Bölüm 26

7.4K 366 13
                                    

Ayaz'ın kardeşiyle buluşacağım için bugünde erkenden kalkıp annemin bana öğrettiği keki yapmaya çalıştım. Anneminki kadar güzel olmasa da fena da olmamıştı. Keki yaptıktan sonra duşa girip saçlarımı yaptım. 

Hala teyzemin evinde kalıyordum ama onları akşamdan akşama görüyordum. Teyzem işi gereği çoğu zaman eve uğrayamıyordu Leyla ise sürekli Sedat ve arkadaşlarıyla dışarıdaydı. 

Ben... Henüz on sekiz yaşında olmama rağmen bir şirketi yönetmeye çalışıyordum ve bunu yaparken çok zorlanıyorum. Aynanın karşısında saçlarımla uğraşırken bu düşüncelerden beni uzaklaştıran telefonumun sesi oldu.

Arayan Ayaz'dı. Uzun zaman sonra ilk defa telefonda onunla konuşacaktım ve yüzüm de kocaman gülümsemenin oluşmasına, kalbimin yerinden çıkacak kadar hızlı atmasına neden olmuştu. Biraz bekletip açtım.

"Ne yapıyorsun? Yoksa hala uyanmadın mı?" telefonun diğer ucundan gelen sesi kızmışa benziyordu.

"Günaydın sana da Ayaz ve hayır uyandım."

"İyi o zaman şimdi spor salonundan çıkıyorum. Hazırlan seni almaya geliyorum."

"Hayır beni sen almıyorsun." Dedim ciddi bir ses tonuyla.

"Ne demek o? Tabii ki ben alıyorum."

"Gerek yok çünkü şirketin arabası gelmek üzere ve adresinizi aldım kendim gelebilirim."

"Sana seni ben alacağım dedim dün akşam." Sesinde ki kızan ifade daha da artmıştı. Şuan dişlerini sıkıp kaşlarını çattığına bir elini yumruk yaptığına eminim ama bu hoşuma gidiyordu.

"Ben de sana kendim geleceğimi söyledim."

Derin bir nefes verip devam etti.

"Gizem bunu kabul etmediğimi biliyordun. Bunları beni sinirlendirmek için mi yapıyorsun?"

"Hayır tabii. Ben sadece söz dinliyorum." Dedim. İçten içe gülüyordum nedeni yoktu ama onu kızdırmak hoşuma gidiyor.

"Belli oluyor."

"Ayaz sen benden uzak durman gerektiğini söylemiştin ve bende bunu yapmaya çalışıyorum."

"Ne!" dedi belirsiz bir gülme sesi duysam da aldırmadım.

"Aaa hatırlamıyor musun?..."

"Hatırlıyorum Gizem." Dedi bastıra bastıra.

"İyi o zaman Ayaz sen de kendi koyduğun kurallara uyarsan sorun kalmaz." 

Ama yine cevap alamadım duyduğum tek ses dıııt dıııt dıııt..oldu. Penceremden dışarı baktığımda aracın geldiğini gördüm. Kolsuz kot bir gömlek, kot pantolon ve spor ayakkabılarımı giydim. Düzleştirdiğim saçlarımı ensemde salaş topuz yaptım ve hafif bir makyajla hazırdım. Mutfaktan yaptığım keki alıp evden dışarı çıktım. Ilık esen rüzgar ve kuşların cıvıltısıyla arabaya bindim. 

Uzun zamandır annem ve babamın yanına gitmiyordum. Bu düşünce içimi sıksa da yoğun olduğum bahanesine sığınıp kendimi rahatlatmaya çalıştım. Doğrusu buydu aslında üniversite sınavından sonra sürekli şirketle ilgilenir olmuştum. Kendim ile ilgili fazla bir şey yapamıyordum öyle ki neredeyse her akşam Leyla ile yaptığımız film geceleri ve kız kıza olan sohbetleri bile yapamıyorduk.

Tüm bu işleri bitirdikten sonra biraz kendime zaman ayırmalıydım.

Kısa süre sonra ormanlık bir yola girdik. Şehirden biraz uzaklaşmıştık ve o gürültülü havadan dışarı çıkıp yeşillik görmek insana iyi geliyor.

SİSBULUTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin