Marvel ile hayallerin zirvesi!

Tony Stark

- hadi ama ödlek tavuk! sadece bir deniz partisi. sana Tony Stark var diyorum sen 'gelmesem olmazmı?'
diyorsun.

yeni tanıştığın arkadaşın sif seni tony stark ın gemi partisine götürmeye çalışıyordu.
çekiştirdiği kolunu sıkarken el mecbur kabul ettin.
yalnız yaşayan biriydin ve buraya yeni taşınmıştın.
sif ve bir grup arkadaşı her ne kadar zevkleriniz farklı olsada seni sevdikleri için öğlen başlıycak ve geceye kadar sürecek partiye senide davet ediyorlardı.

sif heyecanla ellerini çırptı. dolabını açıp sana güzel elbiselerinden birini uzatınca itiraz etmek için ağzını açtın ama o lafını ağzına tıktı.

- hiç 'bu çok abartılı' havalarına girme  küçük hanım. içine bikinini giyip üstüne bu harika elbiseyi giyiceksin o kadar.

elbiseyi yüzüne fırlatınca hızla tuttun.
aynanın önüne geçip çıkmayan rujunu tazeliyordu.
bir ona bir elindeki elbiseye baktın.
ona baktığını fark eden sif sana aynadan bir bakış attı.

- giyin çabuk.

sert sesiyle kafa salladın.

- çıkarmısın sif? giyinmeliyim.

ruj la işini bitirip parfümlerinin olduğu rafa el uzattı.

- git ve banyo da giyin.

en pahalı parfümünü alıp üstüne boca ederken bu kızdan hoşlanmadığını kendine itiraf ettin.
ama bir kaç arkadaş edinmeliydin.
bıkkınca banyoya gidip üstünü giyindin. yüzme bilmiyordun.
bu yüzden bikini giymeden elbiseyi üzerine geçirdin.
deniz tutkunu değildin. aksine korkuyordun ama sif bunu kavrayabilecek kapasiteye sahip değildi.
çıkınca yatağında telefonuna bakar vaziyette yattığını gördün.

- sonunda. partiye 1 saat var. benim arabayla gideriz.

diyerek yanından geçti. telefonunu ve kulaklığını yanına alarak onu takip ettin.

.     .     .    .

sif in kırmızı mini coper ına binmek için ön koltuğu açmıştınki konuştu.

- canım bir kaç arkadaşım daha gelicek. sen arkaya geç.

2 erkek arkadaşı vardı. biri tombul diğeri ise iriydi.
onların geliceğini varsayarak arkaya geçtin. arabayı hareket ettirip ilerlerken son ses de müzik açmıştı.
bu gürültülü şeyi kim severdi ki?

bir yerde durunca tahmininin doğruluğunu anladın.
şişman olan öne oturucaktı ki sif daha önce görmediğin çocuğa seslendi.

- thor! yanıma gelsene.

şişman olan bozulmuşcasına senin yanına oturdu. ortaya kayarken diğer iri arkadaşıda öteki yandan oturdu.
sıkışmıştın. şişman olan dar alanda yayılınca daha da büzüştün.
diğer tarafındaki sarışının kucağındada büyük bir çanta vardı.
senin de kucağına geliyordu ve ağırdı.

- selam sif.

- ah.. selam thor ver elindekileri.

thor un elindeki içecek poşetini alıp sana uzattı. şaşkınca onları kucağına alırken arabayı ilerletti.
.      .       .

sıkış tepiş ve bunaltıcı yolculuktan sonra can havliyle kendini lüks yat a attın.
etraf dolmuşken herkes nerdeyse çıplaktı. kızlar bikiniyle durup dans ederken erkeklerin çoğunun üstü yoktu.
sen utançla bir köşeye geçince yat hareket etti.
biri konuşma yapıyordu. ama onu göremiyordun.

- herkes geldiğine göre parti başlasın!
sarhoş olmayın ve yatımda olay çıkarmayın.
güzel hanımlar.. sizi kamaramda bekliyor olucağım..