Pietro Maximoff

2.9K 176 46
                                    

Soğuk pencereye yaslanmış, sıcak nefesini cama üflerken, oluşan buğuya elinle üzgün bir rakun çiziyordun..
çatı katını kimse bilmezdi. daha doğrusu yaklaşmazdı. heryer toz ve ağ kaplıydı çünkü.
sisli sokaktan gelen ışığı görünce oraya dikkat kesildin. araba farları uzaktan yaklaştı ve bulunduğun yetimhanenin kapısında durdu.

içinden pietro çıkınca kafasını hafifçe kaldırıp sana göz kırptı.
sonrasında inen iki kişi onu hızla itekliyerek içeri soktu.
onları göremezken başını yine cama yasladın.
gelmişti.. herzamanki gibi.

sizin çocukluğunuz yan yana geçmişti.
tek arkadaşın oydu.. tabi bölümler ayrılınca çok az görüşmeye başladınız.
girişten sonra sağ kısım siz kızlarınken sol kısım erkeklerindi.
sadece yemekhanede görüşe biliyordunuz..ve burda. çatı katında. iki tarafın birleşimine yapılan ince duvarın ortasında bulunan dolabın içi diğer kısma açılıyordu.
çok beklemeden yanında hissettiğin rüzgarla kafanı ona çevirdin.

- yine hızlısın?

sırtını senin gibi duvara yasladı ve kolunu omzuna attı.

- bilirsin. hızlı olmayı severim.. bazen normaldende fazla.

ona gülümseyerek baktın. belkide her seferinde mutlu bir aileye kavuşmak varken, bu rutubet kokan binada kalmayı tercih ediyordu..
beyaz saçları yüzünden her aile onu almak istiyordu. o eşsizdi..ve her seferinde verildiği aileye deli olduğunu ispatlıyordu.
her aile onu türlü lakaplarla kapıya atarken, tüm bunları neden yaptığını merak ediyordun.
elini beline sarıp kafanı onun omzuna yasladın.

- neden herzaman aile kurma fırsatını tepip bu iğrenç yere geliyorsun maximum?

omzunda olan eliyle omzunu sıvazladı ve gülerek diğer eliyle burnunu sıktı.

- çünkü.. bu iğrenç yere katlanmamı sağlayıcak kadar önemli bir sebebim var rakunum.

- cidden daha yaratıcı olmalıydın maxi? bir yıldır bana rakun diye sesleniyorsun!

sinirle solurken, saçlarını karıştırıyor.
hoş kahkahası kulaklarını doldururken sende istemsizce gülümsüyorsun.

- hadi ama! kocaman siyahımsı gözler ve kabarık kahve saçlar? bana rakunu çağrıştırman normal.

- bana çocuk muamelesi yapma maximum! ben 17 yaşındayım.
çocukluk sınırını aştım.

'hıhı' gibi bir ses çıkarınca konunun kapandığını anladın.

onu seviyordun. her iki anlamdada.
seni koruyor, güldürüyor, ağladığında seni sakinleştiriyordu.
ona sevgiden daha fazlasını besliyordun.
minnet.. evet. sanırım doğru kelime bu.. minnet.
seni yalnız bırakmadığı için ona minnettardın.
ağlıyacak durumda seni güldürdüğü için ona minettardın.
göz yaşlarını sildiği için ona minnettardın.
her aile onu almak için yarışırken her seferinde ellerinden kurtulup senin için bu harabe binaya gelmesine minnettardın..

- sadece bir yıl rakunum.. bir yıl sonra senle burdan ayrılıcaz. sonra güzel bir ev tutarız. ben çalışırım. yada koşu yarışına girip 1. mi olsam? ordanda iyi para gelir...

sözlerine gülerken huzurla gelecek planları yapan pitronun boyun girintisine sokulup gözlerini kapattın. sözleri kesilirken hafifçe kasıldığını hissetmiştin.
bir süre sonra dalmak üzereydin ki o tekrar konuştu.

- tüm bunlara senin için katlanıyorum..
seni çok seviyorum rakunum ve seni bu yerden kurtarıp hayatının en mutlu günlerini yaşatıcam. beraber çok mutlu olucaz.. sadece 1 yıl daha sabretmeliyiz..

dedikten sonra kafana bir buse kondurdu. sen sevinçle gözlerini açarken ondan uzaklaşıp gözlerine baktın. şaşkınlıkla sana bakarken konuştun.

- bende seni çok seviyorum pietro..

şaşkın ifadesi yerini sevince bırakırken konuştu.

- o zaman artık bunu yapabilirim.

tam 'neyi?' diye sorucakken göremediğin bir hızla dudaklarına yapışıyor. olayın şokuyla dururken sende ona karşılık veriyorsun..
sanırım.. an itibariyle bir çocukluk aşkı daha gerçekleşti?


pietro cidden çok minnoş bir karakter ya.. ha az daha unutuyordum.
SEN MUHTEŞEMSİN PİETRO!


.

Marvel ile hayallerin zirvesi!Where stories live. Discover now