SİSBULUTU 2

3.4K 92 9
                                    

Merhaba sizler için küçük bir bölüm yazdım. Bu bölüm umarım sizlerde bir fikir oluşturur ve bana yorum da beğenip beğenmediğinizi söylersiniz.
😉😊

Camın kenarımda kararsız havaya bakarken yine ne giyeceğim hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Odamdan dışarı çıkmak istemiyordum zaten hala alışamadım İstanbul'a. Kapının arkasından Ayaz'ın sesi geliyordu. Belli ki hala abisiyle konuşuyordu. Onları takmadan dolabımın önüne gittim ve umutsuz gözlerle kıyafetlerime bakarken odaya Ayaz girdi. Takım elbisesini giymiş bir elinde ceket bir elinde kravat bir yandan da abisiyle konuşuyordu telefonla. Yanıma gelip alnıma küçük bir öpücük kondurup belime sıkıca sokuldu.
"Tamam abi anladım geliyorum yarım saate." dedi ve telefonu kapattı.
Ona kızarak bakıp "Yarım saate asla hazırlanamam Ayaz." Dedim.
Burnumun üstüne küçük bir öpücük daha kondurup alnını alnıma dayadı.
"Benimle gelmiyorsun güzelim."
Ona çaktırmasam da aslında bu habere çok sevinmiştim.
Bir kaşımı muzurca havaya kaldırırken mahcup bir sekilde dudağımın kenarını ısırdım "gerçekten mi?"
"Gerçekten. Zaten bu kahvaltıya ben bile isteyerek gitmiyorum. Seni de sırf birkaç iş için buraya kadar getirdim." Boynuma sokulurken "Ama napabilirdim ki güzeller güzeli eşimi nasıl Ingiltere'de bırakacaktım söyler misin? Gözümün önünden ayıramazken bir hafta da olsa senden nasıl ayrı kalacaktım?."
Dudağına küçük bi öpücükle kapatıp çekilirken "Hiç şikayetim yok." dedim.
"Aslında bu toplantı o kadar da önemli değil kalsam benim için daha iyi olacak." Derken telefonu bir kere daha çaldı.
Yüzü sinirle donuklaşırken arayanın kim olduğuna bakmadan telefonu açtı.
"Karınla bu kadar yakın olman sinirimi bozuyor."
Ayaz ne olduğunu anlamadan telefondan arayana baktı ve gizli numaradan aranmıştı.
Ayaz cama doğru giderken
"Sen kimsin?" dedi.
Telefondan gelen kahkaha sesi tüm vücudumu titretmeye yetmişti bile.
"Ayaz... Ayaz... Seni zeki bir çocuk olarak hatırlıyorum ama görünen o ki sende her aşık gibi aptallaşmışsın." gülerek kurduğu bu cümleler Ayaz'ı daha da sinirlendirdi.
Ayaz camın önünde saçlarının arasına sertçe parmaklarını geçirip
"Sen her kimsen bu şakanı çok fena ödeyeceksin bunu da biliyor musun?" dedi.
Ayaz'ın yanına gidip omzuna elimi koyduğum da koluyla beni geriye çekti ve telefondan bir kahkaha sesi daha geldi "Ne kadar da Korumacı bir eş her kadının istediğinden." dedi alay ederek.
Ayaz bir kaşını kaldırıp karşı tarafta ki evlere sinirle bakıyordu. Bu bakışları tanıyordum. Bu bakışları o ringde görmüştüm. Kavga ettiği her an da nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde korkunç bir hale bürünüyordu. Dudağının bir kenarını alayla kıvırıp
"Ve senin için titiz bir katil olacak bu adam. Her canına susayan kurbanın istediğinden." dedi.
Karşı taraftan herhangi bir gülme sesi gelmiyordu "Bu oyunu ben başlattım ve..." sözlerini Ayaz'ın sert sesi kesti "Ve ben bitiricem. Korkalığın ve yüzünü görmediğim için söylediğin cesur laflarını bir kenara yaz. Bu cümleler senin sonunu getirecek. Ve acı içinde kıvranırken..."
Telefon kapandı. Cümlelerini bitiremeden telefonu kapattı.
Sert bir şekilde perdeyi kapattı ve odanın içinde dolaşmaya başladı.
Ben ise odanın ortasında ki yatağa oturup sadece onu izliyordum.

SİSBULUTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin