15. parça "Kıskançlık"

890 50 5
                                    

-Jonas Brothers - Can't have you

...

Jaleen gözlerini kapadı. 

"Teşekkür ederim... Sakın ayağıma basma."

"Sen düşmemeye bak."

Kai gülümsüyordu. Jaleen ayağındaki topuklu ayakkabılar yüzünden sendelese de Kai onun mükemmel bir şekilde yakalıyor, belli ettirmiyordu. İkisi dans ederken havada süzülüyorlardı. Jaleen'in yüzü Kai'nin omzuna yakındı, Kai gözlerini kapatmıştı. Jaleen başını hafifçe çektiğinde burun buruna geldiler. İkisinin de gözleri kapalıydı. Şarkının sonuna kadar o şekilde dans ettiler... Şarkı bittiğinde Kai Jaleen'in elini tutup kenara doğru yürümeye başladı.

"Kai sen dans etmeyi nerden biliyorsun?"

"Benim için çocuk oyuncağı." 

Birlikte bir masaya oturdular. Gözler hala onların üstündeydi... Kai Jaleen'e yaklaştı.

"Çirkin ördek yavrusunun kuğuya dönüşeceğini kim bilebilirdi?" 

Jaleen Kai'ye bakıp sahte sahte gülümsedi. "Ben de senin için aynı şeyi düşünüyordum, ne tesadüf!"

"Ha ha ha." Kai çekilip etrafa göz attı, bütün kızların ona bakmasından rahatsız oluyordu. Gergin hissetti, Jaleen'e söyleyip lavaboya doğru gitti. 
Kai geri döndüğünde, Jaleen'le konuşan bir çocuk olduğunu farketti. Oraya doğru yürümeye başladı, çocuk Jaleen'e elini uzatmıştı. 

"Tanışıyor muyuz?" Kai çocuğa yaklaştı.

"Efendim?" Çocuk ona döndü.

Jaleen yavaşça ayağa kalktı. "Imm şey. Kyungsoo bizim yan sınıftan. Beni dansa davet etti. Ben de tam--"

"Öyle mii memnun oldum." Kai Kyungsoo'ya elini uzattı. Kyungsoo garipsese de elini sıktı. "Malesef, bu gece Jaleen'in ilk ve tek partneri benim."

Kyungsoo gülüyordu. "Bunu onun tercihine bırakalım bence."

Kai de güldü. "Ben işimi şansa bırakmam."

"Onun kararlarını umursamıyor musun?"

Kai gülümsüyordu, Kyungsoo'nun yüzüne uzun süre o gülümsemeyle baktı. Jaleen tehlikeyi farkettiği için Kai'nin koluna dokundu. 

"Ben... başım ağrıyor biraz." 

"Öyle olsun." Kyungsoo Kai'ye dik dik bakıp yürümeye başladı. Kai yumruğunu sıkıyordu, arkasından gitmek üzereyken Jaleen onu engelledi. 

"Yokluğumu fırsat biliyorlar Jaleen! Otur oturduğun yerde!"

Kai ve Jaleen bir süre sadece oturdular, etraftaki insanları izlediler. Kai kravatını gevşetti. Ayağa kalkıp Jaleen'in elini tuttu. Jaleen aniden elini çekti.

"Şunu yapıp durma!"

Kai başını çevirdi. "Çok sıkıldım, dışarı çıkalım..." Arka kapıya doğru yürüdü, Jaleen söylene söylene peşinden gitti. Kai dönüp arkasına baktığında Jaleen yürürken etrafındaki erkeklerin onunla konuştuğunu gördü. Kendi kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Sakin kal Kai. Burası uygun ortam değil. Jaleen üzülcek, sakin kal."

Jaleen yanına geldiğinde Kai etrafa bakındı. Bahçedelerdi ve hava güzeldi. Jaleen Kai'ye baktı.

"Benim için... bu klişe geceye katlanıyorsun, sağol. Sayemde ilk kez kibar ve tertipli görünüyorsun. Bunun için de rica ederim." Jaleen gülüyordu.

Kai gülerek ellerini cebine soktu. "Sanırım gerçekten iyi görünüyorum?" Kai kendi saçlarını havalı bir şekilde düzeltti. Jaleen gülüyordu.

Gece bitmeden, ikisi de sıkıldığı için geri dönmeye karar verdiler. Kai Jaleen'e yollarının üstündeki bir yerden kahve aldı. Gece hava serinlediği için ceketini onun omuzlarına bırakmıştı. Jaleen'in evinin önüne geldiklerinde ayrılık vakti gelmişti.

"Teşekkür ederim..." Jaleen gözlerini kaçırıyordu. "Beni bu gece yalnız bırakmadığın için."

"Bana hala öfkelisin. Ama benim için sorun değil, çünkü senden eminim. Sadece.. gözlerime çekinmeden bakmanı isterdim..."

Jaleen bir süre durup, başını yavaşça kaldırdı. Kai'nin gözlerine baktı.

"Böyle olmasından nefret ediyorum..."

Kai başını salladı. "Biliyorum, çünkü bana aşık olmaktan korkuyorsun. Benim sana olduğum gibi." Jaleen bu sözcüklerin şokuyla olduğu yerde kalmıştı, Kai bunu fırsat bildi ve onun çenesini narince tutup yaklaştı. Dudaklarını dudaklarına değdirdi. Kai'nin öpücüğü daha çekici bir boyuta geldiğinde Jaleen hala ona engel olmuyordu. İkisinin de belki de birbirine dair en güzel anı bu andı. Kai onu öperken yanağından tutuyordu, dudaklarını çektiğinde ikisi de bir süre soluklandılar. Kai onu bir kez daha öptü. Jaleen dudaklarını tutup bir adım geri attı.

"Görüşürüz........." Jaleen hızlı adımlarla eve girdi. Kai kendi kalbini tuttu, çıkmasına izin vermiyordu. Bu mutluluk sarhoşu haliyle eve dans ederek gitmek istiyordu!

Jaleen eve girip kapıyı kapadığında annesi koşarak geldi ve onu kucakladı.

"Tebrik ederim! Kızım ilk öpücüğünü aldııı..."

Jaleen'in gözleri kocaman oldu! "ANNE!"

Yoon çekilip kulağını tuttu. "Bağırmasana Jaleen!"

Jaleen koşarak odasına çıktı ve kapıyı kapadı. Gözlerini kapayıp kalbini tuttu. Bu geceyi hafızasından bittiği an silmeyi umuyordu, şimdi hayatı boyunca unutamayacaktı.

Güneş ışıkları sabah odasına giriyordu. Jaleen okul bittiği için daha özgür hissediyordu! Uyandı, dişlerini fırçaladı, en sevdiği kıyafetlerini giyip evden ayrıldı. Babasının mezarlığına doğru gidiyordu. Diplomasını da yanına almıştı. Ona dün geceyi anlatmak istiyordu, babası hayal ettiği gibi onun mezun olduğunu görmeliydi. Mezarlığa vardığında mezarın başında Kai'yi gördü. Ne konuştuğunu delice merak etse de, gitmek istemedi. Dönüp yürümeye başladı. Mezarlıktan çıkmış yürüyordu. Yere bakıyor, düşünüyordu. Aniden biri kolunu tuttu.

"Jaleen! Baban seni özlemiş olmalı! Hadi gidelim." Kai onu çekiştiriyordu. 

"YA! Bıraksana! Ne zaman gideceğime karar verebilirim!" 

Jaleen çoktan Kai'nin zoruyla mezarlığa girmişti. Babasının mezarına geldiler. Jaleen mezarın üstündeki çiçeklere baktı, gülümsedi. Gülümsediği anda gözlerinden birer damla yaş yere düştü. Kai mezarın yanına bıraktığı çiçekleri alıp ona uzattı. Jaleen ona bakıp gülümsedi ve çiçekleri aldı, mezarın kenarına oturdu. Toprağı okşuyor, çiçekleri birer birer bırakıyordu. Diplomasını da toprağın üstüne koydu. Babasıyla içinden konuşuyordu. Michael Jackson - You are not alone şarkısını mırıldanmaya başladı. Gözlerindeki yaşların dökülüp gitmesine izin verdi. Şarkının sözlerini kalbinin en derininde hissediyordu, ama gülümsemeye çalıştı. Kai kenarda bekliyor, etrafa bakınıyordu. Dolan gözlerini eliyle tek harekette silmişti. Jaleen Kai'ye baktı.

"Bu şarkıyı yıllar önce kurduğu grupta söylermiş.. Beni de bununla uyuturdu."

Kai başını salladı ve yere bakıyordu. Ayağını toprakta gezdiriyordu. Jaleen ayağa kalktığında yavaşça yanına yaklaştı, omzuna dokundu. 

"Babana kendimi tanıttım. Onun içinin rahat olduğunu düşünüyorum." 

Jaleen Kai'ye döndü, aniden sarılıp onun omzuna yüzünü gömdü ve ağlayabildiği kadar ağladı...

Bir seri katilin aşk defteriWhere stories live. Discover now