepkisiz kalıyordu. Doktoru, onu uyandırmak için elinden gereken herşeyi yapıyordu. Sonunda Kai kendine gelmeye başladığında damarlarındaki ilaçlardan dolayı tamamen tepkisizdi. Gerçekle rüyayı ayırt etmekte zorlanıyordu, gördüğü ilk yüz doktorunun yüzüydü. Sorduğu ilk soru ise Jaleen... İnatçıydı, gerçekten neler olduğunu öğrenmeliydi. Doktoru ona herşeyi anlattığında Kai kendini öldürmek için elinden gelen herşeyi yaptı. Sürekli bağırıyor, ağlıyor, etrafında kendini öldürebilecek ne varsa ulaşmak istiyordu. Doktorlar onu yatağına bağlamaktan başka birşey yapamadılar. Tam 1 hafta boyunca Kai'yi sakinleştirmeye çalıştılar. Kai asla yemek yemiyor, serumdan besleniyordu hala. Hayatında hiç olmadığı kadar saldırgandı, ağzından köpükler çıksa dışarıdan bakan biri onu kuduz sanabilirdi! Etrafındaki herkese sürekli küfrediyordu, sakinleştirici iğnelere bile izin vermiyordu. Yıpranmıştı...

Bir seri katilin aşk defteriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin