Geriye Dönüş

2K 60 12
                                    

Selamlar...

Uzun zamandır yazmasam da güzel yorumlarınız ve geri dönüşleriniz sayesinde tekrar klavyenin başına oturdum. Elimden geldiğince sık sık bölüm yüklemeye çalışacağım. Şimdiden iyi okumalar.

Uzun zamandır uçuş yapmadığım için bu 4 hatta neredeyse 5 saate yaklaşan uçuştan sonra kendimi dayak yemiş gibi hissediyordum. Uçaktan inip sert rüzgarı yüzümde hissedince biraz daha özgür olduğumu hissettim.Yalnız olduğum ilk dakikalarımı yaşıyordum. Tuhaf bir hismiş. 4 senedir bir kere bile Ayaz'dan uzağa gitmemiş, sesinin duymadan tek bir günü bile bitirdiğim olmamıştı. Gözüme çarpan ilk lavaboya girip, aynalara bakmaktan korkarak elimi yüzümü yıkamaya çalıştım. Ellerimi kurutmak için arkamı döndüğümde karşımdaki boy aynasından kendimi gördüm.

'Allah'ım! Gerçekten bu halde miyim?'

Üstümde ki uzun, neredeyse dizlerime gelen bol tişört, siyah taytım ve botlarımla yüzümden akmış, silmeye çalışıp göz çevreme yaydığım rimelimin uyumu harikaydı. Kendi kendime göz devirip hızlıca bavulumu almak için büyük bir kalabalığın içine girdim. Eğer kıyafetimi ve yüzümü görmeseydim daha özgüvenli bir şekilde yürüyebilirdim. Bavulumu aldıktan sonra hızla havaalanından çıktım. Ekim ayı İstanbul'da da kendini hissettirmeye başlamış. Üşüsem de üstüme alabileceğim bir hırkam bile yoktu. Bir taksiye atlayıp eve doğru yola ilerledik.

Ertesi Gün

Güneş ışığının yüzüme vurmasıyla gözlerimi açabildim. Neredeyse 24 saattir İstanbul'daydım ve hiç evden bir yere çıkmamıştım. Sırtımı dönüp tekrar uyumaya çalıştım.

'Ayaz burada olsaydı uyuşuk olduğumu, şehrin tadını çıkaramadığımızı söyler ama ne yapar eder beni buradan çıkartırdı.' diye zihnimde tekrarlanan cümleleri susturmak istiyordum. Yastığı başımın üstüne alıp sıkı sıkı bastırdım. Bir süre böyle bekledikten sonra karnımdan gelen sesler artık enerjimin kalmadığını söylüyordu. Yataktan kalkıp kısa bir duş aldım. Bu evi kullanmayalı 4 yıl olmuştu. Hala birkaç parça eşyam vardı ama onların temizliğinden emin değildim. Bu yüzden yanımda getirdiklerimde bir kısa elbise altıma da en rahat ayakkabılarımı da giydikten sonra evden çıktım. Evden çıkıp sahile doğru giderken bazı köşeler hala bana onu hatırlatıyordu. Beni ilk bulduğu yer. Evden kurtulup sahile koştuğum anlarda aslında korkunç bir üzüntüden de ayrılmak istiyordum ama öyle olmamıştı. Bayıldığım yerden beni o kurtarmıştı.

'Senden nefret ediyorum Ayaz.' dedim öfkeyle. Ama her şeyi düzelten zihnim tekrarladı. 'Senden nefret etmek istiyorum. 

Beğendiyseniz vote vermeyi unutmayın. :) Yorumlarda fikirlerinizi belirtmeniz de beni çok mutlu eder. :)

SİSBULUTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin